"المثير في" - Traduction Arabe en Turc

    • ilginç
        
    • İlginçtir
        
    Bana göre, Baxter'le alakalı en ilginç ayrıntı, kullanıcı arayüzü. TED وأظن أن الشيء المثير في باكستر هو الواجهة البينية للمستخدم
    53. ile 8.de, bir telefon kulübesindeki bir adamın nesi ilginç? Open Subtitles ماهو المثير في رجل في كشك الهاتف رقم ثلاثة وخمسون الثامن؟
    53. ile 8.de, bir telefon kulübesindeki bir adamın nesi ilginç? Open Subtitles ماهو المثير في رجل في كشك الهاتف رقم ثلاثة وخمسون الثامن؟
    Biz bunları düşünürken, protezler hakkındaki ilginç şey ise, vücudumuzun içine girmeye başladıkları. TED و بينما تتأقلم مع هذه الأشياء، الشيء المثير في الأطراف الصناعية هو أنها بدأت توجد داخل الجسم.
    İlginçtir ki, Nijerya'da bu bitki aynı zamanda tarihi olaylar ve efsanelerden türemiş adlarla bilinir. TED من المثير في نيجيريا أن هذه النبتة تُعرف بعدة أسماء أخرى أسماء مرتبطة بأحداث تاريخية إضافة إلى الأساطير.
    Esas ilginç olan şarkıların benzersiz ritmidir, dansın bütün kültürlerdeki ritmidir. TED لكن المثير في الأمر هو التناغم المميز للأغنية والإيقاع الفريد للرقص في كل ثقافة،
    Asıl ilginç olanı bunu bilen yalnızca üç kişi var. Open Subtitles إن الشيء المثير في الأمر أن ثلاثة رجال فقط يعرفون بالأمر
    Biliyorum, ben de oradaydım. Mağaraların nesi ilginç biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ما هو المثير في الكهوف، ليونارد؟
    Bu çizimde ilginç olan şey yine Okçunun yer alması, ve okunu doğrudan bir kadına doğrulmuş olması. Open Subtitles تُكمل لنا قصة التحذير الأمر المثير في هذه الصورة , أننا نُشاهد الرامي مرة أخرى و هو يُشير بالسهم إلى إمرأة
    İlginç olan kısmıysa herkesin böyle bir fırsatı olması. Open Subtitles وهذا هو المثير في الأمر، لأن الجميع يفعل ذلك
    Ama ilginç bir şekilde dünyanın neden tersine işlemediğini anlıyoruz. Open Subtitles لكن المثير في الأمر اننا نفهم لماذا لا يعمل الكون بطريقة عكسية
    Bu araba hakkında ilginç olan şey... orada ne olduğu. Open Subtitles حسناً , الشيء المثير في هذه السيارة هو ما يتواجد تحت الغطاء
    Tanımlamalarında ilginç olan ne kadar az sayıda insanın hayatını "karmaşa" olarak tanımlamasıydı. TED حين طُلب منهم أن يصفوا حياتهم، المثير في الأمر هو أن عدد قليل وصف حياته "فوضى".
    Fakat burada ilginç olan, yavrular büyüdükten sonra arkadaşım onları takip etmeye devam ediyordu, anneleri öldükten çok daha sonra yıllarca takip ediyordu TED لكن المثير في الأمر هو أنه عندما يتابع هؤلاء الصغار حين يصيرون راشدين وهو ما يعادل سنوات في عمر الإنسان، بعد وفاة أمهم بفترةٍ طويلة.
    belirmeye başlar. İlginç olan, bu özel dünyayı görme şekli kanımca değişik girişim alanlarında beliren dört ayrı şeklin sadece birisidir. TED تبدأ بإظهار نفسها. المثير في الأمر هو هذه الطريقة المحددة في رؤية العالم, هي في أعتقادي إحدى أربعة طرق التي تظهر نفسها في مختلف مجالات المساعي.
    Eğer bunu yapmanın yolunu bulursak aşıyı bulmuşuz demektir. Ve ilginç olan aslında problemi de çözmeye başladığımıza dair bir takım bulgularımız da mevcut. TED فلو إكتشفنا كيفية فعل ذلك, إذن لأنتجنا اللقاح. و المثير في الموضوع أنه هناك بالفعل دليل أننا نمضي على الخطى الصحيحة لحل المشكلة.
    Rachel'ın müthiş bir yanı vardı... ne zaman ilginç bir şey söylese onu öpmek istiyordum. Open Subtitles ... الشيء المثير في راشيل أنني أريد أن أقبلها كل مرة ... تقول فيها شيئا شيق
    - Ama asıl ilginç olan ne biliyor musun? Open Subtitles لكن أتعرف ما هو الشيء المثير في هذا؟
    İlginçtir ki şüpheli cesetleri saklamakla pek ilgilenmiyor. Open Subtitles المثير في هذا المشتبه به، أنه لا يعير إهتماما كبيرا لإخفاء الجثة بطريقة محكمة.
    İlginçtir ki aslında bu Kerr'in fikri değildi. TED المثير في الأمر أنها لم تكن فكرة كير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus