Buradan, yani İzlanda'dan Atlantik Okyanusu boyunca Kuzey Amerika ve Pasifik Okyanusu'na kadar uzanır. | Open Subtitles | والتي تمتد في طريقها من آيسلندا عبر المحيط الأطلنطي و أمريكا الشمالية وحتي المحيط الهادي |
Atlantik Okyanusu üzerinde bir yer. | Open Subtitles | "{\fnArabic Typesetting\fs43}"بمكان ما فوق المحيط الأطلنطي |
Randall, Atlantik Okyanusu'nun ortasındayız! | Open Subtitles | راندال .. نحن في وسط المحيط الأطلنطي! |
Bunu tarafsız ölçüp tartan herkes en iyi okyanusun Atlas Okyanusu olduğunu söyler. | Open Subtitles | الجميع يعرف هذا من الأصغر الى الأكبر أن المحيط الأطلنطي هو أفضل المحيطات |
Efsanede ne söyleniyor? Atlas Okyanusu'nu aşıp, Amerika'nın öbür ucuna geçtiğini. Japonya'da canlı kurtulan tek kişi olduğunu. | Open Subtitles | يقولون أنكِ عبرتِ المحيط الأطلنطي إلى أمريكا، وأنتِ الناجية الوحيدة من اليابان |
Bu insanlar yurtlarından koparıldılar ve Atlantik'in soğuk sularında kaybolup bugüne dek unutuldular. | Open Subtitles | هؤلاء الناس أخذوا عنوّة من وطنهم و إختفوا في مياه المحيط الأطلنطي الباردة منسيون |
Atlantik'in diğer tarafında bir zamanlar bizim bir kolonimiz vardı. | Open Subtitles | وعبر المحيط الأطلنطي تقبع مستعمرة كانت يوماً ما ملكاً لنا، |
Burası genç Atlantik Okyanusu. | Open Subtitles | هذا هو المحيط الأطلنطي الشاب |
Muhtemelen şimdiye kadar Atlas Okyanusu'nu yarılamışlardır. | Open Subtitles | لعلهما في منتصف المحيط الأطلنطي الآن. |
Tropikal kuşaktan Atlas Okyanusu'nun kuzeyine kadar giden bir ısı iletimi söz konusu. | Open Subtitles | عبر شمال المحيط الأطلنطي وتمُد "أوروبا" بالدفء، أعني |
Araba, Los Angeles'e bir kargo uçuşuna yüklendi ve Atlantik yolunu yarıladı. | Open Subtitles | السيارة تم تحميلها علي سفينة شحن متجهة الي لوس أنجيليس وقد عبرت نصف المحيط الأطلنطي .. وأنت |