Şöyle düşünebiliriz; yanan yama bölmeler, diğer kısımların orman olarak kalmasına yardım ediyordu. | TED | فكروا بالموضوع بهذه الطريقة ساعدت الرقع المحترقة بقية الغابة في أن تصبح غابة |
Gerçek: Tanrısız yanan bir çalı, yalnızca yangındır. | TED | حقيقة: الغابة المحترقة بدون إله هي مجرد نار. |
Gerçek yolcuların, yanan uçaktaki korkunç dramlarını izleyin. | Open Subtitles | سيحكون لنا المشاهد الحية فى هذه الدراما المرعبة داخل الطائرة المحترقة |
Marketin yakınlarında iki şişe yanıcı madde bulduk ve bazı yanmış bez parçaları. | Open Subtitles | فلقد وجدوا قرب المخزن زجاجتين تحتويان على مواد قابلة للاشتعال وبعض الخرق المحترقة |
yanmış ağaçlar sonsuza dek kalır_BAR_çünkü çürümezler. | Open Subtitles | تبقى الأشجار المحترقة واقفة إلى الأبد، لأنها لن تتعفن |
Her yer duman, bitkiler yanmış ve ağaçlar yok olmuş. | Open Subtitles | -الدخان يغطي كل الكسوة النباتية المحترقة حولك لتزيل الأشجار بالطبع |
Bu cam üzerindeki Yanık izini açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسر الرواسب المحترقة التي وجدت على الزجاج |
Tara'yla ben de yanan okula bakalım. | Open Subtitles | تارا وأنا نستطيع أن نخرج خارج النطاق المدرسة المحترقة 270 00: 22: 23,558 |
Almanlar, yanan çiftlikte sizin kimliğinizi buldu. | Open Subtitles | الألمان وجدوا جواز سفرك في المزرعة المحترقة |
Almanlar yanan çiftliğin içinde kimliğinizi buldular. | Open Subtitles | الألمان وجدوا جواز سفرك في المزرعة المحترقة |
Pilot Yüzbaşı Rathod anlaşıldığı kadarıyla yanan uçaktan atlamıyor. | Open Subtitles | يبدو أن الطيار لم يقفز ..من الطائرة المحترقة |
"Tanri onun yanan caliya bakmak icin gittigini gordugunde... | Open Subtitles | حينما الإله شاهد ان يتجه الى الأجمّه المحترقة |
yanan parçalardan bazıları erimeden önce albayın dokularının arasındaki sıvıyla soğumuş. | Open Subtitles | بعض الشظايا المحترقة بردت بواسطة السائل الموجود فى انسجة العقيد قبل ان يتفككوا |
Yani, sizi o yanan enkazdan çekip kurtardığım zaman bunu adımın sonunda bir ünvan olsun diye yapmıyordum. | Open Subtitles | أقصد .. عندما أخرجتك من حطام تلك السفينة الغارقة المحترقة |
Umarım yanmış kreplerden daha iyi yemekler yapabilirsin. | Open Subtitles | أتمنى أن تصنعى شيئا أفضل من الفطائر المحترقة |
Elimde, kulübe yangınından arta kalan, kataloglanması gereken tonlarca yanmış ıvır zıvır var. | Open Subtitles | جيّد، لديّ دزينة صناديق من الشحنة المحترقة من الكوخ يجب جدولتها |
yanmış cesette yara yokmuydu? | Open Subtitles | لكن لا توجد هناك أي ندبة على هذه الجثة المحترقة |
yanmış parçaları tekrar bir araya getirdim ve şunu buldum. | Open Subtitles | بدأنا نرتب الأجزاء المحترقة وهذا ما وجدت |
Bilgisayar 2.0 yok olduktan sonra Yüzük birkaç yanmış parçayı CIA deposundan çaldı. | Open Subtitles | ...بعد تدمير التداخل الثاني ...أخذت المنظمة بعض البقايا المحترقة من المنزل الآمن للمخابرات |
yanmış kalıntıların içinde yanmamış hücresel maddeler bulabilecek birileri varsa, sizsiniz. | Open Subtitles | لو أن هناك شخصاً ما يستطيع البحث بين البقايا المحترقة والعثور على مادة خلوية غير محترقة، إنهم أنتم |
Bu durumda Yanık, haykıran, güdük, kaltak ve korkak olduk. | Open Subtitles | حسنٌ، لديّنا لدينا المحترقة والصارخة والأبتر والحقيرة والخائف |
Yani, şuna baksana. Gerçek bir Alev topu. | Open Subtitles | "اعني.انظر اليها تنطلق انها كالكرة الحقيقة المحترقة" |