Sperm hücrelerini soğuk tutarlar ki sık sık boşalabilin. | TED | إنها تبقي خلايا الحيوانات المنوية هادئة حتى تتمكن من القذف المتكرر |
sık sık soruyormuşuz gibi görünen şey şu, insansı bir bilgisayar yapabilir miyiz? | TED | والسؤال المتكرر جائما يتمحور حول ما إذا كنا قادرين على بناء كمبيوتر يُشبه الإنسان؟ |
Tekrar tekrar yıkadığımdan dolayı da sertleşirlerdi, sık sık tahriş olurdum ve enfeksiyon kapardım. | TED | و بسبب الغسيل المتكرر تصبح الخرق خشنة، و طالما أصبت بالطفح الجلدي أو الالتهابات نتيجة استعمالها. |
tekrarlanan enfeksiyon göz kapaklarınızda iz bırakacak, bu nedenle de kasılıp dışa doğru bükülecekler. | TED | سيتسبب الالتهاب المتكرر في جرح الجفون لدرجة أنها ستنضغط وتنقلب نحو الخارج. |
Çocuklar, bu tekrarlanan stres aktivasyonuna karşı özellikle hassastır, çünkü beyinleri ve bedenleri henüz gelişiyor. | TED | الأطفال حساسون بشكل ٍ خاص لهذا التنشيط المتكرر للتوتر لأن أدمغتهم وأجسامهم في طور التكوين |
tekrar eden bu iyileşme döngüsü ivme kazanırken bizi yıkmaya çalışan güçlere karşı ve kendi doğamızın karanlık yanlarına karşı zafer kazanıyoruz. | TED | مثل دوامة من التحسين المتكرر تجمع النشاط. نحن نستخرج الإنتصارات في مواجهة القوى التي تطحننا وكذلك الأجزاء المظلمة من طبيعتنا |
sık sık germe, kasları büzmeye sebep olan vücudun doğal refleksini azaltır ve esneklik yeteneği için ağrı toleransınızı artırır. | TED | كما يقلل التمدد المتكرر من رد الفعل الطبيعي للجسم بتقليص العضلات، مما يعزز من تحملك لآلام الحركات المرنة. |
Kampüste yaptıkları sık yürüyüşlerde matematiğe olan tutkudan daha fazla ortak noktaya sahip olduklarını anladılar ve 1952 'de evlendiler. | Open Subtitles | أثناء تجوالهم المتكرر حول حرم الجامعة، وجدوا أن ما يجمعهم يتعدى الشغف إلى الرياضيات. تزوجوا في عام 1952. |
Bayan Foley, Margaret'ın Curtin'i sık sık aradığını söylemişti bu tuhaf bir şey değildi. | Open Subtitles | أكدت مدام فولي اتصال مارجريت كورتين المتكرر ولكنه لم يكن غير عادي |
sık sık cinsel ilişkiye girmek, döllenme ihtimalini üzücü bir şekilde arttırır. | Open Subtitles | الجماع المتكرر و بنحو مثير يزيد إحتمالية التلقيح |
Bu tür yineleyen şarkıları travmaya uğramış çocuklarda sık görürüz. | Open Subtitles | نحن كثيرًا ما نرى هذا النوع من الهتاف المتكرر في الأطفال الذين تعرضوا لصدمات |
Bu tür yineleyen tekerlemeleri travmaya uğramış çocuklarda sık görürüz. | Open Subtitles | نحن كثيرًا ما نرى هذا النوع من الهتاف المتكرر في الأطفال الذين تعرضوا لصدمات |
Buna sık gelen bir cevap da, "Henüz istedğimiz noktaya gelemedik ama o kadar da kötü değiliz." | TED | وكان الرد المتكرر على هذا السؤال، "حسنا! لسنا بالتنوع المطلوب، لكن الوضع لدينا ليس بهذا السوء" |
Elimizdeki bilgiler, tekrarlanan beyin sarsıntılarının Alzheimer ve Kronik Travmatik Ensefalopati gibi bunaklığa erkenden yol açabileceğini gösteriyor. | TED | توجد معلومات أن تاريخاً من التعرض المتكرر لارتجاج المخ قد يقود إلى الخرف المبكر كالزهايمر، والتلف الدماغي المزمن. |
Evet, nedeni yüksek hızda tekrarlanan hareketlerdir. | Open Subtitles | قرأت عن ذلك، وهو ناتج عن السرعة العالية للنشاط المتكرر |
"Kaçmaya teşebbüs, hırsızlık ya da tekrarlanan tütün kullanımı ciddi cezalar gerektiren suçlardır. | Open Subtitles | العقوبات على الجرائم الخطيرة مثل محاولة الهروب والسرقه أو الإستخدام المتكرر للتبغ, |
Sonuçta oldukça iyi bir çocukluktu. tekrarlanan ritimler ve modellerle doluydu. | Open Subtitles | في النهاية كانت طفولة رائعة مليئة بالنغم المتكرر والنمط |
Örneğin, robotlar tekrarlanan ve kısıtlı çalışmalarda mükemmeldir ama insanlar daha önce hiç görmediğimiz sorunlarla yüz yüze geldiğinde yetenekle yaratıcılığı bir araya getirme kabiliyetine sahiptir. | TED | على سبيل المثال، الروبوتات رائعة في العمل المتكرر والمقيّد، لكن البشر لديهم قدرة مذهلة لتقديم القدرة مع الإبداع عند مواجهة مشاكل لم يروها من قبل. |
Oh evet, tekrarlanan başarısızlıktan daha fazla ilgimi azaltan bişey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يثير إهتمامي كالفشل المتكرر |
Ana hatlarıyla ele alırsak, sol tarafınızda tekrar eden şekiller bulunuyor. Sağ tarafınızda ise bir harita var ve size soru sorulan bölgeyi gösteriyor. 7 soru var. | TED | تصميم هذا الاختبار يعتمد علي، لديك رمزك المتكرر على الجانب الأيسر، وخريطة تظهر لك المنطقة التي نطرح عليك أسئلة حولها على الجانب الأيمن، |
tekrar eden gerilim parçaların zarar görmesine neden olmuş olmalı. | Open Subtitles | الضغط المتكرر قد سبب فشل بعض الأجزاء |