"المخجل" - Traduction Arabe en Turc

    • utanç
        
    • yazık
        
    • ayıp
        
    • endişemi
        
    Biri senin orada olduğunu ötse büyük bir utanç olurdu. Open Subtitles سيكون من المخجل أن يخبرهم احدا ما بأنك كنت هناك.
    Emin değilim. Fakat bence bu aşamada en azından denememek utanç vericidir. TED لست متأكدا تماما. ولكني أعتقد عند هذا المستوى أنه من المخجل عدم المحاولة على الأقل.
    Tam da babanızla aramdaki utanç verici... anlaşmazlığa son vermeye karar vermiştim. Open Subtitles من خلافي المخجل مع أبيك أنا هنا مع بكائي
    Çocukların kucağımızda oturmaları çok yazık. Open Subtitles من المخجل أن يضطر الاطفال للجلوس فى حجرنا
    Kızların bugün gidecek bir yerleri olmaması ne yazık. Open Subtitles انه من المخجل ان الفتيات ليس لديهن مكان يذهبن له اليوم
    Seni Kongre adayının yanına çürükler içinde geri göndermek çok ayıp olur. Open Subtitles كان من المخجل أن أرسلكِ إلى هذا الرجل . . ملطخة بالدماء
    Oh, aman Tanrım, saklı endişemi biliyor. Open Subtitles أوه، ياللهي انها تعرف سري المخجل
    Sıcaklık, utanç verici sıcaklık aramızı açıyor... Open Subtitles سيكون من المخجل ان ندع بعض درجات الحراره ان تقوم بمضايقتنا
    CTU'nun kötü yönetilmesinin izlerinin... ajansınıza... ve kariyerinize sıçraması utanç verici olur. Open Subtitles سيكون من المخجل أن يكون سوء تقديركِ في قرارات الوحدة .موجودا في إدارتكِ وفي مستقبلكِ المهني
    Ama şunu bil ki, Jerry Springer'e düşkünlüğünü herkes öğrenince utanç verici olacak. Open Subtitles وكما تعرفين ، سيكون من المخجل لكل شخص أن يعرف حول أدمانك لجيري سبرنكر
    Bir genç bıraktığında, hep utanç verici olur. Open Subtitles لأنه من المخجل أن شـاب مثلك يقرر ترك المدرسة
    Hakkında bildiğim utanç verici bir sırrı herkese anlatmakla tehdit ettim onu. Open Subtitles لقد هددته أن أخبر الجميع سرّه المخجل الذي أعرفه عنه
    Bunu söylemek biraz utanç verici ama lütfen Man Ok unniye iyi bak. Open Subtitles اعرف من المخجل قولى هذا و لكن رجاء اعتنى بمان اوك اونى
    Elimde bir yığın fotoğrafımla dolaşmam yeterince utanç verici değilmiş gibi. Open Subtitles أليس من المخجل السير في الأنحاء وأنت تحمل صورك
    Artık düğünlerle uğraşmaman çok yazık. Open Subtitles انه من المخجل انك لن تحيى حفلات زفاف بعد الان
    Kendilerine baba diyebilmeleri çok yazık. Open Subtitles من المخجل أن كل شخص يستطيع أن يطلق على نفسه لقب أب
    Ama seni başka bir adamın günahları için acı çekerken görmek çok yazık. Open Subtitles لكن من المخجل رؤيتك تتألم من أجل خطايا رجل آخر
    Onca öğle yemeği, toplantı ve akşam yemeği organizasyonunu kaybetmek yazık olacak, değil mi? Open Subtitles كل مآدب الغداء، والإتفاقيات وجلسات العشاء تلك. سيكون من المخجل أن تخسر كل تلك الأعمال، أليس كذلك؟
    Zamanın bu kadar hızlı akması çok yazık. Open Subtitles من المخجل أن الوقت يمضي بسرعة فائقة.
    Moon gibi bir gencin bacağını kaybetmesi çok yazık. Open Subtitles من المخجل شاب مثل مون يفقد رجله
    Tadına bakmadan bu meyveyi koparırsak çok ayıp olur. Open Subtitles سيكون من المخجل أن نقطف تلك الفاكهة دون أن تتذوقها قليلاً
    Oh, aman Tanrım, saklı endişemi biliyor. Open Subtitles أوه، ياللهي انها تعرف سري المخجل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus