"المحاربة" - Traduction Arabe en Turc

• Savaşçı
• savaşmak
• mücadele
• savaş
• dövüşmek
• savaşmaya
• savaşan
• dövüşmeyi
• savaşamayız
• savaşmayı
• Gladyatör

Xoquauhtli'nin, efendisi Teteoinnan'a borcu var. Teteoinnan, bu festivalin merkezindeki Savaşçı bir kadın tanrıça.
شكوالتلي مدينة بدين إلى راعيتها، تتروينا، الإلهة المحاربة في قلب هذا المهرجان.

Tabii önce Savaşçı Prenses ile işimizi bitirelim.
. ولكن اولاً علينا التخلص من الأميرة المحاربة

çok zekice, bir beceriksiz gibi kıyafet değiştirmişti böylece... hiç kimse onun gerçek Savaşçı doğasından şüphelenmedi.
متخفي بذكاء كشخص متردد ولا أحد يشك في طبيعته المحاربة

savaşmak için niye oraya geçiyoruz? Tam burada evimizde yapabiliriz.
لماذا علينا المحاربة هناك طالما باستطاعتنا فعل ذلك في البيت

mücadele şekline. Çok asilceydi.
المحاربة بالطريقة التي تفعــل أمــر نبيــل حقــا

Evet, bence o kadar kötü bir savaş istiyorsa, savaşmalılar.
أجل، أعتقد أنّهم إذا أرداوا الحرب بشدة، فعليهم المحاربة لأنفسهم.

dövüşmek istemediğimi söyle.
لن أحارب . أخبره أننيّ لا أريد المحاربة .

Ciddiyim, Savaşçı Prenses Zeyna gibiydin.
أنا جاد لقد كنت مثل زينا الأميرة المحاربة

Çin'in can damarında yerleşik bir hayat süren Han halkı kuzeydeki Savaşçı kabileler tarafından defalarca istilaya uğramıştı.
شعب الهان تعرض للغزو عدة مرات وكذالك وسط الصين بالقبائل المحاربة من الشمال.

Sakin ol, Savaşçı Tanrıça, ben yalnızca hurda arayıcısıyım!
رفقاً أيتها الإلهة المحاربة أنا مجرد خادم معدني صغير

Barbarın kaçmasına yardım eden Savaşçı elimizde.
قبضنا على المحاربة التى ساعدت البربرى على الهرب

Hayır, hayır, yalnızca burada vücut dilini okuyorum, ...ve sen şu anda Savaşçı prenses modundasın.
لا لا ، انني فقط أقرأ لغة جسدكِ الآن و دخلتِ على طراز الاميرة المحاربة

Geçmişte gideceğin zamanda henüz beni yetiştiren Savaşçı olmayacak.
عندما تعود إلى ذلك الزمن، لن تكون تلك المحاربة التي أنجبتي، ليس بعد.

Seni bir zamanlar olduğun Savaşçı olarak hatırlayacağım.
سأذكرك بصفتك المحاربة التي كنتِها ذات يوم

Savaşçı annenin yolculuğu onu karanlığın içine yönlendiriyor.
رحاة الأم المحاربة تأخذها إلى عالم الشر.

Yokuş yukarı savaşmak Danimarkalılar için zor olur ama kendilerine güvenirler.
سيكون من الصعب على الدنماركيين المحاربة أعلى التل لكنهم سيتحلون بالثقة

Bra'tac'ın dediği gibi, bir Jaffa'nın savaşmak için pek çok duyusu vardır.
كما قد يقول براتاك، الجافا لديه حواس كثيرة يمكنه المحاربة بها

Bu silahı vermemek için mücadele etmemem için iyi bir neden söyle.
أعطني سبب مقنع يمنعني من المحاربة من أجل عدم إعطائك للبندقية

Hey, istiyorum mücadele vazgeçmiyorum için iki ederim.
أريد أن أشكركما أنتما الإثنان لأنكما لم تتخلوا عن المحاربة

Krallığımdaki savaş halindeki fraksiyonların liderleri her zaman baş harfleriyle anılırlar.
الطوائف المحاربة بمملكتي دائمًا ما يُعرفون بأول حرف من اسم قائدهم.

Travis, dövüşmek istemediğimi bir kez daha söyle.
ترافيس, أخبرهم مرّة أخرى لا أريد المحاربة .

Tıpkı hayatı gibi Neruda'nın şiirleri de uğrunda savaşmaya değer gündelik anları vurgulayarak romantizm ve devrim arasında köprü kurdu.
كما في حياته، جمعت قصائد نيرودا بين الرومانسية والثورة من خلال تعظيم اللحظات اليومية التي تستحق المحاربة من أجلها.

Sayıca az olabiliriz belki ama dünyanın en iyi ordusuna karşı savaşan kalplerimizi birleştireceğim.
قد لا نفوقهم عددًا لكن سأكافىء قلوب المحاربة ضد أفضل جيش في العالم

Ve yaşlı Baloo sana bir ayı gibi dövüşmeyi öğretecek.
و سيعلمك باول كيف تستطيع المحاربة مثل الدببة

Bizim yöntemimizle savaşamayız. Dikkati başka yöne çekmek tek şansımız.
لا يمكننا المحاربة على طريقتنا، التضليل هو فرصتنا الوحيدة.

Hepiniz Huskarl gibi savaşmayı öğrenmek için buradasınız.
أنتم هنا جميعا لتتعلموا المحاربة مثل الجنود

Buradaki tek Gladyatör sensin.
أنت المحاربة الوحيدة في هذا المكان