Sizin bu şımarık, koca bebek! Bir şeyler olacağını biliyordu. | Open Subtitles | ذلك طفلك المدلل الكبير يبدو أنه يعرف شيء |
Yoksa hep tahmin ettiğim üzere şımarık zengin bir çocuk gibi kaçacak mısın? | Open Subtitles | او ستهرب مثل الفتي المدلل الهارب كما عرفتكم دائما ؟ |
Bu yüzden, torununa şımarık bir çocuk gibi davranmak onun için bir hobi hâline geldi. | Open Subtitles | لذا فإنها تتنتق للنهاية الأخرى الآن و تتصرف مثل الطفل المدلل مع حفيدتها و أصبحت تلك هي هوايتها |
Beyefendi, öğretmen kuzusu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | يا سيدي, لا أريد أن أكون الحيوان المدلل للأستاذ. |
Daha biraz önce birisinin evcil hayvanı olacak dedin. | Open Subtitles | قلتم أنه سيكون فقط الحيوان المدلل لأحد ما |
Odin'in en küçük oğlu olarak Loki İskandinav mitoloji ailesinin kara koyunuydu. | Open Subtitles | و كأصغر أبناء أودين كان لوكي طفل العائلة المدلل |
Dürüst mü olmak istiyorsun? Hadi her istediği yerine getirilen şımarık çocuk hakkında konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نتكلم عن الطفل المدلل الذي حصل على كل شيئ |
Nick Rubenstein Arthur Gatoff'un tapınağına bu öğleden sonra küçük bir şımarık çocuk gibi ikinci defa dalınca kayboldu. | Open Subtitles | للمرة الثانية هذه الظهيرة كالطفل المدلل الذي هو عليه |
Son olarak da burada benim şımarık oğlum değil büyük bir şirketin çalışmasını anlamaya çalışan genç bir adam olacaksın. | Open Subtitles | بالنهاية أنت لست ولدي المدلل هنا ياسيد.. ولكنك ولد شاب لديه الفرصة لفهم.. آليات العمل لأكبر شركة.. |
O şımarık küçük piçleri bulduğum zaman da... | Open Subtitles | وحتى أجدهم , ذلك الطفل المدلل المليء بالقذارة |
Ama acısız olmaz seni şımarık çocuk | Open Subtitles | ولكن لايوجد مقدار من الألم ولا المعاناة يمكن أن يخلص هذا الطفل المدلل هذا الطفل الملكي |
Şu yeni oyunlara bakayım seni şımarık velet. | Open Subtitles | دعني أرى هذه الألعاب الجديدة أيها الولد المدلل, أعطني جهاز التحكم |
şımarık bir çocuk gibi ayrıldım ve bundan başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لقد تصرفت كالطفل المدلل الفاسد حين غادرت ولم يمكننى التفكير فى اى شيئ اخر |
Eğer Yakuza'nın senin şımarık zengin kıçından başka ilgilendiği şeyler de varsa onlarla ben uğraşırım. | Open Subtitles | لو كانت العصابة اليابانية وضعت أنظارها على شيء أكبر أكبر من شخصك المدلل فاحش الثراء، سوف أعتني بهم |
Kahrolası! şımarık bir çoçuk gibi davranmayı kes. | Open Subtitles | اللعنة توقف عن التصرف بدور الطفل المدلل |
şımarık, züppe, kendini beğenmiş, küstah ve çocuksu oğlun değil. | Open Subtitles | و ليس إبنك المدلل الطفولي ! و المتغطرس الفاسد |
Devrimci rolünü oynayan babasının kuzusu. | Open Subtitles | لكنك ابن أبيه المدلل الذي يلعب دور الثوري. |
Yine de buna tefeci demek Oedipus'a anasının kuzusu demek gibi bir şey. | Open Subtitles | على الرغم من أن دعوته بالمرابي "مثل دعوة "أوديب بأنه طفل أمه المدلل |
Bileti odanda buldum. Ana kuzusu. | Open Subtitles | لقد وجدت التذكرة في غرفتك طفل الماما المدلل |
Şu evcil hayvanını öldürmeni emrettiğimde bunu anladığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك تعلمت هذا عندما أمرتك بقتل حيوانك المدلل |
Sen olmasaydın zengin çocuk, şimdi olimpiyatlarda olacaktım. | Open Subtitles | لو لم يكن بسببك أيها الولد المدلل لكنت في الألعاب الألومبية الآن |
Odin'in en küçük oğlu olarak Loki İskandinav mitoloji ailesinin kara koyunuydu. | Open Subtitles | و كأصغر أبناء أودين كان لوكي طفل العائلة المدلل |
Av köpeği gibi buzları çiğnemek sende bir alışkanlık. | Open Subtitles | إنها عادة عندك ، مضغ مكعبات الثلج مثل الذليل المدلل |