Diplomanızı hizmet ettiğiniz toplum verir. | TED | فإنه مشهود لك من خلال المجتمع الذي تخدمه |
"Adil bir toplum, toplumla ilgili her şeyi bildiğinizde, herhangi bir yerinde olmak istediğiniz toplumdur." | TED | لقد قال: المجتمع العادل هو المجتمع الذي إذا عرفت عنه كل شيء ستكون مستعدًا للدخول فيه بمكانة عشوائية. |
Belki, uzun dönemli TSSB'nin oranlarını belirleyen şey, orada ne yaşadığımız değil, geri döndüğümüz toplum yapısıdır. | TED | ولربما كان ما يحدد طول فترة إضطراب ما بعد الصدمة هو ليس ما كان يحدث في المعارك ولكن ماهو نوع المجتمع الذي تعود إليه. |
İçinde bulunduğunuz topluluk ile ilgili şeyleri robottan öğrenebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تتعلموا شيئا من الروبوت عن المجتمع الذي أنتم فيه. |
kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla donatmak için ülkemizi koruyanlardan daha iyi bir topluluk düşünemiyorum. | TED | ولا أستطيع التفكير بمجتمع أكثر حاجة للتسلح بأدوات التعبير عن الذات أكثر من المجتمع الذي يقوم بحماية بلادنا. |
Bununla kastettiği şey, sadece insan doğasının insanların yaşadığı toplumun ürünü olan insan doğasına sahip olduklarıydı. | TED | و المقصد من ذلك كان الطبيعة الأنسانية أن تمتلك الطبيعة الإنسانية هذا بحدٍ كبير نتيجة المجتمع الذي يعيش فيه الناس. |
Ancak içinde bulunduğumuz toplumda hayatımı yalanlar üzerine kurmayacağım. | Open Subtitles | لكن في المجتمع الذي نعيش فيه, لا يمكنني أن أبني حياتي على الأكاذيب. |
Cecil'in ölümünden sonra kendime bu soruları sormaya başladım: Aslan Cecil'in yakınında yaşayan toplum onu korusaydı ne olurdu? | TED | بعد موت سيسيل، بدأتُ أتساءل: ماذا لو أنَّ المجتمع الذي عاش بجوار الأسد سيسيل قد ساهم في حمايته؟ |
Kuruluşumuz daima toplum refahına hizmet etmeyle çok ilgilenmiştir. | Open Subtitles | كانت منظمتنا على الدوام مهتمة بخير المجتمع الذي نخدمه |
Sayın Yargıç bizi görevlendiren toplum, böyle bir durumda zengin bir sanığın kefaletle serbest bırakılmasına karşıdır söz konusu bir cinayetse. | Open Subtitles | سيدي الرئيس المجتمع الذي وضعنا في هذا المكان سيكون اقل من سعيد |
Tüm suç, onun ailesinde. toplum bu gerizekalı yaratığa bir şekil verecektir. | Open Subtitles | عليك لوم تربيته، والداه المجتمع الذي جسد هذا المخلوق الأبله |
Bencil olanlar oradan ayrılmadı ama hali hazırdaki toplum tamamen farklı bir yapı oluşturdu. | Open Subtitles | ما ستجده هو ان التعاون يزدهر في النظام. الناس الأنانيون لم يذهبوا بعيداً، لكن المجتمع الذي يعيش فيه الجميع الآن |
Ne yapmış olduğumuzu bile bilmeden kurmak istediğimiz toplum modeli bu mu? Çünkü karar verme işini tam olarak anlamadığımız makinelere bırakıyoruz. | TED | هل هذا هو النوع من المجتمع الذي نريد أن نبنيه، بدون حتى أن نعلم أننا فعلنا هذا، لأننا حولّنا اتخاذ القرارات إلى ألات لا نفهمها تماماً؟ |
toplum standardını çok açık biçimde gösteriyorlar... | Open Subtitles | ـ لا علاقة لهم بهذه القضية ـ لكنهم كذلك إنهم يمثّلون بشكل واضح ...معيار المجتمع الذي يعتمد |
Amaç; genele hitap eden giyim sektöründe, ihtiyaçları dikkate alınmamış bu topluluk için değişikliğe gidilmesi konusunda moda sektörünü eğitmekti. | TED | مهمتها كانت تثقيف صناعة الأزياء بأن التعديلات ممكنة على الملابس السائدة لهذا المجتمع الذي لم تتم خدمته من قبل. |
Bizi içlerine sokacağın topluluk yani? | Open Subtitles | ذلك المجتمع الذي بوسعك أن تساعدنا للوصول إليه؟ |
Artık ulusal sınırları aşan bir topluluk haline geldik. | Open Subtitles | الآن أننا المجتمع الذي يتجاوز الحدود الوطنية |
İstatistiğin kökenine bakarsak, yaşadığımız ülkenin veya toplumun verileriyle ilgilenen ve onları konu alan bir bilim olduğunu görürüz. | TED | إذا نظرتم إلى أصل كلمة علم الإحصاء أو الإحصائيات، تعني علم التعامل مع البيانات عن الدولة أو المجتمع الذي نعيش فيه. |
demiştir. Garsonlar, onlara erkeğin kadından daha önemli olduğunu öğreten toplumun bir ürünüdür. | TED | أعتقد ذلك!" الندل هم نتاج المجتمع الذي يعلمهم أن الرجال أهم من النساء. |
toplumda yeriniz olmadığı için hepiniz buraya getirildiniz. | Open Subtitles | جئتم هنا من كل أنحاء العالم بسبب المجتمع الذي لستم نافعين له |
Sen her zaman kurallara karşı geliyorsun, hangi toplumda yaşadığının önemi yok. | Open Subtitles | أنت دائماً تخترق القواعد بغض النظر عن المجتمع الذي أنت فيه |