Bu kombinasyon organları zorlar ve solunum yetmezliği ile ölüme neden olabilir. | TED | هذا المزيج يجهد الأعضاء ويمكن أن يسبب فشل الجهاز التنفسي والموت. |
Bu büyülü kombinasyon doğada doğal bir şekilde var. | Open Subtitles | هذا المزيج السحري موجود بشكلطبيعيفي الطبيعة. |
Sanırım mum ışığının ve yağmurun ihtiraslı kombinasyonu beni bebek gibi uyutuyor. | Open Subtitles | أخشى أن المزيج بين ضوء الشموع والمطر دائماً يجعلني أنام مثل طفل |
Bu tabakadaki bileşenlerin net karışımı türe özgüdür. | TED | المزيج الدقيق من المركبات في هذه الطبقة هو خاص بنوع معين. |
Bu karışımın mimarisi hâlâ kalıntılar sayesinde gözlenebilir. | TED | ولا تزال عمارة المزيج هذه بادية فيما تبقى من ركام المباني. |
Tamamıyla anlamsız olan bu karışımla sonuçlanmanızın nedeni de bu, hem başlık hem içerik olarak. | TED | ولهذا السبب ينتهي بك الأمر إلى هذا المزيج عديم الجدوى تماما، سواء من حيث العنوان أو المحتوى. |
Hız ve büyük boyutun birleşimi çatalkuyrukluyu obur bir balık sürüsü avcısı yapar. | Open Subtitles | هذا المزيج من السرعة و الضخامة يجعل من الحوت الأحدب صياداً شرها للأسماك. |
Hapları yutmakta zorlanıyor bu nedenle deriden uygulamalı bir karışım hazırlamak zorundayım. | Open Subtitles | لديه صعوبة في البلع لذلك كان علي أن أصف له هذا المزيج |
Sen, alkol ve kardeşim. Bu kombinasyon neden tanıdık ve berbatmış gibi geliyor acaba? | Open Subtitles | أنت والخمر وأخي، لمَ عسى هذا المزيج يبدو مألوفًا جدًّا ومروّعًا؟ |
Rakıyı da şaraba karıştırdığım günden beri yaptığım en etkileyici kombinasyon olabilir. | Open Subtitles | قد يكون المزيج الاكتر الهاماً، منذ ان خلطت مشروب الايسي الاحمر مع الازرق |
Bu kombinasyon her zaman iyi sonuç verir. | Open Subtitles | وسترة سوداء وربطة عنق حمراء هذا المزيج يؤدي دائما إلى... نتائج جيدة. |
Onu intihara sürükleyebilecek bir kombinasyon. | Open Subtitles | .هذا المزيج قد يقوده إلى الإنتحار |
Bu kombinasyon İrlanda tarafından olduğuna delalet. | Open Subtitles | هذا المزيج أنها من سلالة أيرلاندية |
Beni, ses görselleştirme hobisine yönlendiren şey, bunların kombinasyonu oldu ve bu beni, zaman zaman, ateşle oynamaya itti. | TED | المزيج بين كلّ هذه الأمور هو الذي قادني لهواية الصّوت المرئيّ، و أيضا لهواية اللّعب بالنّار. |
Hassasiyet ile el becerisinin kombinasyonu atalarımıza böcekleri, böğürtlenleri ve tohumları yakalamak için hassas motor becerisi ile ince dalları sımsıkı kavramalarını sağladı. | TED | هذا المزيج من الحساسيّة والبراعة أعطى أسلافنا القدرة الحركيّة الدقيقة لالتقاط الحشرات، وقطف التوت والبذور، مع الحفاظ على قبضة محكمة على الفروع النحيفة. |
Mountain Dew ile mozzarella'ın mükemmel kombinasyonu. | Open Subtitles | المزيج الرائع بين شراب ماونتن ديو وجبن موتزاريلا. |
Sadece empriyonizm ve modern kompozisyonun bir karışımı. | Open Subtitles | فقط المزيج الخطى و الإنطباعى يجعل البنية مشوشة للغاية |
Füzyon karışımı normal. Makineler bir milyon gigajülde dönüyor. | Open Subtitles | المزيج الانشطاري ثابت ، وسرعة المحرك مليون جيجل |
Peki kimi gıdıklayacağım? Evet. Şimdi karışımı kaynatacağız. | Open Subtitles | ريشة ، و من سأدغدغ بها ؟ حسنا ، غلى المزيج |
Kimse cehennemlik bir karışımın parçası olmak istemez. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن تكون جزءا من هذا المزيج المتكون من الجحيم. |
Bir mucize gibiydi. Şu karışımla çıkageldi. | Open Subtitles | لا أدري، كانت معجزة "أتت حاملة" ذاك المزيج |
Sevgi ve şiddetin eşsiz birleşimi beyin kabuğunda bir reaksiyon tetikliyor. | Open Subtitles | المزيج الفريد للحبّ والخوف يحفّز نشاطها الدماغي |
Tüm bu bir karışım yaratmak için birleştirilen şeyler beni şekillendiriyor ve bana bilinç kazandırıyor. | Open Subtitles | كل ذلك يمزج لصنع المزيج الذي يكونني ويحي ضميري |
Görünüşe göre sağlıklı olabilmemiz için mikroplara ihtiyacımız var ama öyle her mikroba değil, doğru kombinasyona ihtiyacımız var. | TED | على مايبدو نحتاج كائنات دقيقة لنبرمج لحالة صحية جيدة، لكن ليس أي كائنات دقيقة فقط، نحتاج المزيج الصحيح. |
Doğru kombinasyonda ağrı kesiciler var. Bulacağız. | Open Subtitles | و هناك المزيج السليم من أدوية الألم و سنجده |