Ama sıcaklığa, şefkate, ağlayacak bir omza, gülücüğe, kucaklaşmaya ihtiyaç duyduğunda bir suçlu gibi, karanlık köşelere gizlenmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن لو تريد بعض الدفء وكتف تبكى عليه وابتسامة تحتضنك000 أنت يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة مثل المجرم |
suç soruşturmalarının kuralları gereğince suçlu en son şüphelendiğin kişidir. | Open Subtitles | وفقا لقواعد تحقيق الجريمة المجرم يكون أقل شخص تشك به |
Fiziksel hareketsizlik ama zihinsel farkındalık. Şüpheli mutlak kontrol istiyor. | Open Subtitles | الجمود الجسدي إنما الوعي الذهني أراد المجرم السيطرة التامة عليهما |
Aldwich'li mezar hırsızı katil, Çılgın Kabadayı Jack değil mi? | Open Subtitles | لا تقصد جاك المجرم المجنون والقاتل ونبّاش القبور في ألدويش؟ |
Tanık, suçluyu tam olarak görmemiş ama koyu renk bir eşofman giyiyormuş. | Open Subtitles | الشهود لم يروا المجرم لكن قالوا أنه كان يرتدي بزة رياضية قاتمة |
Şüphelinin 5 saat önce bu evin hemen dışından bizi aradığını sen söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت ان الاتصال جرى قبل 5 ساعات من قبل المجرم خارج المنزل |
Ve bu doğru değilse, bir suçlunun bulunduğu yeri gizlemek ağır suçtur. | Open Subtitles | وإذا كان هذا ليس صحيحا , إخفاء مكان وجود المجرم هو جناية. |
Sadece kendine değer veren bir suçlu polislere yardım etmez. | Open Subtitles | هم. المجرم الذي فقط يهتم بنفسه لا يساعد رجال الشرطة. |
Ama bilirsiniz işte, televizyonda sürekli görürüm cani suçlu ve polisin olduğu sahne ve polis kapıyı çalar ve suçlu, bana sorduğunuz şeyi sorar, bilirsiniz işte, arama emri. | Open Subtitles | لكني أرى دائما في التلفاز مشهد المجرم والشرطي الشرطي يطرق الباب, ثم يسأل المجرمُ عن, تعلم, عما سألتني, المذكرة |
suçlu tüfeği almak istedi ve adamı öldürdü. | Open Subtitles | المجرم أراد الحصول على البندقية فقتل الرجل |
Şu kızgın suçlu polisin bana anlattıklarını, yapacak mıydınız? | Open Subtitles | هل انت هو المجرم الذي كان يحدثني عنه ذلك الشرطي الغاضب |
Ne zaman bir suçlu yeşil hattı geçse, BOOM-OMY'ye iş düşer. | Open Subtitles | وعندما يكون المجرم بين هذه الخطوط يبدأ عملى من هنا |
Yöneticiye, ki bu durumda o Şüpheli oluyor, sohbet odası kurma izni veriyor. | Open Subtitles | إنها تسمح للمستخدم المشرف وهو المجرم في هذه الحالة أن يقيم غرفة دردشة |
Şüpheli Spicer'a zarar vermek istiyorsa, bunu ona anlamı olan bir yerde yapacaktır. | Open Subtitles | هذا هو السبب بانهم لم ياتوا هنا اذا كان المجرم يريد اذاء سبايسر |
katil eğer medyadan biriyse medyayla bağlantı kurmaya ihtiyacı da olmaz. | Open Subtitles | وفكرنا بأن المجرم لن يحتاج للاتصال بالاعلام ان كان هو الاعلام |
suçluyu gözaltına aldın ve sanırım buradaki de cinayet silahı. | Open Subtitles | المجرم لدينا في الحجز، وأظننا ننظر إلى سلاح الجريمة الآن |
Şüphelinin onu içeri girmek için kullandıktan sonra öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن المجرم استخدمه ليصل الى الداخل بعدها قامو بإعدامه |
"Şuuraltı" her şeyi örter ve suçlunun kendisi olduğunu bilmez. | Open Subtitles | الضمير يفسح المجال إلى اللاشعور حتى إلى العقل الباطن المجرم قد يصحو |
Saldırgan onlarla işini bitirince suç ortaklarını da gözden çıkarabilir. | Open Subtitles | المجرم يتخلص من شركائه عادة عندما تنتهي فائدتهم بالنسبة له |
Eğer o katilin kılıcının altına girersem sepetteki benim başım olabilir. | Open Subtitles | إذا سقطت تحت سيف ذاك المجرم قد يكون رأسي في سلة |
Ama benim işim katili bulmak ve bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لكن وظيفتى هى ايجاد المجرم و هذا ما نويت فعله |
Olaylar sona erdiğinde baban zemindeymiş.... ...ama fail, babanı soğukkanlılıkla vurmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | كان على الارض,عندما دخلو,لكنه يبدو كأنه المجرم اطلق النار على والدك بدم بارد |
Daha sonraları, o kadın haydut sıkça evime gelmeye başladı. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين وتلك المجرم النسائي تأتي لبيتي في أغلب الأوقات |
adam ona yaklaştığında Merriweather silahına uzanmış ve önce kötü odam onu vurmuş. | Open Subtitles | بينما هو يفعل اخرج ميروذر سلاحه و لكن المجرم اطلق عليه النار اولا |
şüpheliyi bulmak için en iyi şansımız evlat edinme acentesi. | Open Subtitles | وكالة التبني ستكون أفضل خيط لنا يرشدنا إلى المجرم |