Taş ocağının açılacağını söyledi ve 20 yıl sonra işte buradayız. | Open Subtitles | ثم أخبرنا عن الوظيفة الموجودة في المحجر ثم.. بعد 20 عاما ها نحن هنا |
Eski köyün doğusunda, taş ocağının yanında, Bir kilise var. Keşke seninle gelebilseydim. | Open Subtitles | هناك كنيسة فى شرق القرية القديمة ، قرب المحجر |
Fred, taş ocağında çalışanlara bugün ne olmuş duydun mu? Evet. | Open Subtitles | فريد ، هل سمعت ما حدث للجميع في المحجر اليوم ؟ |
Çok yoruldum, belki taş ocağında bir deliğe düşerim ve hepimize tazminat verilir. | Open Subtitles | أنا من كتر تعبي ممكن أقع في حفرة في المحجر وساعة الحظ تدقلنا |
Belki de modası geçmiş taş ocağına bok götürmek için tüm mahkûmları almalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب علينا جلب جميع سجنائنا ليقودوا تراهاتنا منتهية الصلاحيه إلى المحجر |
Neyse ki taş ocağı takımını, bazı teknik detayları çözmek için birkaç prototip yapmamıza yardım etmeye ikna ettik. | TED | ولحسن الحظ، أقنعنا فريق المحجر ليساعدوننا ببناء نماذج أولية لحل بعض المشاكل التقنية. |
ZAFERİN GETİRDİĞİ DOPİNG İLE KAHRAMAN KADIN VE ERKEK GEZİCİ PİYADELER SAVAŞI, KARANTİNA ALTINDAKİ BÖCEK BÖLGESİNİN İÇLERİNE KADAR TAŞIMAYI BAŞARDILAR. | Open Subtitles | و الآن .. الأبطال المسلحين المنتصرين ، من المشاة المتنقلين تم إدخالهم إلى قطاع المحجر الصحى على آراكنيد |
İçimizde o taş ocağından çıkan ilk kişi sensin. | Open Subtitles | كنت أول واحد منا تريد الخروج من هذا المحجر |
Yapacağım ilk iş bu taş ocağındaki herkese tatil ayarlamak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله ان احصل للجميع في المحجر على بعض الوقت للإجازة |
Erkekler taş ocağının yanındaki barakalarda kadınlar ise tel örgünün diğer tarafında. | Open Subtitles | الرجال في الثكنات العسكرية القريبة من المحجر,و النساء في الجانب الاخر أين سكني... |
- Bir adım daha atarsanız bay Moloztaş, bu taş ocağının güvenlik kayıtlarına bir kaza eklenecek. | Open Subtitles | - بــام - تقدم خطوة أخرى ، سيد روبل - وسجل السلامة في هذا المحجر سيلوث بشدة |
Taş ocağının sol sahilinde uzandığımızı fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت لتوي أننا على يسار المحجر |
Kalbim seni, o taş ocağında geçirdiğin her zor günden sonra... hep böyle rahatlarken görmek istiyor. | Open Subtitles | انها تجعل قلبي جيداً ان اراك مرتاحاً بعد يوم من العمل الشاق في المحجر |
Piyango vurması veya senin taş ocağında elmas bulma ihtimaline geri döndük. | Open Subtitles | عدنا لربح الياناصيب أو أن تعثر على ألماسة في المحجر |
Onu taş ocağına geri götüreceklerini.... ...ve yaptıklarını ona ödeteceklerini söylediler. | Open Subtitles | قالوا بانهم سيعودون به الي المحجر ويجعلونه يدفع الثمن لفعلته |
Bugün her şey daha kolay olurdu çünkü üç boyutlu tarayıcı donanımlı akıllı telefonlarımızla taş ocağına gider, dijital bir modele dönüşecek her taşı belgeleyip tüm sürecin detaylı planını yapardık. | TED | وفي يومنا هذا سيكون فعل ذلك سهلاً لأنه يمكننا الذهاب إلى المحجر مع هواتفنا الذكية المجهزة بماسحات ضوئية ثلاثية الأبعاد لنوثق كل صخرة، ونحولها إلى صورة رقمية... لنرتقي بتصميم العملية بأكملها. |
Meşe ağacının altındaki taş ocağı. | Open Subtitles | أسفل المحجر اليس هو المكان الذي وجدتماهما فيه؟ |
Ve iki haftalık ödemeli tatil hem de bütün taş ocağı çalışanları için, her yıl maaşlarda artış... ve yemek odasına şu küçük ketçap paketlerinden istiyorum. | Open Subtitles | وأسبوعين إجازة مدفوعة الأجر لجميع الرجال في المحجر تكلفة سنوية لزيادة المعيشة واريد ان تقرر لهم بعض من الكاتشب لغرفة طعام الغداء |
Yoksa haklısın, Karantina kalksın. aylaklar yaşasın,... gamizonumu başka yer bulayım mı dedim? | Open Subtitles | . أما أقول أنكى على حق , إرفع المحجر الصحى , أترك المتسكعين يعيشون |
Şehirdeki her kurum çekirdek kadroyla görev yapıyor, ve Karantina kalkana kadar da federal yardım alamayacağız. | Open Subtitles | لن نحصل على مساعدة فدرالية حتى يرفعوا المحجر الصحي سيستغرق هذا اسبوع او اكثر |
Taş ocağından gönderdikleri adam, Bayan Francon. | Open Subtitles | الرجل المرسل من المحجر أنسة فرانكون |
Sen bunları imzala da şu senin taş ocağındaki arkadaşların ihtiyaçlarından daha fazla tatil alsın. | Open Subtitles | ما هي؟ - حسناً ، انت ستوقع هذه ورفاقك تحت في المحجر سيحصلون على الحاجة لبعض الوقت من الراحة |
Fosil, Bavyera'daki bu kireç ocağında bulunmuştu. | Open Subtitles | كانت قد وُجدت في هذا المحجر للحجر الجيري في (بافاريا) بألمانيا. |
Burada eski bir Roma taş ocağı var geçidin yanındaki kuzey duvarının altında. | Open Subtitles | هناك المحجر الروماني القديم... الذي يعمل تحت البرج الشمالي, بجانب البوابة. |