"المدنية" - Traduction Arabe en Turc

    • sivil
        
    • vatandaşlık
        
    • insan
        
    • şehir
        
    • kentsel
        
    • Yurttaşlık
        
    • Medeni
        
    • Kamu
        
    • şehrin
        
    • sosyal
        
    • hukuk
        
    • devlet
        
    • sivillere
        
    İş arkadaşlarım ve ben 2016 yılında Seattle'da sivil Cumartesileri düzenlemeye başladık. TED بدأت أنا وزملائي تنظيم أيام السبت المدنية في مدينة سياتل سنة 2016.
    sivil elbise giymemden hoşlanmıyorsan, sürekli evde oturmak zorunda kalırız. Open Subtitles إذا لم تحبينى فى الملابس المدنية فسنقضى وقتنا كله هنا
    sivil hayata uygun değilsin, hapishane hayatını da kabul etmiyorsun. Open Subtitles ، أنتم غير صالحين للحياة المدنية ولن تقبلوا بحياة السجن
    Bu hareket, meclis üyelerinden ve... vatandaşlık hakları savunucularından eleştiriler alsa da... Open Subtitles بينما سبب هذا انتقاد الكثيرين من صناع القرار والمدافعين عن الحقوق المدنية
    Raporları ülkeyi şok etmişti ve kariyerini de araştırmacı gazeteci, yurttaş lider ve insan hakları avukatı olarak değiştirdi. TED كان من شأن تقاريرها إحداث ضجة في الدولة وانطلاق رحلتها المهنية كصحفية استقصائية، وزعيمة مدنية ومدافعة عن حقوق المدنية.
    - Sıçramadan önce sivil gemilerde eksik yoktu galiba. - Galiba mı? Open Subtitles اعتقد يا سيدي , لقد احصيت كل السفن المدنية قبل ان نغادر
    Eğer bu sivil ölümlerini bize yöneltebilecek biri varsa, bir çeşit Tanrı olmalı. Open Subtitles إن كان هناك من يستطيع تتبع هذه الحوادث المدنية إلينا، فهو غير بشري
    Dinle, kurulanmama izin ver sivil bir şeyler giyip seni kahvaltıya götüreyim. Open Subtitles ،اسمعي، لم لا تدعيني أنشف سأرتدي بعض الملابس المدنية و أصطحبك للإفطار
    sivil haklar yasasını onunla birlikte geçiremezsin ama, bu yıl olmaz. Open Subtitles لا يمكنك تجاوز قانون الحقوق المدنية بهذا، ليس في هذا العام.
    Mekân tanımlama ve önemsemeye değer yerler oluşturmadaki yeteneğiniz tamamen, sivil tasarım kültürü diye adlandırdığımız kültür yığınlarından meydana gelir. TED وقدرتك على تحديد المساحة وتهيئة الأماكن التي تستحق الرعاية كل شيء يأتي من هيئة الثقافة التي نسميها ثقافة التصميم المدنية.
    Kadınlar bu becerileri edinip bu ülkenin görüp görebileceği en efsanevi sivil hak eylemcileri oldular. TED اكتسبت تلك النساء هذه المهارات التنظيمية، وأصبحن من أكثر نشطاء الحقوق المدنية أسطورية في هذا البلد على الإطلاق.
    Bir diriliş, çadırlı bir festival gibi. sivil haklar hareketinden çok da farklı değil. TED إنها مثل مهرجان خيام للنهضة، وليس مثل توجيهات حركة الحقوق المدنية.
    sivil ilişkiler ve sivil toplum girişimleri. TED ومبادرات من الشؤون المدنية والمجتمع المدني.
    Ve bazı çok yüksek güvenlik alanlarında muhtemelen sivil uçaklar onları tuzağa düşürecek ve bomba imha tesisine sürükleyecektir. TED وفي بعض المناطق الأمنية مشددة جداً، وتنصب لهم الطائرات دون طيار المدنية الفخ واستدراجها بعيدا للتخلص منها وإبطال مفعولها
    1960'larda sivil Haklar Hareketi kadın hakları, çocuk hakları, eşcinsel hakları ve hatta hayvan hakları hareketlerine ilham verdi. TED في 1960 حركة الحقوق المدنية ألهمت العديد من حركات حقوق المرأة وحقوق الطفل وحقوق المثلين وأيضًا حقوق الحيوانات.
    Bu birçok yönden, ABD'deki siyahi sivil hak hareketinin zirve noktasıydı. TED وبطرق كثيرة، كانت هذه النقطة الفاصلة في تاريخ حركة الحقوق المدنية للسود في الولايات المتحدة الأمريكية.
    Zenci erkeklere verilen çoğu çocuk kitabı kölelik, vatandaşlık hakları ve biyografiler gibi ciddi konuları içeriyor. TED العديد من كتب الأطفال الموجّهة للأطفال السّود تركز على مواضيع جادة، كالعبودية، والحقوق المدنية والسّير الذّاتية.
    Eğer emin değilseniz olmamıştır çünkü o bir insan hakları ihlali ve hiçbir zaman rozetler ve masaya konan silahlarla sonlanmaz. Open Subtitles إن لم تكن متأكداً, إذن لم يسبق له ذلك, لأنها تهمة بالتعدي على الحقوق المدنية والتي لا تنتهي أبداً بإمتلاكه شارة
    Bir çok şehir alanı ayrımcı bir kullanışla park yerlerine dönüştürüldü. TED والكثير من المناطق المدنية تحولت إلى أماكن لركن السيارات بشكل عشوائي
    Ben bu geceye, kentsel krizin yalnızca ekonomik ve çevresel değil özellikle bir kültürel bir kriz olduğunu TED لكني أريد أن أبدأ الليلة باقتراح أن هذه الأزمة المدنية هي ليست فقط اقتصادية أو بيئية.
    Bu kısa videoda bana şaşırtıcı gelen bu videoyuyu çekerken Karess'in Yurttaşlık hakları hareketi tarihini nasıl anladığı ama onla sınırlı kalmadığını göstermesi. TED المذهل في هذا المقطع هو او نحن نلتقط، ظهر أن كاريس كانت تفهم تاريخ حركة الحقوق المدنية و لكنها لم تكن مقيدة بها.
    Ancak bir kişi, bir başkası daha, bir başkası daha derken milyonlar çoğalarak Medeni haklar hareketinin öncüsü olabildi. TED ولكن شخصًا واحدًا مع شخص آخر، مع آخر، مع ملايين آخرين، تمكنوا من أن يصبحوا بمثابة حرس المقدمة لحركة الحقوق المدنية.
    Ama tam da şu an Kamu hizmetinde fark yaratabilirsiniz. TED ولكن يمكنك صناعة الفرق في الخدمة المدنية في الوقت الحالي.
    Bu şehrin ikimize yetecek kadar büyük olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles هل أفهم من كلامك أن هذه المدنية لا تكفي كِلينا؟
    Ve bu yüzden her şeyin piyasalaşması, eşitsizliğin ve onun sosyal ve toplumsal sonuçlarınnı daha da keskinleşmesine neden oluyor. TED ولذا فجعل كل شيئ للسوق يزيد من لدغة عدم المساواة وتبعاتها المدنية والاجتماعية.
    Gerçekten bunu yapabileceğini düşünüyor musun? hukuk fakültesindeyken klinik konularda çalıştım. Open Subtitles قوانين الأدلة هي مثل قوانين المدنية ليس هناك لغز كبير في ذلك
    Yazar olduğumu iddia edebilirdim ama gerçek şu ki bir devlet kurumunda çalışıyorum. Open Subtitles يمكنني الادعاء بأنني كاتب لكن الحقيقة هي انا اعمل في مكتب الخدمات المدنية
    Bu organizasyondaki konumuna muhtaç sivillere yardım ederek ulaşmadın. Open Subtitles لم تصل الى حيث انت في هذه المنظمة بمساعدة العائلات المدنية التي في ورطة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus