O halde diğer istasyonlar görüntüyü yayınlamadan bir açıklama yapalım. | Open Subtitles | اذاً سننشر بياناً قبل أن تبدأ المحطات الأخرى بأعادة بثه |
Bir mağara haritası yapmak için, mağaranın içinde her bir kaç fitte bir ölçüm istasyonu kurmak zorundasınız ve bu istasyonlar arasındaki mesafeyi ölçmek için lazer kullanılırsınız. | TED | لصنع خريطة كهف، عليك أن تعدّ محطات مسح كلّ مسافات قصيرة داخل الكهف، و تستعمل ليزرا لقياس المسافة بين هذه المحطات. |
Tüm iskeleler, otobüs terminalleri, havaalanları ve tren istasyonları durumdan haberdar edildi. | Open Subtitles | لدينا رجال في ؤصيف الميناء ورجال في المحطات وفي المطار ومحطات القطار |
İstasyon isimleri ve işaret levhaları Almanları şaşırtmak üzere kaldırılmıştı. | Open Subtitles | أسماء المحطات و عناوين البريد تمت أزالتها لتضليل الغزاه الألمان |
Onunla çalışabilmek için tüm kanallar can atıyor. | Open Subtitles | جميع المحطات التلفزيونية قد تحارب من أجل العمل معه |
Bu demoyu bütün yerel istasyonlara göndereceğim. | Open Subtitles | الوظيفة سأقوم بارسال اشرطة تجربة الاداء الى جميع المحطات المحلية |
Bu istasyonların gerçek konumlarına bakacak olursanız, onların çok farklı olduğunu görürdünüz. | TED | إذا نظرت إلى المواقع الحقيقية لهذه المحطات سترى أنها مختلفة تماما، أليس كذلك؟ |
Kaptan, bütün istasyonlar yerlerinde ve hazır. | Open Subtitles | قبطان, كل المحطات مزودة بالرجال و مستعدة |
Diyelim ki topraklama istasyonlar olmasaydı, yıldırımlar şehre her çarptığında o koridorlar aşırı elektrik yüklenmiş olurdu. | Open Subtitles | فلنفترض عدم وجود المحطات الأرضية في كل مرة يضرب فيها البرق المدينة تصبح هذه الممرات مشحونة بالكهرباء |
Bu istasyonlar ise bütün enerjiyi altımızdaki okyanusa topraklıyorlar. | Open Subtitles | ومن ثم تفرغ هذه المحطات الطاقة في المحيط أسفلنا |
Saha istasyonları arasında navigasyon yapmak için araçtaki GPS ve diğer sensörleri kullanıyorlar. | TED | إذاً فهي تستخدم جهاز الملاحة و حسّاسات أخرى في المركبة لتتنقل بين المحطات الأرضية. |
Saha istasyonları güvenli yerlerde konumlanmış durumda. | TED | إن المحطات الأرضية موجودة في أماكن آمنة على الأرض. |
Yerel istasyonları bulamıyorum. Sanırım bu San Francisco. | Open Subtitles | لااستطيع الوصول لأي من المحطات الاعتياديه ,اعتقد ان تلك هي سان فرانسيسكو |
Hepsi de hatları birbirinden ayırmak için farklı renkler kullanıyor, istasyon türlerini ayırmak için de basit semboller kullanıyorlar. | TED | كلهم يستخدمون ألوانًا مختلفة للتمييز بين الخطوط، وكلهم يستخدمون الرموز البسيطة للتمييز بين أنواع المحطات. |
İstasyon merdivenlerine vuran ocak ayı ışığından bahsetti. | Open Subtitles | أخبرني بخصوص ضوء يناير على سلالم المحطات |
Bütün uluslararası kanallar röportajı yayınlamak istiyor. | Open Subtitles | الكثير من المحطات الاجنبية تريد اعادة بث لقائك |
Filmi tamamlayıp bütün istasyonlara dağıtın. İnsanlara içeride kalmalarını söyleyin. Sığınaklara girsinler. | Open Subtitles | ارسلا تحذير بالعاصفة , اتصلوا بكل المحطات الممكنة وحاولوا ان تجعلوا الناس يخرجون للملاجئ |
İstasyonların birbirinden ne kadar uzaklıkta olduklarını değil nasıl bağlandıklarını dikkate alıyorsun. | Open Subtitles | فأنت لست مهتماً كم تبعد المحطات عن بعضها البعض |
Tüm yerel kanal yayınlarını ele geçirdi. | Open Subtitles | لقد استولى على كلّ المحطات المحلّية. تتبعي إشارته. |
Bütün personel, istasyonlardan ayrılın. | Open Subtitles | كل الطاقم, اتركوا أماكنكم في المحطات |
Reyting de yapar. Her kanalda o var. | Open Subtitles | ينال التقديرات، إنه على جميع المحطات |
- Tüm birimler hazır! Dalışa hazırlanın. - Evet efendim. | Open Subtitles | جميع المحطات جاهزة , إستعدوا للغوص نعم يا سيدى |
Sanki biri kanalları değiştiriyormuş gibi, değil mi ? | Open Subtitles | تمامًا كما لو أنّ أحدهم يُقلّب بين المحطات التليفازيّة |
Bütün yerler ve duraklar inci bir kolye gibi hoş ve düzenli bir şekilde hat boyunca sıralanmıştır | TED | و كل المحطات و المواقف ستنتظم فيه كاللؤلؤ في سوار ستترتب بشكل جميل و منتظم على طول الخط |
Öteki trenlerin frenleri istasyonlarda durmasınlar diye tahrip edildi. | Open Subtitles | في قطارات أخرى ، المكابح عُبث بها مما جعله مستحيلاً أن تتوقّف في الوقت المناسب للإشارات وفي المحطات |
Ve aslında enerjinin çoğu radyo dalgalarını transfer etmek için değil, baz istasyonlarını soğutmak için kullanılıyor. | TED | و اغلب هذه الطاقة لا تستخدم في بث موجات الراديو انها تستخدم في تبريد المحطات الاساسية |