Canavar ve robotları bizi asırlar önce yok edebilirdi ancak topraklarımız yüksek dağlarla çevrili ve Tek giriş yoluysa dar bir geçit. | Open Subtitles | الوحش و روبوتاته كانوا ليدمرونا منذ زمناَ بعيد لكن أرضنا تحميها أطول الجبال و المدخل الوحيد هو وادي ضيق |
Alçak Aralık met-ceziri bize Tek giriş ve tek çıkış yolunu gösterdi. | Open Subtitles | مدّ ديسمبر المنخفض أرانا المدخل الوحيد والمخرج الوحيد. |
Alçak Aralık met-ceziri bize Tek giriş ve tek çıkış yolunu gösterdi. | Open Subtitles | مدّ ديسمبر المنخفض أرانا المدخل الوحيد والمخرج الوحيد. |
Dahası, odanın tek girişi şuradan. Yani pencereler dışında, sanırım. | Open Subtitles | و هذا هو المدخل الوحيد للغرفة بإستبعاد أمر النافذة |
Öncelikle, bu, içeri girmenin tek yolu. Yukarıya körü körüne çıkacağız. | Open Subtitles | هذا هو المدخل الوحيد و علينا أن نصعد هلى الدرج |
Bu kapının Tek giriş olduğuna inanmakta zorlandım. | Open Subtitles | لكني لا أصدق بأن ذلك الباب هو المدخل الوحيد |
Bu mekana Tek giriş diğer taraftaki. | Open Subtitles | المدخل الوحيد لهذا المكان هو على الجانب الآخر |
Tek giriş beş mil geride, Packard Değirmeni'nde. | Open Subtitles | المدخل الوحيد إليه كان قبل خمسة أميال عند مصنع "باكارد" |
Tek giriş diğer tarafta. - Hey, kapıyı açın! | Open Subtitles | المدخل الوحيد على الجانب الآخر. |
Tek giriş burası mı? | Open Subtitles | هل هذا هو المدخل الوحيد للمنجم ؟ |
At arabaları girişi kapatmış. - Tek giriş burası. | Open Subtitles | العربات تسد المدخل هذا المدخل الوحيد |
- Ve şaşırtıcı bir şekilde Tek giriş yeri zemin kattaki güvenlik ofisi. | Open Subtitles | -وكما مُتوقع المدخل الوحيد هو عبر مكتب الأمن بالطابق الأرضي |
Tek giriş burası gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه هذا هو المدخل الوحيد |
Asansör, Tek giriş noktası. | Open Subtitles | المصعد هو المدخل الوحيد |
Tek giriş noktası asansör. | Open Subtitles | المصعد هو المدخل الوحيد |
Tek giriş noktası asansör. | Open Subtitles | المصعد هو المدخل الوحيد |
Moreau aşağıda parti veriyor. Tek giriş yolu, servis asansörü. | Open Subtitles | مورو) في حفلة بالطابق السفلي) المدخل الوحيد هو عبر مصعد الخدمة |
Tek giriş buydu. | Open Subtitles | هذا هو المدخل الوحيد |
Yurdunda. Oradaki tek girişi. | Open Subtitles | إنها في منزلها إنه المدخل الوحيد , هناك |
Köyün tek girişi şurada. | Open Subtitles | المدخل الوحيد للبلدة هو من هنا |
Yüz kat var. İçeri girmenin tek yolu çatıda. | Open Subtitles | ارتفاع المبنى مائة طابق، المدخل الوحيد إليه عبر السطح |
İçeri girmenin tek yolu, ondan geçiyormuş. | Open Subtitles | المدخل الوحيد هو من خلاله |