Geldiğiniz için size müteşekkirim. Sizinle Farklı şartlar altında tanışamadığıma üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ نحن لَمْ يَكنْ مُمْكِنناً أنْ نَجتمعَ تحت الظروفِ المختلفةِ. |
Ama ikimiz Farklı dünyaların insanlarıyız. | Open Subtitles | لَكنَّنا نَجيءُ مِنْ العوالمِ المختلفةِ. لا، نحن لا. |
İkisi de kişiliğimin Farklı yönlerine hitap ediyor. | Open Subtitles | مشكلتي تلك كُلّ منهم النداءات إلى الجوانبِ المختلفةِ شخصيتِي. |
Zil sesini de Farklı ayarladım. | Open Subtitles | شاهدْ بإِنَّني برمجتُ الهاتفَ للحلقاتِ المختلفةِ |
Derisini çıkarıp, Farklı parmaklara koyar. | Open Subtitles | أَخذَ ملكَه جلد مِنْ ووَضعَهم على الأصابعِ المختلفةِ. |
Erkeklerin ve kadınların kilo verme oranlarının Farklı olduğu kanıtlanmıştır. | Open Subtitles | هو أثبتَ حقيقةً بأنّ الرجالِ والنِساءِ يَفْقدنَ دهناً في النِسَبِ المختلفةِ. |
Anti-yerçekimi araştırma grubu Farklı ülkelerden bilimci üyelerle kuruldu. | Open Subtitles | مجموعة بحثِ ضِدِّ جاذبيةَ أَسّستْ مَع الأعضاء مِنْ البلدانِ المختلفةِ |
Cordyceps mantarının binlerce Farklı türü vardır. | Open Subtitles | هناك بشكل حرفي آلاف الأنواعِ المختلفةِ مِنْ فطر الكورديكيبسِ |
Burası Farklı denizlerin buluştuğu yerdir. Hint ve Pasifik Okyanusları'nın. | Open Subtitles | هذا مكانُ الإلتقاء للبحارِ المختلفةِ المحيط الهندي والمحيط الهادي. |
ölümünden sonra 3 gün gömülü kaldı ve yeniden dirildi. "Gerçek" ve "Işık" gibi birçok Farklı isimle anıldı. İlginçtir ki, Mithra'nın kutsal ibadet günü Pazar'dı. | Open Subtitles | إنّ حقيقة الأمرَ، هناك منقذ عديد مِنْ الفتراتِ المختلفةِ مِنْ جميع أنحاء العالم |
Gizlilik anlaşması imzalarsanız size kimlik verilecek, tahmin edeceğiniz sebeplerden dolayı ülkenin Farklı yerlerinde yaşamak için yeriniz olacak. | Open Subtitles | كبديل لتَوْقيع الإتفاقية عدم الكشف سَتَعطون هويّاتَ مكان للعَيْش في الأجزاءِ المختلفةِ من البلادِ، للأسبابِ الواضحةِ |
Farklı toplar, Farklı oyun tarzlarına göre dizayn edilir. | Open Subtitles | الكرات المختلفة مُصَمَّمة بخصائصِ اللعب المختلفةِ. |
Yeraltı etkinlikleri Farklı terimler kullanıyor. | Open Subtitles | المشهد تحت أرضي شروط إستعمالاتِ المختلفةِ. |
Şehrin Farklı yerlerinde, Farklı aktiviteler yaparken oldu. | Open Subtitles | أوه نعم، هو مِنْ العَمَل النشاطات المنفصلة في الأجزاءِ المختلفةِ المدينةِ. |
Işığın Farklı renklerini karıştırmak beyazı oluşturur, | Open Subtitles | خَلْط الألوانِ المختلفةِ مِنْ أبيضِ الطرازاتِ الخفيفِ، |
Pigmentin Farklı renklerini karıştırmak siyahı oluşturur. | Open Subtitles | تَجْعلُ خَلْط الألوانِ المختلفةِ مِنْ الصبغةِ أسوداً. |
Kurallarım Farklı. | Open Subtitles | نحن بشكل مباشر بالقواعدِ المختلفةِ. |
Veya evi Farklı açılardan Farklı renklere boyayabilirsin. | Open Subtitles | أَو أنت يُمْكِنُ أَنْ نجْعلَ نوع مِنْ طلاءِ حيث , الزوايا المختلفةِ... الوان البيت مختلفةُ. |
Belki de iki Farklı parmağın kesişme noktasına bakıyoruzdur. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا نحن نَنْظرُ إلى a مقطع عرضي a أصابع زوجِ المختلفةِ. |
Ve Zürih'teki Farklı otellerden sabunların vardı. | Open Subtitles | أوه. - وأنت عِنْدَكَ صابونُ مِنْ الفنادقِ المختلفةِ في زيوريخ. |