sevdiğim kadını başkasıyla evlenirken izlemek zorundaydım. | Open Subtitles | لقد كان علي أن أشاهد المرأة التي أحبها تتزوج من شخص آخر |
sevdiğim kadını kaybetmek dışında ihtiyacım olan son şey onu çalan adama mecbur olmak. | Open Subtitles | آخر شيء أريده ما عدا خسارة المرأة التي أحبها هو بأن أكون ملتزمًا مع الشخص الذي سرقها |
Tanrım, Sevdiğim kadının midesini tamamen boşalttım. | Open Subtitles | يإلهي ، لقد جعلت المرأة التي أحبها تتقيء |
Kont yıkılmıştı. Sevdiği kadın ona ihanet etmiş, yalan söylemişti. | Open Subtitles | الكونت كان محطماً , المرأة التي أحبها عروسه , خدعته |
"İşte, gerçekten Sevdiğim kadın bu. Öyle olmasaydı, onunla evlenmezdim" dedim. | Open Subtitles | أن هذه هي المرأة التي أحبها عدا عن ذلك فما كنت لأتزوج أبداً |
Sevdiği kadını, yani Ginger'ı koluna takmıştı. | Open Subtitles | و كانت جنجر المرأة التي أحبها معة |
Sevdiğim kadına benden ayrılması için yüz bin dolar teklif ettin. | Open Subtitles | عرضت على المرأة التي أحبها مئة ألف دولار لهجري |
Sevdiği kadının ona hiçbir açıklama yapmadan ayrılmasından sonra nasıl yemek yemesini bekliyorsunuz. | Open Subtitles | كيف يمكنه الأكل بعد أن هجرته المرأة التي أحبها إلى الأبد من دون أي تفسير تقريباً وقد تكون في هذه اللحظة |
Bu dünyaya geldiğim gibi gideceğim, pislik içinde bağırarak ve sevdiğim kadından koparılarak. | Open Subtitles | سوف أترك العالم كما دخلته متسخاً وصراخاً, و بعيداً عن المرأة التي أحبها |
Sevdiğim kadın, önceden sevdiğim kadını öldürdü. | Open Subtitles | المرأة التي أحبها قتلت المرأة التي كنت أحبها |
Yada önceden Sevdiğim kadın, sevdiğim kadını öldürdü. | Open Subtitles | أو أن المرأة التي كنت أحبها قتلت المرأة التي أحبها |
Eğer geri dönmesem, annem sevdiğim kadını öldürebilirdi. | Open Subtitles | إذا لم أعود، كانت امي ستقتل المرأة التي أحبها |
Ama mazeretim var; sevdiğim kadını tehdit ettiniz. | Open Subtitles | لكن في دفاعي أنت هددت المرأة التي أحبها |
- sevdiğim kadını dinlemek istiyorum. - Geri çekil, Sam. | Open Subtitles | أريد ان اسمعها من المرأة التي أحبها - ابتعد . |
Sevdiğim kadının hala oralarda bir yerlerde olduğunu biliyorum. Bütün bu saçmalığın arkasında. | Open Subtitles | أعلم أن المرأة التي أحبها مازالت بالداخل هناك بمكان ما خلف كل هذه الأمور الغير مفهومة |
Kral olmaya hazır olduğumda, Sevdiğim kadının gücü ve desteği ile çok daha iyi bir kral olacağım. | Open Subtitles | عندما أكون مستعداً لكي أصبح ملكاً سأكون ملكاً أفضل بكثير بدعم وبقوة المرأة التي أحبها |
Sevdiği kadın geçen sene ölmüş o da kendini çalışmaya vermiş: | Open Subtitles | المرأة التي أحبها توفت العام الماضي وهو أغرق نفسه في العمل على الطريقة اليابانية كرجل مجنون |
Şu adamın Sevdiği kadın öldü, benim de karım. İt herif, anlatsan iyi olur. | Open Subtitles | المرأة التي أحبها ماتت وكذلك زوجتي، من الأفضل أن تتحدث أيها الوغد. |
Sevdiğim kadın hayatta kalmaya çalışıyor şerif, bu yüzden polislere olan güvenimin azlığından dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | المرأة التي أحبها بين الحياة والموت أيتها القائدة عليك أن تعذري أنعدام ثقتي بأفضل شرطة سمولفيل |
Sevdiğim kadın gitti, kalbim kırık ve benim gerçekten, dürüst olmak gerekirse yaşama isteğim yok. | Open Subtitles | المرأة التي أحبها غادرت وقلبي مجروح وأنا بالحقيقة.. لأكون صريحـًا معك |
Sevdiği kadını geri getirmek istiyor. | Open Subtitles | انه يريد أن يعيد المرأة التي أحبها |
- Sevdiği kadını Montreal'e giderek görmek istedi. | Open Subtitles | -و (يورتشنكو)؟ -لقد أراد مقابلة المرأة التي أحبها فحسب |
Sevdiğim kadına yardım etmek için canım kimi isterse o olurum. | Open Subtitles | سأصبح الشخص المطلوب لمساعدة المرأة التي أحبها |
Bu gece birçok iyi arkadaşım da buradayken, Sevdiğim kadına sormak için en iyi anın bu olduğunu düşündüm... | Open Subtitles | و بوجود الكثير من أصدقائي هنا الليلة أظن بأنه لدينا لحظة بأن أطلب من المرأة التي أحبها |
Sevdiği kadının seninle alakası yok, değil mi? | Open Subtitles | ، المرأة التي أحبها لا علاقة لها بك ، أليس كذلك ؟ |
Üzgünüm. Ama sevdiğim kadından vazgeçemem. | Open Subtitles | آسف، ولكن لا أستطيع التخلّي عن المرأة التي أحبها. |
Benim aşık olduğum kadın bunu asla yapmazdı. | Open Subtitles | المرأة التي أحبها ما كانت ستفعل ذلك. |
Ona sevdiğim kadınla arabamın arka koltuğuna gittiğimi.... ...ve 10 dakika dönmeyeceğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره انني ذاهب للمقعد الخلفي لسيارتي مع المرأة التي أحبها ولن أعود لمدة 10 دقائق |