Yerel şerif ve ben büyük bir benzin istasyonundayız gibi görünüyor. | Open Subtitles | أنا و الشرطى المحلى يبدو و كأننا فى محطة وقود ضخمة |
Yerel şerif ve ben büyük bir benzin istasyonundayız gibi görünüyor. | Open Subtitles | أنا و الشرطى المحلى يبدو و كأننا فى محطة وقود ضخمة |
Yok ama Yerel kayıt aşırı yoğun seks suçları olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لا, لكن السجل المحلى يشير لنسبة مرتفعة من مرتكبى الجرائم الجنسية |
Her gün saat 4'te sekreterleriyle çay içip tatlı yiyormuş. | Open Subtitles | ستجلسون مع الأمناء يوميا على الساعة الرابعة لشرب الشاي و الكعك المحلى. |
Ve geçen gece yerli memurunuzun da yardımı ile o gezgin arkadaşlardan biriyle konuşma fırsatı yakaladım... | Open Subtitles | بحفل خيرى وليلة امس بمساعدة العريف المحلى هنا, |
Ben de Yerel kara büyü ve ayin bağlantılarına baktım. | Open Subtitles | لذا كُنت ابحث فى السحر الاسود المحلى و علاقات بالطائفة |
Yerel televizyon haberleri gittikçe büyüyor, ve ne yazık ki sadece yüzde 12'si uluslararası haberlere ayrılmış. | TED | التلفزيون المحلى يلوح بقوة، ولكنه للأسف يخصص 12 بالمئة فقط من تغطيته للأخبار الدولية. |
Meksiko'da olduğunuzu biliyoruz fakat oradaki Yerel polis, sizin yerinizi belirleyemedi. | Open Subtitles | والآن, نحن نعلم انك كنت فى المكسيك, ولكن, البوليس المحلى هناك على مايبدو لم يستطع تحديد مكانك |
Yerel saatle 3:00 de, otoparkın arkasında. | Open Subtitles | الساعه الثالثه بالتوقيت المحلى , خلف موقف السيارات |
Yerel Polis. Nihayet geldin! | Open Subtitles | تنفيذ القانون المحلى إنها عن الوقت الذى جئت فيه |
İşte, bu yatak. Yerel Polis. | Open Subtitles | تنفيذ القانون المحلى إنها عن الوقت الذى جئت فيه |
Silahlı kuvvetler ve Milli Muhafızlar Yerel polisle birlikte çalışacaklar. | Open Subtitles | القوات المسلحة والحرس القومى سيعملان معاً لتطبيق القانون المحلى |
Kirkland'ın benimle daha iyi korunacağını söyledim bölgeyi, arenayı, Yerel polis teşkilatını tanıdığım için. | Open Subtitles | أخبرتهم ان الوزير سيكون محمى بشكل أفضل اذا أدرت العملية لانى أعلم المنطقة وتصميم الحلبة وتطبيق القانون المحلى |
Bir arkadaşım bugün Yerel pazarda biriyle buluşacağını söyledi. | Open Subtitles | صديق أخبرنى أنه سيقابل عميل هنا فى السوق المحلى |
Yerel yetkililerin yetersiz işbirliğine rağmen araştırmam ilerlemeye devam ediyor. | Open Subtitles | بالرغم من الاحتياج الى معاونه من الفرع المحلى تحقيقى يستمر فى التقدم |
Bilmeden Yerel yat kulübü protestosunun bir parçası oldu. Nasılsın? | Open Subtitles | و سرعان ما اصبح دون قصد جزء من مجموعة متظاهرين امام نادى اليخوت المحلى |
Elimizden bir şey gelmiyor. Yerel araştırmaya başladık. | Open Subtitles | نحن نعمل فيما بيننا سوف نعمل ما نستطيع على المستوى المحلى |
Dün Yerel saat 19:00'da Katar'daki SOCCENT tatbikat üssümüz saldırıya uğradı. | Open Subtitles | فى نفس التوقيت المحلى الساعه 19.00 أمس قاعده عمليات هوجمت فى قطر |
Bunun dışında, sanırım tatlı mısır kendi adına konuşuyor. | Open Subtitles | و تعليمهم طريقة العزف على الجيتار و إضافة لذلك فشاره المحلى يتحدث عن نفسه |
Telsizle ana karargaha bildiride bulunduktan sonra yerli Ajan Co Bao'yla buluşacaksın. | Open Subtitles | عندما تصل إلى نقطة الإقتحام أتصل بالقاعدة لاسلكياً. بعد ذلك أذهب لمقابلة العميل المحلى "كو باو". |
krep yapmakla uğraşırken yapamadım. | Open Subtitles | حسنًا، كما ترين، كنت مشغولًا بتحضير الكعك المحلى |
Bolca lif içeren kepekli mısır gevreğini yiyebilirsiniz veya çikolatalı donut. | TED | بإمكانك أن تتناول الحبوب الغنية بالألياف أو الكعك المحلى بالشوكولاتة. |