"المختبرِ" - Traduction Arabe en Turc

    • laboratuvara
        
    • laboratuara
        
    • laboratuarda
        
    • laboratuvar
        
    • laboratuarı
        
    • laboratuar
        
    • laboratuvarda
        
    • laboratuarın
        
    • laboratuarla
        
    Bu çocuk laboratuvara kabul ettikleri hastaya benziyor. Open Subtitles ذلك الولدِ يَبْدو مثل المريضَ أدخلوا إلى المختبرِ.
    Ama laboratuvara bir süre daha döneceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه سيَرْجعُ إلى المختبرِ لفترة مع ذلك أنا لا أَفْهمُ كَمْ هذا محتملُ
    Bunları kasetlerle birlikte laboratuara götürüyorum. Open Subtitles سأُعيدُ هذه إلى المختبرِ سويّة مع الأشرطةِ
    Bayan Harris'e laboratuarda olacağımı söyle Maria. Open Subtitles أخبري السّيدةَ هاريس آني سأكون في المختبرِ ماريا
    laboratuvar sonuçları hemen gerekli ve kimi arayacağınızı bilmeniz gerekir. Open Subtitles تَحتاجُ نَتائِجَ المختبرِ بسرعة، أنت فقط تَحتاجُ لمعْرِفة مَنْ يَتّصلُ.
    laboratuarı ara, Gant, onlara yolda olduğumuzu söyle. Open Subtitles هم ما زالوا أحياءَ؟ نَجوا من الإنفجارِ، لَكنَّهم ما زالوا محصورون في المختبرِ.
    Sanırım şu ölü laboratuar kurbağasının hala biraz canı varmış. Open Subtitles حسناً ، أحزرُ بأنه ضفدع المختبرِ الميت مازالت له قفزة وحيدة
    Pekala, laboratuvarda biraz daha anti-serum vardı. Open Subtitles حَسناً، عِنْدي الكثير من الدواء في المختبرِ
    laboratuvara geri dönmek çok zaman alır, iki yıl... Open Subtitles للعَودة إلى المختبرِ كلّفْهم يُوقّتونَ — سنتان —
    Ama o şişenin de içinde bulunduğu kutuyu test için laboratuvara gönderiyorum. Open Subtitles لكن أُرسلُ الدفعةَ التي هي مِنْ إلى المختبرِ للتحليلِ.
    Nick, Haskell'dan alınan tüm kanıtları depodan çıkar ve laboratuvara getir. Open Subtitles نيك، يُصبحُ كُلّ حزقيل دليل خارج الخزنِ، ويَجْلبُه إلى المختبرِ.
    Eğer sorun olmayacaksa, bunları laboratuvara götürüp inceler misiniz? Open Subtitles إذا هو لَنْ يَكُونَ المشكلة الأكثر من اللازم، تَتدبّرُ أَخْذ هذه الأشياءِ أسفل إلى المختبرِ
    - Kuluçka makinesi bozulmuş. İguana yumurtalarının başka bir laboratuara götürülmesi gerekiyor. Open Subtitles حاضنتنا إنكسرتْ، وبيض إيغواناي مَنْ الضَّرُوري أَنْ يُنتَقلَ إلى المختبرِ الآخرِ.
    Yumurtaların hepsini başka bir laboratuara aldım. Open Subtitles الأخبار الجيدة أنا كُنْتُ قادر على التَحَرُّك كُلّ بيضِي إلى المختبرِ الآخرِ.
    laboratuara götürüp inceleyip sen bana söylesen? Open Subtitles الذي لا تُخبرُني عندما أنت تُعيدُه إلى المختبرِ
    Bu yıl doğum gününü Lilith'le geçirecekti ama anlaşılan, laboratuarda bir kaza olmuş. Open Subtitles وهو كَانَ دورَ ليليث هذه السَنَةِ أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ ه لعيدِ ميلاده، لكن على ما يبدو كان هناك حادثُ في المختبرِ.
    Pekâlâ, o bölmelerden laboratuarda 12 tane vardı. Open Subtitles حَسَناً، حَسناً رَأينَا 12 مِنْها في المختبرِ
    Görünen o ki, laboratuarda bir karışıklık olmuş. Open Subtitles على مايبدو , هناك نوع من الخلط في المختبرِ
    Bilmiyorum, ben... sanırım onlar laboratuvar ile ilgili bir şeyler planlıyorlar. Open Subtitles أَعتقدُ بأنّهم يُخطّطونَ لشيء في المختبرِ
    Görünüşe göre roket fırladığında laboratuvar boşmuş. Open Subtitles أيّ شئ؟ أوه، يَنْظرُ مثل المختبرِ كَانَ فارغَ عندما الصاروخ إنفجرَ.
    laboratuarı patlatacak kadar zeki. Open Subtitles أنا اشك فى انه هو . هو ذكيُ بما فيه الكفاية لتَفجير المختبرِ
    Eğer uçurumdan düşersek, bu laboratuar bu tür bir, düşüşü kaldırmak için yapılmadı. Open Subtitles إذا نَذْهبُ على الحافةِ، هذا المختبرِ كَانَ لا يَبْني لأَخْذ ذلك النوعِ مِنْ السقوطِ.
    Hay aksi. Anahtarları laboratuvarda unutmuşum. Open Subtitles يبدو أني قد نسيت مفاتيحي في المختبرِ.
    ...laboratuarın en sessiz yeri olduğunu öğrendim. Open Subtitles المكانُ الأهدأُ في المختبرِ.
    laboratuarla bir problem yok, ama dışarıyla bağlantı kuramıyorum. Open Subtitles نحن بخير داخل المختبرِ لكني لا أستطيع الاتصال بالخارج مطلقاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus