programcılar bu programın öğrencilerin eğitimine yardım edebileceğini söylüyorlardı. | TED | قال المبرمجون انه يمكنه ان يساعد الطلاب في تعليمهم |
programcılar bu özelliği dünyanın en doğal şeyi kabul ediyorlar. | TED | المبرمجون يأخذون القدره انها مسلم به |
programcılar bugün var, yarın yok... | TED | المبرمجون يآتون ويذهبون |
programcıların koşul diye adlandırdıkları bir aleti var. | TED | وأحد الأدوات التي لديها هي ما يسميه المبرمجون بالأمر المشروط. |
Hayır, programcıların onları bana vermesini bekliyorum. | Open Subtitles | لا, أنا أنتظر أن يعطيني المبرمجون إياها |
Terrile Tanrı için olan bu gereklisinimleri düşünüyor evrenin yasalarını yapıyor ve isteğiyle şeyler değişiyor programcıların taklit ortamı oluşturdukları zaman yaptıkları bir sürü kötü ses gibi. | Open Subtitles | يظن (تيريل) أن صفات الرب الذي يصنع قوانين الكون ويُغيِّر كل شيء بإرادته تشبه كثيراً ما يفعله المبرمجون عندما يصنعون بيئات محاكاة |
Yazılımcılar çok çalışır, yeterince uyuyamazlar. | Open Subtitles | المبرمجون يعملون بمشقة ولا ينالون وقتا كافيا للنوم |
Yazılımcılar sıkışmışlar yine. | Open Subtitles | . المبرمجون عالقين مجدداً |
programcılar neden bizi takip ediyorlar? | Open Subtitles | لماذا يطاردنا المبرمجون ؟ |
Dinle, programcılar Cameron'ın Austin'e gittiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | إستمعي, يعتقد المبرمجون أن (كاميرون) ذهبت لـ(ـأوستين). |
Blaine, bunlar bize canlı yayında yardımcı olacak dahi programcılar. | Open Subtitles | بلاين) هؤلاء هم المبرمجون العباقرة) اللذين سيقوموا بالبث الحي |
programcılar? | TED | المبرمجون |