Güneş, planktonların büyümesini sağlayacak olan mikroskobik bitkileri harekete geçiriyor. | Open Subtitles | تواصل الشمس تزويد نموّ النباتات المجهريّة التي تصنع ازدهار العوالق |
mikroskobik çöp kalıntısı alerjik bir reaksiyon başlattı. | Open Subtitles | تلك القذارة المجهريّة الصغيرة أثارت تفاعلاً حساسيّاً |
Düşünsene, Greyson yüzyılın en zekice... en tespit edilemez mikroskobik silahını geliştiriyor... ve biz onu yakaladığımız anda... kendi yarattığı şey yüzünden ölüyor. | Open Subtitles | تصوّر فقط أنّ "جرايسون" طوّر أحد أروع الأسلحة المجهريّة غير القابلة للكشف في هذا القرن ثمّ مات بسبب اختراعه الخاصّ لحظةَ القبض عليه |
Bunlar midyelerin, süngerlerin ve en önemlisi mercanların mikroskobik larvalarıdır. | Open Subtitles | إنها اليرقات المجهريّة للبرنقيل والإسفنجيّات والأهمّ... المرجان. |
Düşünsene, Greyson yüzyılın en zekice en tespit edilemez mikroskobik silahını geliştiriyor... ve biz onu yakaladığımız anda kendi yarattığı şey yüzünden ölüyor. | Open Subtitles | تصوّر فقط أنّ "جرايسون" طوّر أحد أروع الأسلحة المجهريّة غير القابلة للكشف في هذا القرن ثمّ مات بسبب اختراعه الخاصّ لحظةَ القبض عليه |