"المحدود" - Traduction Arabe en Turc

    • sınırlı
        
    • Kısıtlı
        
    • senin ufak
        
    İyi gizliyor ama sol kolunu ve bacağını sınırlı kullanabiliyor. Open Subtitles انها اخفاء جيدا، ولكن لديها الاستخدام المحدود للذراعها الأيسر والساق.
    sınırlı sayıda üretilmiş olan parlatıcımı seninle paylaştığımı düşünmeni istiyorum! Open Subtitles لقد شاركتك الاصدار المحدود من مكياج الوجه الأرجواني البراق معك
    Yemek zilini çalıyorum ve işi 150 milyon yıllık sınırlı evrime bırakıyorum. Open Subtitles و أعول على 150 مليون سنة من التطور المحدود لأخذ زمام الأمور
    Bazı hastalar Kısıtlı yatak kapasitesinden dolayı kabullerini geç ya da ertelenmiş aldılar. TED إن بعضهم تعرضوا بقبولهم المؤخرة أو المؤجلة بسبب عدد الأسرة المحدود.
    Şimdi, işim gereği bundan faydalanmak için tekniklerle oynamalı, Kısıtlı bir kaynak olarak dikkatinizle oynamalıyım. TED وخلال عملي، أستخدم تقنياتٍ مختلفة للتحكم بهذا المورد المحدود أي الانتباه
    sınırlı rasyonelliğin sınırlı kısmı da budur. TED ذلك هو الجزء المحدود من العقلانية المحدودة.
    Daha hızlı yenilenen kaynaklar talebi karşılayamadığında suyu sınırlı yeraltı rezervlerinden pompalamaya başlarız. TED وحين لاتستطيع المصادر التي تتجدد بشكل أسرع ان تلبي الاحتياجات نبدأ في ضخها من مخزوننا التحت أرضي المحدود.
    Bu normal koşullar altında yeterli olabilir, ancak acil durumlarda bu sınırlı zula çok azdır. TED قد تكون كافية في الظروف العادية، لكن في الحالات الطّارئة، فإن هذا المخزون المحدود يُستغل بشكل يفوق قدرة الاستيعاب.
    Görünüyor ki, sadece bizim sınırlı bilimimiz açısından. Open Subtitles حسنا، فقط من منظور علمنا المحدود ، على ما يبدو
    1965'te çok az kişi Vietnam'daki sınırlı çatışmaların büyük bir cephe savaşına dönüşeceğine inanıyordu. Open Subtitles في عام 1965، قلة من الناس آمنوا بأن النزاع المحدود في فيتنام سيتحول إلى حرب على نطاق واسع
    Çoğu insan kendini bu sınırlı beden olarak tanımlar fakat siz bu sınırlı beden değilsiniz! Open Subtitles غالب الناس يعرّفون أنفسهم بهذا الجسد المحدود لكنك لست جسدا محدودا حتى تحت الميكروسكوب هناك حقول طاقة
    Bu sınırlı üretim şişeden almaya gittim. Open Subtitles انا عانيت كثيرا حتى احصل على هذه الزجاجه ذات الطبع المحدود
    Bu sınırlı başarı bile kısa sürdü. Open Subtitles ولكن حتى هذا النجاح المحدود لم يدم طويلا.
    Bu Sony amelelerini sınırlı ses kontrol özellikleriyle baş başa bırakalım. Open Subtitles دع ملاعين سوني يتخبطون في وهم وظائف التحكم الصوتي المحدود.
    Bu dönem size teklifim sınırlı zamanımızı gökteki büyük adamın varlığı konusunda tartışarak harcamayı reddedelim. Open Subtitles في هذا الفصل أنا أقترح بأن نرفض تضييع وقتنا المحدود معاً برفض وجود
    O hâlde birlikte geçireceğimiz sınırlı zamanı taçlandıralım derim. Open Subtitles إذن أقترح أن نستفيد بأغلب وقتنا المحدود معًا
    Ben size, Kısıtlı dünyanızda aklınızı açabilir misiniz diye soruyorum? Kalpleriniz açabilir misiniz? TED أنا أطلب منكم في عالمكم المحدود هلا فتحتم عقلكم ؟ هلا فتحتم قلبكم ؟
    O yüzden lütfen onu geri getirin çünkü şu dünyadaki Kısıtlı zamanımızda kendimizle ilgili öğrendiğimiz tek bir şey varsa, o da bir şeyi uzatmamamız gerektiğidir. Open Subtitles لذا أرجوكم دعوها تعود لأنه إن كان ماتعلمناه أمرًا واحدًا عما نكون وعن وقتنا المحدود على الأرض
    Piyasadaki Kısıtlı para üzerinde yapılan daimi rekabet içimizdeki en akıllıları bile çıldırtabilecek bir yapıya sahiptir. Open Subtitles أن المنافسه على هذا القدر المحدود من الدولارات قد تجعل أفضلنا يصيبه الهوس
    Biz insanlar ne kadar hayret vericiyiz, evrene nispeten Kısıtlı erişimimiz ile sadece hayal gücümüzü ve becerimizi kullanarak kendi ufkumuzdan çok ötesini görebilmekteyiz. TED كم رائع أننا بشر، بدخولنا المحدود نسبيًا إلى العالم، ولا زال يمكن أن نرى بعيدًا ما يتجاوز الآفاق فقط بإستخدام خيالنا وإبداعنا.
    Kurudukça kuruyorsun, tıpkı tıpkı, senin ufak hayalgücün gibi. Open Subtitles أنت ستصبح جاف جداً حسناً، جاف مثل خيالك المحدود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus