yarışma, kızım. Onun ne alacağını biliyor musun? | Open Subtitles | فى المسابقه يا فتاه هل تعرفين على ماذا ستحصل ؟ |
Hayır, değil, çünkü öyle bir yarışma yok. | Open Subtitles | لا, ليسبالرائع, لأن هذه المسابقه غير موجوده |
Bu yarışmayı yürütürken öğrendiğim en şaşırtıcı şey, şu anda bazı bilim adamlarının doğrudan dansçılarla çalışıyor olmasıdır. | TED | اكثر شيء مفاجيء تعلمته خلال اداره تلك المسابقه انه الان يوجد علماء يعملون مع الراقصين بشكل مباشر لشرح ابحاثهم. |
O başlık yine bana aitti... O yarışmayı gayet adil bir şekilde kazanmıştım. | Open Subtitles | هذاالعنوان كان ملكى فزت فى المسابقه بكل استقامه |
Kathy, bu insanlar ajanlarından birini yarışmaya sokmak istiyor. | Open Subtitles | كاثي . هاؤولاء الناس يحتاجون الينا لوضع احد عملائنا في المسابقه |
Yıllardır güzellik yarışması işinin içindeyim. | Open Subtitles | كنت حول هذاهِ المسابقه لعدة سنوات |
turnuvayı kazanacak kişi 50 bin doların sahibi olacak. 50 bin dolar. | Open Subtitles | خمسين الف دولار للفائز في المسابقه خمسين الف دولار |
Bell, bu seçmelere kaç kişi katılıyor, haberin var mı? | Open Subtitles | .بيلا هل لديكى ادنى فكره كم عدد .الناس المنضمين لهذه المسابقه ؟ |
Bu Harbiyeli yarışmanın komutanı için ne kadar önemli olduğunu biliyor. | Open Subtitles | المجنده تعلم ما اهميه المسابقه بالنسبه للقائد |
yarışma gün batımında tekrarlanacak. | Open Subtitles | هذه المسابقه سوف تتكـرر عند مغيـب الشمـس. |
Gizli bir yarışma mı ne varmış, doğru mu? | Open Subtitles | ما هذا الذى سمعته عن المسابقه السريه ؟ |
"Düğünü, yarışma için kaydırman son damlaydı" dedi. | Open Subtitles | -قال تغير موعد الزفاف من اجل المسابقه كان انانيه |
Müfettiş Harris, burada yeni olduğunuz için fark etmemiş olabilirsiniz ama bu ülkede yedi kere ulusal yarışma kazanmış tek amigo koçu benim. | Open Subtitles | حسناً أيها المشرف هاريس أنت جديد في المدينة قد لا تكون على علم ولكن أنا الوحيده الفائزة بسبع مرات مدربة بطل التشجيع في المسابقه الوطنيه في الدولة |
O, yarışma danışmanımız. | Open Subtitles | فرانك. هو مستشار المسابقه |
Tamam, demek istediğim, eğer bu yarışmayı kazanamazsak ve bize gelince, yani, sen, bahisleri tek başıma karşılayamam. | Open Subtitles | اوكى ما اعنيه انه اذا لم نربح هذه المسابقه ومن قبلنا اعنى انت لااستطيع ان اغطى كل الرهانات وحدى |
O yarışmayı ben çoktan kazandım. Limuzin geldi. | Open Subtitles | اوه , لقد فزت في هذه المسابقه سياره الليموزين هنا |
yarışmayı kazanamadığın için çok üzgünüz. | Open Subtitles | نحن آسفان لانكٍ لك كما تعلمين لم تربحي المسابقه |
Kathy, bu insanlar ajanlarından birini yarışmaya sokmak istiyor. | Open Subtitles | هاؤولاء الناس يحتاجون الينا لوضع احد عملائنا في المسابقه |
Evet, Paris'te bir yarışmaya katılmak, aptalca. | Open Subtitles | اجل , الحضور الى باريس من اجل المسابقه انه امر غبي |
Bunu nereden biliyorsun? Yıllardır güzellik yarışması işinin içindeyim. | Open Subtitles | كنت حول هذاهِ المسابقه لعدة سنوات |
Bilim yarışması için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا من اجل المسابقه العلميه |
Pekala, pekala. Diyelim ki, bu turnuvayı kazandın. | Open Subtitles | .. حسناً, حسناً لنقل انه يمكنك الفوز بهذه المسابقه |
Bak, bu turnuvayı düzenleyenlerin birdenbire ortaya çıkan kişilere karşı biraz zaafı vardır. | Open Subtitles | منظمه هذه المسابقه ترحب نوعاً ما بالاشخاص الذين يأتون من العدم |
- Biliyorsun seçmelere katılabiliriz. - Ama... | Open Subtitles | - انتِ تعلمين انه بإمكاننا حضور المسابقه |
Ve kazanan yarışmanın başladığından beri başa baş giderek bir puan farkla altını alan Rahway Lisesi oluyor. | Open Subtitles | والفائز فى المسابقه النهائيه , بفارق نقطه واحده |