Bir parça soğan ve turşu, ve bir dilim turta ile. | Open Subtitles | مع قطعة كبيرة من البصل و بعض المخللات ، و فطيرة |
Hamburgerimde turşu olsun demiştim ama sadece beş-altı tane koymuşsunuz. | Open Subtitles | لقد طلبت المخللات مع البيرغر ويوجد فقط، خمسة أو ستة |
Will, bütün bu zaman boyunca, bu yaz tüm yaptığım, 22 kavanoz turşu kurmak ve çömleğe konserve sığır eti koymaktı. | Open Subtitles | حسنا، كل هذا الوقت هذا الصيف كل مافعلته هو عمل 22 برطمانا من المخللات واخزن اللحم في الفخار |
Hey, bu şarkıyı burada kedim Bay Pickles'a ithaf ediyorum. | Open Subtitles | يو، هذه الأغنية هنا مكرس لقطتي، السيد المخللات. |
İlk çalışmamızda ektiğimiz sahte anı şuydu: Çocukken haşlanmış katı yumurta, dereotlu hıyar turşusu ve çilekli dondurma yediğiniz zaman hastalanırdınız. | TED | دراستنا الأولى زرعت ذاكرة كاذبة أنك كطفل مرضت بتناول أطعمة معينة: البيض المسلوق, المخللات, مثلجات الفراولة. |
Turşular sahiden 39 sent mi? | Open Subtitles | حقا هل هذه المخللات بـ 39 سنتا |
Neden turşuları ekmeğin arasına gizliyorsun? | Open Subtitles | لماذا تخفين المخللات بداخل الخبز؟ |
- turşu sana dokunuyor. - Ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | المخللات تجعلك متحمس جداً - وأنتِ على علم بذلك - |
İkimiz de et börekler, sos, marul, peynir, turşu ve soğan kullanıyoruz. | Open Subtitles | لدينا معاً فطائر اللحمة الصغيرة, و الصلصة والخس, و الجبن, و المخللات والبصل |
Ona "bunu artık o kalın kafana sok, turşu suyunu seviyorum ve ver içeceğim." derdim. | Open Subtitles | اخبره,لمتي ستظل تللك الفكره مسيطره بعقلك العنيد؟ انا احب المخللات ,لو احضرتي الفائض لديك سألتهمه |
Orası turşu kavanozları ve üstündeki küften... penisilin üretecek kadar uzun süre garaja asılan... jambonlarıyla çok sevimli görünebilir, ama... | Open Subtitles | أعرف أن المكان ساحر مع أواني المخللات و سحر الجنوب و الخنازير التي تقبع في الجراج حتى تتعفن و يظهر عليها فطر عفن الخبز |
Mort'un Mezecisi'ni ara da bana bir şöyle güzel bir çavdar ekmeği arası yağsız pastırmalı sandviç yanında da biraz turşu olsun ve acele servis mümkünse. | Open Subtitles | هل يمكنك طلب كمية من الأطعمة الذيذة سندوتش بسطرما الجديد مع بعض المخللات واستعجل في إحظاره |
turşu işinde mizah işe yaramıştı, çünkü turşu komiktir zaten. | Open Subtitles | الدعابة تتماشى مع المخللات، لكن المخللات مُضحكة |
Ne yaparsan yap, turşu yap ye..umrumda değil | Open Subtitles | افعل ما تشاء قم بعمل المخللات وكلها انا لا اهتم |
Fakat topraklarımız turşu yetiştirmek için çok vahşi. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، بيئتنا لا تناسب زراعة المخللات |
Sonu gelmeyen, turşu ve fıstık ezmesine aşerme. | Open Subtitles | الرغبة المستمرة لتناول زبدة الفول السوداني و المخللات |
Bay Pickles sahip olduğum en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | وكان السيد المخللات أفضل صديق لي. |
Bay Pickles'ı o öldürmüş. | Open Subtitles | وقتل السيد المخللات. |
Başka kimse almıyormuş. Ayrıca sarımsaklı salatalık turşusu da yok. | Open Subtitles | لن يشترى منهم أحدٍ آخر ولن يكون هناك مزيداً من المخللات والثوم |
Hayır. Indiana Jones ve Turşular Gezegeni rüyaydı. | Open Subtitles | لا. "انديانا جونز" و كوكب من المخللات كان حلماً. |
Bakıyorum da turşuları bitirmiş. | Open Subtitles | ارى انها انهت على المخللات |
Çimdikle beni, Scooby Doo, extra peynir ve turşulu pizza. | Open Subtitles | أضربنى ,سكوبى دوو,جبنة خاصة بيتزا بالجبنة مع القليل من المخللات |
Patates ve turşuya çok para harcadım. | Open Subtitles | لا أعلم، فأنا صرفت المال على البطاطس و المخللات لا أملك مالاً كافياً |
Aslında, turşuyu o kadar da sevmem. | Open Subtitles | في الحقيقه انا لا احب المخللات لهذه الدرجه |
Salatalık turşusunu oldum olası ucuz satarız. | Open Subtitles | لطالما حققنا مبيعات جيدة من المخللات |
Bu şeytani karpuzların, tehlikeli turşuların ve saldırgan burgerlerin yüzmeyi öğrenmesi ve anakaraya doğru yol alması çok uzun sürmez. | Open Subtitles | المخللات الماكرة والبرغر المقاتل من السباحة والوصول إلى أرضنا |