"المذياع" - Traduction Arabe en Turc

    • radyo
        
    • radyoyu
        
    • radyoda
        
    • radyodan
        
    • telsiz
        
    • radyonun
        
    • Mikrofonu
        
    • Radyoya
        
    • Telsizi
        
    • mikrofon
        
    • telsizde
        
    • radyosunu
        
    • Mikrofona
        
    • Telsizin
        
    • telsizle
        
    Git, otur ve ben çorba pişirirken dergi oku, radyo falan dinle. Open Subtitles ..إجلسى و اقرأى مجلة أو إستمعى إلى المذياع إلى أن أُعد الحساء
    Bu küçük radyo son derece karmaşık bir tek yönlü sinyal cihazı. Open Subtitles هذا المذياع الصغير هو جهاز معقد يستعمل من جهة واحدة لإيجاد الأمكنة
    Bir iki fıkra anlattın. Sonra da radyoyu açtın. Bu kadar. Open Subtitles ألقيت بعض النكات، ثم رفعت صوت المذياع وذلك كان كل شيء
    Neredeyse iki sene önce bir gün Almanya'da arabamı sürerken radyoyu açtım. TED قبل عامين تقريباً كنت أقود سيارتي في ألمانـيا وفتحت المذياع على إحدى المحطات
    Örneğin, radyoda çalan, aslında beğendiğimizi söyleyemeyeceğimiz bir şarkıyı daha sonra markette, sinemada ve sokakta tekrar duyarız. TED مثلا، أغنية تُعرض على المذياع ونحن لا نحبها بالتحديد، لكن عند سماعها في محل البقالة، في السينما ومن جديد في الشارع،
    Çok güzel bir şarkıyı bozuk bir radyodan dinlemek gibi ve bu radyoyu evin etrafında tutman senin güzelliğin. TED فتشبه سماع أغنية جميلة من مذياع قديم محطم. ومن الجميل منك أن يبقى المذياع في المنزل.
    Bir tane de radyo satan var bir de arkamdaki çizgili gömlekli. Open Subtitles ثمة واحد آخر يبيع المذياع. وثمة واحد آخر خلفي يرتدي قميصاً مقلّماً.
    radyo anteninin uçak gövdesinin ortasında bir yerlerde olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أن المذياع سقط واقعاً بنصف الطريق أسفل هيكلِ الطائرة
    Ya buraya bir radyo veya bozuk paralar çalmaya gelmediyse? Open Subtitles ماذا لو لم يحضر هنا لسرقة المذياع أو بعض النقود؟
    Çocukken bana radyo, telefon ve bunun gibi şeyler getirir, TED يأتيني محملا بأجهزة المذياع ، والهواتف و ما شابهها
    Evde, Montag'ın eşi Mildred gün boyunca radyoyu dinliyor ve salonlarının üç duvarında ekranlar var. TED في المنزل، تستمع زوجة مونتاغ إلى المذياع على مدار الساعة، وثلاثة من جدران ردهة منزلهم مملوءة بالشاشات.
    Ama onlar odadan çıkarken masasının üzerinde duran radyoyu açmış doktor. Ve onlar odadan çıkınca, annesine, TED إلا أنه مع خروجه من الغرفة، أدار المذياع الذي كان على مكتبه. وحين خرجا من الغرفة، قال لولدتها،
    Bu hikayeyi radyoda anlatmıştım ve hakkında bir köşe yazısı da yazmıştım. Open Subtitles ، رويتُ هذه القصة في المذياع وكتبتُ مقالةً عنها
    Fakat sana gazeteyi göstermiştim, sen de radyoda dinlemiştin. Open Subtitles و لكني أريتك الصحيفة, و أنت سمعت المذياع
    Dün gece radyoda birileriyle konuştuğunuzu duydum. Open Subtitles لقد سمعتك وأنت تتحدث للبعض عبر المذياع الليلة الماضية
    radyodan bahset. Rehineler için elimden geleni yapayım. Open Subtitles قل لنا اكثر عن المذياع وسأرى مايمكنني فعله حول الرهائن
    Elektrik sisteminde bir arıza olmuş ve telsiz dahil tüm aletler devre dışı kalmış. Open Subtitles تعرض لنظام كهرباء معطل وأجهزة المذياع أوقفت
    Neden bana sayfiye evindeki radyonun bozuk olduğunu söyledin? Open Subtitles لماذا أخبرتيني بأن المذياع الموجود في منزلكِ الريفيّ مكسور ؟
    Bazen o kadar korkuyorlardı ki Mikrofonu ağızlarında tutmaya devam ediyor ve Mikrofona konuşmayı sürdürüyorlardı. Open Subtitles وأحياناً كان الذعر يصيبهم لدرجة أنهم كانوا ينسون إغلاق المذياع فكان صوت بكائهم يصلنا عبر المذياع
    Elaine's Puddy'nin radyosunun ona yaptığını o da Radyoya yapacak. Open Subtitles أجل، ستفعل إلين بالمذياع نفس الشيء الذي فعله بها المذياع.
    Telsizi sana vereceğim. Benimle konuşman gerekirse ara yeter, tamam mı? Open Subtitles سوف اترك هذا المذياع في حال اردت الاتصال بي لاي سبب
    Peki Komedi Klübü'ndeki açık mikrofon gecesine ne demeli? Open Subtitles ـ حقاً ، ماذا عن هذا.. ليلة المذياع المفتوح فى النادى الليلى
    telsizde bir yanlış anlaşılma olmuş Sayın Yargıç hepsi bu. Open Subtitles هذا كلهُ من المذياع ؛ حضرة القاضية هذا كل شئ
    Sen neye inanırsın Gibbs? Galiba bu arabanın radyosunu tamir ettirmem lazım. Open Subtitles أظن أن علي حقاً أن أصلح هذا المذياع
    Başım belada. Telsizin hâlâ sende olduğunu söyle lütfen bana. Open Subtitles أنا في ورطة، أرجوك قل لي أنّك مازلت تملك المذياع
    Hayır. Hayır, bu telsizle onunla iletişim kurabilirsiniz. Open Subtitles كلا ، بل ويمكنك الاتصال به عبر هذا المذياع اللاسلكي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus