Çünkü bu paranoyak tantrumlarla ikimizi de incitmekten vazgeçmelisin. | Open Subtitles | لانه عليك التوقف عن الاساءة لنا نحن الاثنين بتلك النوبات الغاضبة المذعور. |
Çünkü suikastçı... akli dengesi bozuk, saplantılı... trajik biçimde paranoyak yalnız tetikçi... seni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لأن القاتل المهووس الرجل المسلح الوحيد المذعور |
Senin şu küçük paranoyak katil, FBI'la arkadaş olduğunu görünce ne düşünür? | Open Subtitles | كيف تظن أن قاتلك الصغير المذعور سيشعُر بخصوص وِدك مع مكتب التحقيقات الفدرالي ؟ |
panik içinde kaçacağımı filan sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت سأكون مثل المذعور. الذي يريد أن يهرب أو شيء. |
Çok güzel, son dakika paniği de oynayabileceğiz. Daisy. | Open Subtitles | جيد ، والآن لدينا من يلعب دور المذعور في اللحظة الاخيرة دايزي |
Kilisenin yanındaki çalıIıklarda yaşayan korkmuş, küçük kirpiyi? | Open Subtitles | ذلك القنفذ المذعور يقبع خلف سياجٍ قديم في الكنيسة هل يمكنك رؤية العنكبوت؟ |
Neyse, Jared'in paranoid Park'tan söz etmesinden bir gün sonra kendimizi orada bulduk. | Open Subtitles | على أي حال , بعد أن أشار جاريد المتنزه المذعور للمرة الأولى أنتهى بنا الأمر لزيارته في اليوم التالي |
Bir tür paranoyak karşılıksız aşk tüm öfkeleri ateşe vermiş olabilir. | Open Subtitles | هذا الحب المذعور الغير مطلوب الذي يغذي شعور شدة الحقد |
Minik, paranoyak sincap beyninin duymak istediği bu muydu? | Open Subtitles | اهاذا ما يحتاج سماعه السنجاب المذعور الذي بعقلك؟ |
Ateş etme. Seni paranoyak pislik. | Open Subtitles | لا تَضْربْ أنت إبن العاهرة المذعور |
paranoyak şizofren tehşisi konmuş... 1990'da kendi isteğiyle hastaneye yatırılmış. | Open Subtitles | المريض بالفصام المذعور المشخّص... طوعا أسّس في 1990. |
Sanırım o paranoyak bir şizofren. | Open Subtitles | أَعْني، هي شخّصَ مريض بالفصام المذعور. |
Fry, seni yaşlı paranoyak kaçık. | Open Subtitles | فراي, أيها المجنون المذعور كبير السن |
Hadi ama, Bay paranoyak. | Open Subtitles | هيا ايها السيد المذعور |
paranoyak şizofreni... | Open Subtitles | داء الفصام المذعور. |
paranoyak tam olarak hatalı değil, Daniel. | Open Subtitles | (ذلك المذعور ليس مخطاً تماماً، يا(دانيال |
Polise, eğer Edwardes tatili sırasında paranoyak bir hastayı kabul ettiyse düşündüğümden de aptal birisi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقدوضّحتللشرطي... بأنّه إذا كـان قد أخذ (إدوارديز) المريض المذعور معـهفيإجـازة... لكـان أكبر أحمق عرفتـه في حيـاتي |
Küçük paranoyak beyninde neler döndüğünü biliyorum, Timmy. | Open Subtitles | أعلم بما يجري... داخل دماغك المذعور الصغير يا (تيم) |
paranoyak bir medyum. | Open Subtitles | الشخص المذعور |
panik yaratmak istemem, ama bugün pazar ve daha kiliseye gidemedim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون مثل المذعور لكن اليوم هو الأحد وأنا لم اذهب إلى الكنيسة حتى الآن |
Belediye başkanı panik halindeki halkın karşısına çıkıp ceset sayısı yediye ulaşmış bir katilin nasıl olup da elimizden kaçtığı konusunda neler söyleyebilir? | Open Subtitles | أعني , كيف سيصمد العمدة بالخارج هناك أمام الشعب المذعور و يخبرهم بأنّ القاتل الذي وصل عدد ضحاياه سبعة قد تملّص من الأسر ؟ |
Final dönemi paniği hissi gelmeye başladı bana sanki öyle gerideyim ki, hiç yakalayamayacağım. | Open Subtitles | انا ابدأ بالإحساس بذلك الشعور المذعور المتعلق بالإختبارات النهائية, الذي أشعر به أنني متأخرة جداً و لن يمكنني التقدم أبداً. |
Büyüye inanmam. Ama hükümetimizin, korkmuş sürüsünü koruyacak bir sistem üretmek için yıllarca çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | لا أؤمن بالسحر، وأعرف أنّ الحكومة قضت سنوات بمُحاولة بناء شيءٍ لحماية القطيع الصغير المذعور. |
Biri bana paranoid Otel in çalışanları hakkında birşey söylemişti. | Open Subtitles | شخص ما أخبرنى أن ... الناس الجميلون فى الفندق المذعور ... حراس المبنى، مقدموا الطلبات و الفتيات هل تعلمين بأمر هذا؟ |