Kendini, seni kıstırmak istedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرونَ التخلص منك فيها. |
Kendini, seni kıstırmak istedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرونَ التخلص منك فيها. |
Kendini, seni kıstırmak istedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرون التخلص منك فيها |
Bunun alternatifi yürünebilir bir şehir oluyor elbette, şunu da eklemeliyim ki bu Rothko'nun, bu da Seurat'nın eseri. | TED | البديل هو بالطبع المدينة التي تمتلك قابلية لممارسة المشي، ومن المناسب لي تشبيه هذه برسومات بروثكو، وهذه برسومات سورا. |
asla geri dönmeyeceğim şehir (çünkü oraya gittiğim gün yağmur yağıyordu) | Open Subtitles | المدينة التي لن اعود لها لانها كانت ماطرة حين زيارتي لها. |
Onlarca yıldır büyük bir çöküş içinde olan şehir dönüşüm geçirmişti. | Open Subtitles | لذلك المدينة التي كانت تعاني من انكماش لعدة عقود بدأت تتعافى |
Tamamlandığında, bu sistem şehrin çalışan bütün tren hatlarını Sakuradite ile durduracak. | Open Subtitles | سيكون قادر على شل كل وظائف المدينة التي تقع ضمن نطاق التشويش |
Siz ve beraberinizdekilerin, Tanrı'nın takdirinin ve hakkaniyetin aksine, mirasımın soylu bir parçasını, bana ait olan şehri benden esirgemenize rağmen hem de. | Open Subtitles | بالرغم من أنك وشركاءك تحديتم إرادة الرب وخالفتم جميع قوانين العدل بحجبكم عني المدينة التي كانت جزء نبيلا |
Kendini, seni kıstırmak İstedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرون التخلص منك فيها |
Kendini, seni kıstırmak İstedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقررون التخلص منك فيها |
Kendini, seni kıstırmak İstedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرون التخلص منك فيها |
Kendini, seni kıstırmak İstedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرون التخلص منك فيها |
Kendini, seni kıstırmak İstedikleri şehirde bulursun. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرون التخلص منك فيها |
Sizi sıkıştırmak istedikleri şehirde kısılıp kalırsınız. | Open Subtitles | وتعلق في المدينة التي يُقرّرون التخلص منك فيها |
Fuhuş hızla yayıldı, ama sonunda bu şehir bugün sevdiğimiz şehir oldu. | Open Subtitles | سوء الأخلاق تفشى لكن في النهاية أصبحت المدينة التي نعرفها ونحبها اليوم |
Ama eğer yerlerini tespit edebilirseniz bulunduğu şehir bile olur; anlaşmalı adamlarım var. | Open Subtitles | ولكن لو بإمكانكم تحديد مكانها، حتى المدينة التي هي فيها، فإنّ لديّ مُقاولين. |
Benim bildiğim ve hatırladığım şehir buydu... - ...ve tekrar öyle olabilir. | Open Subtitles | هذه هي المدينة التي أعهدها وأذكرها، وإنّها المدينة التي بوسعنا غدوُّها ثانيةً. |
New York'un uyumayan şehir olduğunu söylerler ama bu gece uyumayan Gumford olacak. | Open Subtitles | يقولون أن نيويورك هي المدينة التي لا تنام لكن الليلة، جامفرد ستصبح كذلك |
Yani geleceğin şehri, gerçekten inanıyorum ki vatandaşlarını önemseyen, vatandaşlarıyla sosyal olarak bütünleşen şehir olacaktır. | TED | اذن فمدينة المستقبل إنني اعتقد اعتقاداً جازماً أنها المدينة التي تهتم بالمواطنين تتكامل مجتمعياً مع مواطنيها |
Miras aldığım şehir uyuyan ekonomisinden tam kurtulmak üzereydi ve ilk kez listelerde görünmeye başlamıştık. | TED | الآن إن المدينة التي ورثتها تكاد تكون على حافة الخروج من اقتصادها الراكد، ولأول مرة، بدأنا بالظهور على القوائم. |
Bu şehrin kötü gidişinin düzelmesi için yeterli olacak mı? | Open Subtitles | هل سيكفي للحفاظ على المدينة التي نقبع تحت سقفها ؟ |
On yıldır yaşadığın ama hâlâ görebileceğin bir sürü şeyi olan şehri tanımak için dolu dolu on iki saat. | Open Subtitles | أثنى عشر ساعة كاملة لاسكتشاف المدينة التي تعيشين فيها لل10 سنوات المنصرمة لكنك لم تقومي بعد ب... |