Evimde bir kadının şarkı söylemesi oldukça şaşırtıcı, değil mi? | Open Subtitles | من المدهش أن تسمع امرأة تغنى فى منزلى هه |
Bu videoları tekrar tekrar izleyebilmek ne kadar şaşırtıcı. | Open Subtitles | من المدهش أن تشاهد هذه اللقطة مراراً وتكراراً |
Asıl şaşırtıcı olan, her gelişimizde bunun artarak tekrarlanmasıydı. | Open Subtitles | ولكن الشيء المدهش أن يذهب غير المنقوص في كل مرة أن نعود. |
Her iki olayda da Lauren Kyte'ın bulunması ilginç değil mi ? | Open Subtitles | اليس من المدهش أن لوران كايت كانت موجودة في كلتا الحالتين ؟ |
Bu kadar zararsız bir şeyin böylesine bir hasara yol açması çok ilginç değil mi? | Open Subtitles | من المدهش أن شيء بتلك البراءة يتسبب في كل هذا الضرر |
Bu kadar ağırbaşlı birinin iki kelimeyle bu kadar çok şey anlatması çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | كم من المدهش أن شخص هاديء جداً يستطيع أن يخبر الكثير بقليل من الحديث. |
şaşırtıcı olan şu ki, en küçüğün fiziği, atom altı parçacık fiziği yıIdızların yapısını ve karakterini belirlemektedir. | Open Subtitles | من المدهش أن ندرك أن فيزياء الجسيمات تحت الذرية متناهية الصغر تحدّد تركيب وطبيعة النجوم |
Ama bir insan vücudunun ne aşamalardan geçerek oluştuğunu kavradığımızda her şeyin sık sık yolunda gittiğini görmek şaşırtıcı. | Open Subtitles | ولكن حين تدركون ما يحدث من أجل بناء جسم الإنسان، فمن المدهش أن تسير الأمور على ما يرام بالقَدْرِ الموجود. |
DNA'mızdan bu nevi tarih okuyabilmemizi şaşırtıcı buluyorum. | Open Subtitles | من المدهش أن نتمكن من قراءة هذا النوع من التاريخ في حمضنا النووي |
Ben.. bunu biliyorum, ben bir genetikçiyim ama nereli olduğumu genlerden söyleyebilmeniz şaşırtıcı. | Open Subtitles | أعرف ذلك فأنا متخصص في علم الوراثة و لكنه من المدهش أن تخبرني من أين أنا عن طريق جيناتي |
Bu şaşırtıcı büyüklükteki manyetik alan bir göktaşından daha büyük olmayan bir nesneden geliyor. | Open Subtitles | المدهش أن هذا المجال المغناطيسي الضخم يصدر من جسيم لا يتعدّى حجمه الكويكب |
Yaptığı küçük işten çekinerek doktorasını alan ilk insan olması şaşırtıcı. | Open Subtitles | إنه من المدهش أن يكون أول شخص ينال .الدكتوراة يخشى ما العمل الصغير الذي ينجزه |
şaşırtıcı bir şekilde, yavru Deniz'e değil de iç kesime doğru Fokların yaptığı en ilginç yolculuğu yapıyorlar. | Open Subtitles | المدهش أن الجراء لا تقصد البحر إنما البر الرئيسي رحلة غريبة لم تقم بها أي فقمة من قبل |
Genç bir kadının doğum yaptıktan dakikalar sonra bir anneye dönüşmesini görmek çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | من المدهش أن نرى كيف يمكن لامرأة شابة بعد لحظات فقط من إنجابها لطفل، كيف لها أن تتحوّل لأم |
Pek çok kişinin bu gücün parçası olmak ve o gücü ele geçirmek istemesi de muhtemelen şaşırtıcı değildir. | Open Subtitles | و ربما لم يكن من المدهش أن الكثير من الرجال أرادوا أن يكون لهم نصيب من تلك القوة و السعي إلى تولي السيطرة بأنفسهم |
İdam mangalarının ateş gücü o kadar zayıfken devrimin kazanması şaşırtıcı. | Open Subtitles | فرقالرمايةكانتسيئةالمستوى، من المدهش أن الثورة نجحت! |
Zamanın böylesine akıp gitmesi şaşırtıcı. | Open Subtitles | إنه لمن المدهش أن الوقت يمر بسرعة |