"المريحة" - Traduction Arabe en Turc

    • Rahat
        
    • rahatlatıcı
        
    • konforlu
        
    • rahatsız
        
    Şimdi Rahat çemberimizin dışına çıkmamız gerekiyor Batılı dostlarımızın dışına. TED علينا الآن أن نصل ما هو أبعد من الدائرة المريحة لأصدقائنا الغربيين.
    Erkek kıyafetleri tercih ediyorum ve Rahat ayakkabıları. TED فأنا أحب ملابس الرجال والأحذية المريحة.
    Parkta oturup dikkatlice etrafı incelerdim, her şeyden önce gelen Rahat ve taşınabilen sandalyelerdi. TED حسنًا، كنت أجلس في الحديقة وأراقب بتمعن، أولًا من بين الأشياءٍ الأخرى كانت الكراسي المريحة والقابلة للتحرك.
    Çok komik. Haberin olsun, sürüyle rahatlatıcı hobim var. Open Subtitles طريف جداً , سأعلمك أنني أمتلك العديد من الهوايات المريحة
    Ve kesin, açık, rahatlatıcı yanıtlar vermez. Open Subtitles و هي لا تعطيك الأجوبة القاطعة.. و المريحة.
    Gece bizi senin o güzel ve konforlu kanepene götürür diye umuyordum. Open Subtitles أتمنى نوع ما أن الليلة ستأخذنا إلى أريكتكِ اللطيفة المريحة
    Hani bilirsiniz, florasan lambalar, sonu gelmeyen koridorlar ve sıralanmış rahatsız sandalyeler. TED تعرفون مصابيح الفلوريسنت هذه والدهاليز التي لا تنتهي وهذه الأسطر من الكراسي غير المريحة.
    IBM'deki Rahat işinden istifa etti ve şimdi ofisimdeki yeni kurulmuş Bilim, Teknoloji ve Yenilik Müdürlüğü'nde genç erkek ve kadınlardan oluşan bir ekip yönetiyor. TED ترك وظيفته المريحة في شركة أي بي إم، ويقود حاليًا فريقًا من الشباب والشابات في إطار الإدارة الحالية الجيدة للعلوم، والتقنية والابتكار في مكتبي الخاص.
    Yaralı iki askeri dindirmek kısa sürdü Rahat New York Dük'ünün aşağısında. Open Subtitles وسريعاً ما جلس الجنديان الجريحان هادئان في حانة نيويورك المريحة
    Yaralı iki askeri dindirmek kısa sürdü Rahat New York Dük'ünün aşağısında. Open Subtitles وسريعاً ما جلس الجنديان الجريحان هادئان فى حانة نيويورك المريحة
    Herkes hala Rahat, sıcak yataklarında uyuyor. Herkese iyi geceler. Open Subtitles لا يزال الجميع نيام في أسرّتهم المريحة ، نوماً هنيئاً لكم
    Ayrıca komşularının çoğu da bize ait olan o büyük ve Rahat siyah sedanlara bindiğini de görmüştür. Open Subtitles والكثير من الجيران شاهدوك تركب سيارتنا المريحة السوداء
    Tarz olsun diye değil Rahat olsun diye alışveriş yapıyorum. Open Subtitles انا لا أتسوّق الملابس الأنيقة ولكن الملابس المريحة
    Emekliliğin ardından Rahat bir hayatın ucuz olmayacağını anlayacaksın. Open Subtitles سترى بنفسك أن الحياة المريحة بعد التقاعد لا تأتي بشكل سهل
    Yani sanırım benim de hayatım gözlerimin önünden geçseydi ben de hoş bi rahatlatıcı anılar dizisine tutunmak isterdim... Open Subtitles أظن أنه إن رأيت فلاش حياتي أود تذكر مجموعة من الذكريات المريحة
    Zaten şampuanımı da çaldı ve sanırım tüm rahatlatıcı radyo kanallarımı da o değiştirdi. Open Subtitles لقد سَرقَ شامبوي أيضاً وأعتقد أعادَ تهيئة جميع محطات الإذاعة المريحة
    Yani, bu da bana söz verdiğin, rahatlatıcı tatile başlamanın yolu hiç değil. Open Subtitles حسنا هذه ليس بالطريقة الملائمة لبدء تلك الاجازة المريحة للأعصاب التي كنت تعدني بها
    Affedersiniz Majesteleri, rahatlatıcı tatilinizi bölmeyi istemezdim. Open Subtitles إعفعني،فخامتك، .لمأقصدمقاطعتك. في العطلة المريحة. .
    Ve zaman içinde daha konforlu bir yer ayarlayacağım. Open Subtitles وأنا سأعيد ترتيب التوصيات المريحة في النهاية
    Kompülsif yani zoraki olan ve bilinçli olarak direnemediğimiz rahatsız dürtüler. TED بمعنى، السلوكيات التي هي قسرية إجبارية عن طريق الرغبات غير المريحة لا تستطيعون مقاومتها بوعي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus