- Bir karışıklık var. - O yasal mirasçı. - Evet. | Open Subtitles | انه المستفيد القانوني أنا المستفيد القانوني |
O yüzden şunu sorun: Akıllı evinizden asıl fayda gören kim? Siz mi yoksa sizi inceleyen firma mı? | TED | لذا عليك حقاً أن تسأل: من هو المستفيد الحقيقي من منزلك الذكي، أنت أم الشركة التي تستخرج معلوماتك؟ |
Peki, anlaşmayı RNJ'nin kazanmasından başka kim kârlı çıktı? | Open Subtitles | اذن من المستفيد الاخر عندما فازت الشركة بالصفقة؟ |
Ian'ın seni mal varlığının asıl varisi yapmak için vasiyetini değiştirdiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف ان ايان مؤخرا غير وصيتة لاسمك كوريثة الرئيسى و المستفيد الوحيد؟ |
Kocanız birçok aile mutemetliğinde imtiyaz sahibi. | Open Subtitles | زوجك هو المستفيد من ثقة عدد من افراد عائلتة |
Ann-Merai beni mirasçısı yaptı ve ben de sorun etmedim. | Open Subtitles | آن ميراي , جعلتني المستفيد على وثيقة تأمينها وأنا كنت أعاشرها |
Bu işin Özgürlük'ün üzerine kalması en çok kimin işine yarar? | Open Subtitles | ... من المستفيد الأكبر إن تحملت جماعة "التحرير" اللوم على هذا؟ |
Tek lehtarı kocasından başkası değil. | Open Subtitles | و المستفيد الوحيد منها ليس أحد آخر إلا زوجها. |
Jimmy'nin erkek kardeşi tek mirasçı değil miymiş? | Open Subtitles | أخو جيمى لم يكن المستفيد الوحيد؟ |
Kardeşinin sırtından Renovation Warehouse milyon dolarları götürürken, senin mirasçı ve talepkâr olmaman güzel. | Open Subtitles | بأنك لست المستفيد " رينوفيشن ويرهاوس " حصلت على مليون دولار |
"Bir varis olmaması durumunda tek mirasçı Güney Baptist kilisesi olacaktır." | Open Subtitles | "في غياب وريث ذكر، المستفيد الوحيد هو الكنيسة المعمدانية الجنوبية" |
başka birinin cinayetlerden suçlu bulunmasından fayda sağlayacak sadece bir tek mahkum var. | Open Subtitles | الرجل الوحيد المستفيد من توريط اخرين في الجريمة وايد كروز يساعده شخص من الخارج |
başka birinin cinayetlerden suçlu bulunmasından fayda sağlayacak sadece bir tek mahkum var. | Open Subtitles | الرجل الوحيد المستفيد من توريط اخرين في الجريمة |
Bu işten kârlı çıkacak tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | انا لست الشخص المستفيد الوحيد |
Mal-mülk varisi ihmal sonucu ölüm davası açabilir ama mirasçısının akrabası olması gerek. | Open Subtitles | بسبب الوصي على ممتلكاتها يمكنه طلب دعوى قضائية عن الموت الخاطئ لكن المستفيد من الدعوى يجب ان يكون قريب منها |
Poliçeyi satın alarak hak sahibi sen olabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع شراء التأمين مني والذي ستجعلكَ المستفيد |
Burada görünen mirasçısı Chris Harrison. | Open Subtitles | انه مثل إن المستفيد يدرج ك كرس هاريسن، زوجها شكراً لك أنت كنت مساعد جيد |
Knox'un ortadan kalkması en çok kimin işine yarar? | Open Subtitles | من المستفيد من اختفاء نوكس؟ |
Senedin lehtarı adını imzalamamış fakat bir işaret bırakmış. | Open Subtitles | المستفيد من المذكّرة لم يوقّع إسمه, ترك فقط علامة. |
Anneleri öldüğünde, Henry tek hak sahibiydi... o zamandan beri sigortadan aldığı parayı yedi. | Open Subtitles | عندما ماتت أمّهم، هنري كان المستفيد الوحيد وكان يعيش على التأمين على الحياة منذ ذلك الحين |
Dana'da tek varis, yani para onun. | Open Subtitles | دانا، المستفيد الوحيد، لذا المال حقاً لها. |
Bazen harika plânından kimin faydalandığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أحيانا أتساءل مَن المستفيد حقاً من خطتك الرائعة. |