"المدى البعيد" - Traduction Arabe en Turc

    • uzun vadede
        
    • uzun vadeli
        
    • uzun süreli
        
    • Uzun menzilli
        
    • uzun dönemde
        
    • uzun menzil
        
    • uzun süre
        
    • kısa vadeli
        
    Kısa vadede büyüyorsun, sonra uzun vadede bekli daha çok büyüyorsun. TED أنت ترتفع في المدى القصير، ثم ترتفع أكثر على المدى البعيد.
    - Biliyorum zor, fakat bu uzun vadede senin iyiliğin için. Open Subtitles أعرف أن هذا صعب , ولكن.. إنه لمصلحتك على المدى البعيد.
    Ama, uzun vadede, zamanın değişip onların ve fikirlerinin zemin kazanacağı konusunda iyimserim. TED ولكنني متفائلة بأنه على المدى البعيد , الزمن سيتغير وأفكارهم ستصبح متقبلة .
    Ayrıca uzun vadeli arazi kira sözleşmeleri güvence altına alındı. TED وتوسيع قاعدة الضمانات لتغطي إيجارات الأرض على المدى البعيد.
    Ama eğer gerçekten fakirliğin sorunlarını çözmeye çalışıyorsak, bu hikayenin sadece yarısı, çünkü uzun süreli sürdürülebilir değil. TED لكنها فقط نصف القصة إذا كنا نتطلع لحل مشاكل الفقر، لأنه ليس مستدماً على المدى البعيد.
    Hemen onlara teslim olmazsanız tüm gelişmiş Uzun menzilli torpidolarımıza ateşleyeceğim. Open Subtitles إذا لم تستسلم لهم فورا سأطلق كافة الطوربيدات ذات المدى البعيد
    Aslında bu ülkeler daha zengin hâle gelirken, uzun vadede bu model sürdürülebilir değildi. TED في الواقع، لم يكن نموذج قادر على المواصلة على المدى البعيد لأن هذه الدول أصبحت أكثر ثراء
    Bu büyümemizi engeller ve ironiktir ki uzun vadede performansımızı da engeller. TED مما يعيق تقدمنا، وعلى المدى البعيد يعيق أداؤنا بالتدريج.
    uzun vadede hedefim insan ve hayvanların yapabildiklerini yapan robotlar üretmek. TED وهدفي على المدى البعيد هو بناء آليين باستطاعتهم فعل ما يقوم به البشر والحيوانات.
    Yeni teknoloji bir toplumdaki üretkenliği arttırır, ki bu da uzun vadede kârı arttırır. TED وتزيد التكنولوجيا الجديدة من إنتاجية المجتمع، مما يؤدي على المدى البعيد إلى زيادة الربح.
    Çünkü uzun vadede, bence bir gazetenin ayakta durması için sebep yok, geçerli bir sebep yok. TED لأنه على المدى البعيد أعتقد أنه لايوجد سبب، لا سبب عملي للصحف أن تنجو
    Ve diyeceğim o ki, ulusal çıkarlar ve yoksulluk ve iklim değişikliği problemlerini çözme küresel çıkarı uzun vadede tek bir çıkar haline gelir. TED و قد أقول أن المصلحة القومية و ما تطلق عليه المصلحة العالمية في مقاومة الفقر و تغيُّرات المناخ يتفقان معاً ولو على المدى البعيد.
    uzun vadede yapabilecekleri şey ise bu retro-aşılama araçları ile gribe karşı koruyucu bir aşı olacak. TED الآن, على المدى البعيد, ما يمكنهم فعله هو إستخدام أدوات اللقاح العكسي في صنع لقاح وقائي للإنفلوانزا.
    uzun vadede kendi başına altından kalkamazsın. Open Subtitles لن تكون قادراً على تدبيره لوحدك على المدى البعيد
    Bunun bizim ya da müziğin üzerindeki uzun vadeli etkisi nedir? TED ما هو تأثير هذا علينا أو على الموسيقى على المدى البعيد ؟
    Hayatın uzun vadeli eğilimlerine bakıp evrim ne istiyor diye sorarsak, birkaç şey görebiliriz. TED وإذا أخذنا الإتجاه ذا المدى البعيد للحياة، إن بدأنا بالقول، ماذا يريد التطوّر؟ هناك عدة أشياء سنراها.
    Daha sonra hastalık ve bu yüzden, uzun vadeli kullanıcılarının yarısını erken yaşta öldüren bir tüketim malından bahsediyoruz. TED ومن ثم المرض ولهذا نتحدث عن منتج سيقتل نصف مستهلكيه على المدى البعيد. قبل الآوان، في مرحلة لاحقة من الحياة.
    Bu basınçlı hava akışına dayanmak ağır sedasyon gerektirir ve tekrarlanan ventilasyon uzun süreli akciğer hasarına neden olabilir. TED إن التّدفق المستمر لهذا الهواء المضغوط يستلزم تخديرًا قويًا ويمكن للتهوية الميكانيكية المستمرة، أن تتسبب بأضرار على المدى البعيد.
    Hemen onlara teslim olmazsanız tüm gelişmiş Uzun menzilli torpidolarımıza ateşleyeceğim. Open Subtitles إذا لم تستسلم لهم فورا سأطلق كافة الطوربيدات ذات المدى البعيد
    Sürdürülebilir, sivil merkezli güvenlik uzun dönemde neler olduğuna bakmalıdır. TED أمن مستدام يركز على المواطنين يحتاج أن ينظر لما سيحدث على المدى البعيد.
    uzun menzil tarayıcı kontrol ünitesi bu gün de gelmedi. Open Subtitles وحدات تحكم مستكشفات المدى البعيد لم تأتي مجدداً اليوم
    Ve uzun süre yanınızda kalmamın iyi mi kötü mü olacağından emin değilim. Open Subtitles وانا لست متأكد ان بقائك معي او حولي في المدى البعيد سيكون جيد لك
    Primler çalışmayınca, müdürler, şirketlerinin geleceğini düşünmeyip de, kocaman ödüller veren kısa vadeli çıkarlar peşinde koştukça cevap hep aynı oluyor: TED عندما لا تُجدي الحوافز، عندما يتجاهل المسئولون التنفيذيون ازدهار شركاتهم على المدى البعيد سعيًا وراء مكاسب على المدى القصير ستؤدي إلى تحقيق أرباح ضخمة، دائمًا ما تكون الإجابة واحدة:

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus