Kızlar her seviyede erkeklerden daha iyi, ilkokuldan üniversiteye kadar. | TED | والآن البنات يتفوقن على الأولاد في كل مستوى، من المدرسة الإبتدائية إلى المدرسة العليا. |
27 yaşındaki milyoner oğlunun ilkokuldan hile ile geçişinin hikayesi. | Open Subtitles | كيف غش ابنه المليونير البالغ من العمر 27 عام كي ينجح في المدرسة الإبتدائية ، ابقوا معنا |
Nobel ödülü sahiplerinin dünyasında ilkokul çocuğu gibi kalırsın. | Open Subtitles | ستكون صبي المدرسة الإبتدائية . في عالم الفائزين بجائزة نوبل |
Beni ilkokul müdürü yaptılar ve artık çok geç, elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لكن هذا ليس ما يهمني ، المدرسة الإبتدائية هي ما يهمني ، وقد فات الأوان على ذلك |
Kalp protezi küçük şişirilen kutudan gelmişti, belki ilkokulda öğrenmişsinizdir. | TED | حسنا ، دعامة القلب أتت من ذلك الصندوق الصغير المندلع الذي تعلمتم صنعه في المدرسة الإبتدائية |
Bir: Çocuklar, ancak ilkokula başladıktan sonra yalan söylemeye başlarlar. | TED | الأول: يحدثُ أن الأطفال يكذبون فقط بعد دخولهم المدرسة الإبتدائية. |
İlkokuldan beri çok yakın arkadaşlardı. | Open Subtitles | كانوا أفضل الأصدقاء منذ المدرسة الإبتدائية |
İlkokuldan beri. | Open Subtitles | منذ المدرسة الإبتدائية هل كنتم دائماً عصبة؟ |
İlkokuldan beri görüşmedik, değil mi? | Open Subtitles | نحن لم نلتقي منذ المدرسة الإبتدائية أليس كذلك؟ |
Kendimi bildim bileli beraberiz. İlkokuldan beri. | Open Subtitles | أنا و هي نعرف بعضنا منذ زمن بعيد منذ المدرسة الإبتدائية |
İlkokuldan üniversiteye kadar, herkesin yüksek kalitede bir eğitim almış olduğundan emin olma sorumluluğunun yanı sıra eğitime özgü esas değerler vardır. | TED | هنالك قيم جوهرية واضحة للتعليم. جنبا إلى جنب مع مسؤولية عامة لتوفير تعليم عالي النوعية للجميع، من المدرسة الإبتدائية حتى الجامعة. |
İlkokuldan beri ip atlamadım. | Open Subtitles | لم أنُطّ الحبلِ منذ المدرسة الإبتدائية |
! Bana senin asla veremeyeceğin birşey verdi. İlkokul diploması. | Open Subtitles | أعطاني شيء ما كنت لتعطيني إياه، شهادة تخرج من المدرسة الإبتدائية |
İlkokul yani. Çok eski arkadaşlarınmış. | Open Subtitles | المدرسة الإبتدائية إنهم إذن أصدقاء قدامى جداً |
Bu ilkokul değil. Bu çok zor bir iş. | Open Subtitles | هذه ليست المدرسة الإبتدائية ، هذا عمل صعب |
Birkaç ilkokul partisine davet edilmiştim. | Open Subtitles | قصدي، في الحفلات القليلة التي دُعيت لها في المدرسة الإبتدائية |
François Lens'teki bir ilkokulda 5. sınıfta okuyordu. | Open Subtitles | لقد كان في السنة الخامسة في المدرسة الإبتدائية في لينس |
İlkokulda beş taş oyunu şampiyonuydum. | Open Subtitles | لقد اعتدت أن أكون، بطلة المدرسة الإبتدائية للعبة التركيب. |
İlkokulda bir roman okudum. Ve bu birebir aynı idi. | Open Subtitles | قرأت هذه الرّواية في المدرسة الإبتدائية و كانت نفس الشّيء تماماً |
Sizin be benim de ilkokula giderken 10,000 tane kitabımız yoktu. | TED | ولم يكن لدينا 10 آلالاف كتاب عندما ذهبنا الى المدرسة الإبتدائية. |
Ben ilkokula giderken de bunu söyledin liseye giderken de. | Open Subtitles | قلتها عندما كنت في المدرسة الإبتدائية وتقولها وأنا في الثانوية |