| Biliyor musunuz, son dört haftadır... sizi gözlemliyorum... ve hiçbir akıl hastalığı belirtisi göremiyorum. | Open Subtitles | حسنا,انت تعلم لقد كنت أُلاحظك هنا خلال الاربع اسابيع السابقة وأنا لا اري اي دليل علي المرض العقلي,علي الاطلاق |
| Ailesinden anladığım kadarıyla akıl hastalığı geçmişi var. | Open Subtitles | لقد فهمت من عائلته ان لديه تاريخا من المرض العقلي |
| O, polis. akıl hastalığı da yok. | Open Subtitles | إنها شُرطية , ولا تمتلك تارخ مع المرض العقلي. |
| Oldukça heyecan verici olan haber ise, zihinsel hastalık ve uykunun ilişkili olmadığı ama fiziksel olarak beyinle bağlantılı olduklarıdır. | TED | والأخبار المثيرة حقا هي أن المرض العقلي والنوم غير مرتبطين ببساطة ولكنها مرتبطة فعلياً داخل الدماغ. |
| Son yapmak istediğim ise, zihinsel hastalıklar etrafında var olan yanlış anlamalar için katkıda bulunmak. | TED | آخر شيء أرغب في فعله هو أن أساهم في الفهم الخاطئ الموجود مسبقًا عن المرض العقلي. |
| Sürpriz olmadı. Ve eğer meyve sinekleri üzerine yapılan temel bir araştırmanın insanlarda akıl hastalıklarını anlamakla uzaktan veya yakından ilgili olduğunu düşünüyorsanız elinizi kaldırın. | TED | حسنا، ارفعوا أيديكم إذا اعتقدتم أن بحثا على ذباب الفاكهة له علاقة بفهم المرض العقلي لدى الإنسان |
| Kurbanların yüzlerini kesmesine bakılırsa akıl hastalığı ve avcılık geçmişi olabilir. | Open Subtitles | قد يكون لديه تاريخ من المرض العقلي و مهارت الصيد، بالنظر إلى طريقته لنزع وجوه هؤلاء الضحايا. |
| akıl hastalığı geçmişi var ve gençliğinde hayvanlara işkence etmiş. | Open Subtitles | كان لديه تاريخ من المرض العقلي و هوس تعذيب الحيوانات مذ كان مراهقا |
| Bunların içinde şunlar var: Fiziksel, duygusal ve cinsel istismar, fiziksel ya da duygusal ihmal, ebeveynsel akıl hastalığı, madde bağımlılığı, hapsedilme, ebeveyn ayrılığı veya boşanması ya da aile içi şiddet. | TED | وتشمل العنف الجسدي والعاطفي أو الانتهاك الجنسي أو الإهمال الجسدي أو العاطفي المرض العقلي للوالدين، إدمان المخدّرات، السجن اتفصال الوالدين أو الطلاق العنف المنزلي |
| O bir kaçık. Uzun süreli bir akıl hastalığı var ve kesinlikle vicdansız... | Open Subtitles | إنه مجنون لديه تاريخ من المرض العقلي |
| Hepsi de görünüşte sakin şiddet geçmişi, ev içi uyuşmazlığı veya akıl hastalığı olmayan insanlardı. | Open Subtitles | كلّ كانت ناس محترفين مستقرّين على ما يبدو... ... بدونتأريخالعنف، النزاع المحلي أو المرض العقلي... |
| Adamın akıl hastalığı geçmişi vardı. | Open Subtitles | كان لدى الرجل تاريخ من المرض العقلي. |
| - Bak, albüm aç gözlülük ve akıl hastalığı temalarını keşfe çıkıyor. | Open Subtitles | كما ترين، فإن الألبوم يقوم بسبر أغوار مواضيع الجشع و المرض العقلي - سأخرج من هنا - |
| akıl hastalığı utanılacak bir şey değil. | Open Subtitles | -نحن بخير ! المرض العقلي لا يدعو للخزي |
| Acı çektiğimizde, bilinçli olarak acı çekiyoruz; zihinsel hastalık veya acı dolayısıyla. | TED | وعندما نعاني، نعاني بوعي سواء من خلال المرض العقلي أو الألم. |
| Ayrıca ele geçirme ile zihinsel hastalık arasındaki gerçek farkı da öğrenirsin. | Open Subtitles | بالإضافة, أنك ستعرفين الفرق بين الإستحواذ و المرض العقلي |
| Bu zihinsel hastalıklar için bir zaferdir ve Emil, Rikers Adası'ndaki akıl hastanesine götürülmeden önce şu bilinmelidir. | Open Subtitles | هذا هو نصر المرض العقلي وقبل أن يأخذ أميل للقارب للمصحة النفسية في جزر ريكرز |
| Bu bir nevi bizi neyin insan yaptığı anlayışını kullanmaya bir cihaza dönüştürüp, zihinsel hastalıklar ile ilgili yeni anlayışlar elde etmeye çalışmak yönelik ilk adım | TED | لذلك هذا هي الخطوة الأولى إلى استخدام تلك البصيرة إلى ما يجعل منا كائنات بشرية، تحول إلى أداة، وفي محاولة لاكتساب نظرة ثاقبة جديدة من المرض العقلي. |
| akıl hastalıklarını şeytanlarla... açıklamayı yıllar önce bıraktık. | Open Subtitles | توقّفنا عن النظر منذ زمن طويل... للشياطين للتوضيح المرض العقلي. |
| Kadının ruhsal bozukluk geçmişi var. | Open Subtitles | لديها تاريخ في المرض العقلي إنها بحوزتهم |
| Ailenizde zihinsel sorunları olan biri var mıydı? | Open Subtitles | عِنْدَكَ أيّ تأريخ المرض العقلي في عائلتِكَ؟ |
| zihinsel rahatsızlık dediğimiz şey, günaha kılıf uydurmanın yeni yolu. | Open Subtitles | المرض العقلي هو التفسير الوحيد لإرتكاب الخطيئة |