| dikiz aynasına baksana n'oluyor öyle? | Open Subtitles | تفقد من هذا على تلك الدراجة البخارية في المرآة الخلفية |
| Ona dikiz aynasına bakmamasını söyledim böylece biraz özelimiz olabildi. | Open Subtitles | كنت أدرّبه على أن يُبقي عينيه بعيدة عن المرآة الخلفية حتى أحصل على بعض الخصوصية |
| dikiz aynasına bir göz at. Arkamızdakini görüyor musun? | Open Subtitles | القي نظرة على المرآة الخلفية هل ترى الأخرى التي خلفنا؟ |
| Dikiz aynası 1911 de tam da bu nedenle icat edildi. | Open Subtitles | هذه المرآة الخلفية أخترعت سنة 1911، لأجل هذا السبب فقط. |
| Sadece arada bir dikiz aynasından arkaya bakar. | Open Subtitles | احيانا يلقي بنظرة على المرآة الخلفية |
| dikiz aynasından yüzünü görmeliydiniz. | Open Subtitles | ينبغي عليك رؤية وجهه في المرآة الخلفية |
| - Evet. dikiz aynasından arkaya bakmayacaksın, bakarsan ücretinden keserim. | Open Subtitles | لا تنْظر في المرآة الخلفية. |
| Biliyorum bu sizin için çok önemsiz bir durum olabilir ama -- (Kahkahalar)-- dikiz aynasına baktım ve gördüğüme inanamadım. | TED | أنا أعرف أنه يبدو هينا بالنسبة لكم, لكن--(ضحك) نظرت في المرآة الخلفية لتصدمني الحقيقة المرة. |
| Palisades Ağaçlı Yol'undan eve gidiyordum dikiz aynasına baktım, bir de ne göreyim! | Open Subtitles | كنت أقود عائداً لبيتي على طريق (بالاسايدس باركواي)... حين نظرت إلى المرآة الخلفية... ، وماذا رأيت؟ |
| Ama sen o zaman bile etrafa dikiz aynasından bakma konusunda oldukça kararlıydın. | Open Subtitles | ...لكن في ذلك الوقت عندما كنتِ مصممة جداً لوضع المرآة الخلفية |
| Hey, dikiz aynasından Rowdy'yi seyretmekten vazgeç artık adamım. | Open Subtitles | توقف لعب دور النظرة الخاطفة (في المرآة الخلفية لـ(راودي |