"المرطبان" - Traduction Arabe en Turc

    • kavanoz
        
    • kavanozda
        
    • kavanoza
        
    • kavanozu
        
    • kavanozdan
        
    Şu bir kavanoz gözün yanında biraz jalapeno biberi sosu var ama bence hangi guacamole'yu yapmayı planladığına bağlı olarak daha fazlasına ihtiyacın olacak. Open Subtitles لديك صلصلة فلفل أخضر قرب هذا المرطبان من مقلات العيون لكن أظن أنك ستحتاجين للمزيد إن كنت ستعدين صلصة الغواكامولي
    - Kımıldama, kavanoz kafa! Open Subtitles - لاتتحرك ياوجة المرطبان
    Hey, şu kahverengi kavanozda ne vardı? Open Subtitles وما ذاك الشيء الذي كان في المرطبان البني؟
    Gerçek dünyada sana gereken her şey şuraya koydukları bu küçük kavanozda... Open Subtitles في الحقيقة كل ماتحتاجين له .. هذا المرطبان الصغير .. هم وضعوها في الاعلى هناك بعيداً
    Bay Kaplumbağa için kavanoza ihtiyacım var, bu sayede otobüste onun için bir koltuk ayırtmama gerek kalmaz. Open Subtitles أحتاج الى المرطبان للسيد سلحفاة كي لا أبتاع له مقعداً على متن الحافلة
    Bütün o kavanozu nasıl bitirdiğini anlamıyorum.Kızarıklık geri mi geldi? Open Subtitles لا أفهم كيف أنهيت المرطبان بأكمله هل عاد الطفح الجلدي مجدداً؟
    Buraya gelip kavanozdan turşuluk domuz boku yemeyi biliyorsun. Open Subtitles أحياناً تأتي إلى هنا وأنت تتناول مخلل الخنزير الموضوع في المرطبان
    kavanozda eski moda bir aşı varmış. Hastaların doku örneğini saklıyorlarmış. Open Subtitles حوى المرطبان على لقاحات قديمة لقد احتفظوا بمتعلقات المرضى
    Bu arada, Pinokyo, kavanozda kayıp bir kurabiyenin olduğunu gördüm. Open Subtitles هناك كانت (بينوكيو) ، بالمناسبة المرطبان من مفقودة بسكوت قطعة
    - O kavanozda 20 dil yoktu. - Ne demeye çalışıyorsun? Open Subtitles -لم يكن هناك 20 في هذا المرطبان
    Hepsi bu küçük kavanozda. Open Subtitles كلها في هذا المرطبان الصغير
    Enid o kavanozu almayı o kadar çok istiyor ki. Open Subtitles (إينيد) تريد هذان المرطبان بأي طريقة لدرجة أنها تعرف طعمه
    Etiketler zor okunduğunda veya tırabzanlar olmadığında ya da bir kavanozu açamadığımızda sağlıklı bir şekilde yaşlanamadığımızdan dem vurarak kendimizi suçlarız. Oysa bu tür doğal halleri utanç verici yapan ve bizi kabullenmeye mahkum eden şey yaş ayrımcılığı. TED عندما تصعب قراءة العلامات أو عندما لا يوجد درابزين أو لا يمكننا فتح المرطبان اللّعين، فنحن نلوم أنفسنا، فشلنا في التقدم في السن بنجاح. بدلًا من أنّ التمييز هو من يجعل هذه التحولات الطبيعيّة عارًا والتمييز الذي يجعل تلك الحواجز مقبولة.
    O kavanozdan bir prezervatif al. Open Subtitles أحضر واقياً ذكرياً من المرطبان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus