"المستقبلِ" - Traduction Arabe en Turc

    • geleceği
        
    • geleceğe
        
    • gelecekte
        
    • Geleceğin
        
    • gelecekten
        
    Eğer ekselansımız halktan birine dokunursa geleceği görebilme yeteneğini kaybeder. Open Subtitles إذا سماحته لمْسَّ كافرَا، سيَفْقدُ قدرتَه على تَنَبُّأ المستقبلِ. أوه.
    Gözlerimi kapadım ve geleceği görmeye çalıştım. Open Subtitles غَلقتُ عيونَي وجرّبت النَظْر إلى المستقبلِ.
    Geçmiş için gözyaşı dökmem, Monsieur Delbene. geleceğe bakarım. Open Subtitles ,أنا لا أُذرفُ الدمعِ على الماضي سيد دولبيني, بل أنْظرُ إلى المستقبلِ
    Bekle, sen de mi geleceğe gittin? Open Subtitles فيبي: مهلاً ، هل ذهبتِ إلى المستقبلِ أيضاً ؟
    Ben sadece ben gelecekte ihtiyacım olacak herhangi otlar kullanmıyordu umuyoruz. Open Subtitles أنا فقط أَتمنّى بأنّني لَمْ أُستعملْ أيّ أعشاب سَأَحتاجُ في المستقبلِ.
    Sen temize çıkartılacaksın ve gelecekte yeni jenerasyon "Kurukafalar" ı yönetmeme yardım edeceksin. Open Subtitles أنت سَتُبرّئُ وتُساعدُني لقيادة الجيل الجديد من الجماجمِ إلى المستقبلِ.
    Programın, Geleceğin vaat ettiklerine bir göz atmak için açılan kapı olacak. Open Subtitles روز؟ يُصوّتُ مثل معرضِكَ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ a بوابة خلال أَيّ نحن يُمْكِنُ أَنْ نَلْمحَ وعد المستقبلِ.
    Sana gelecekten geldiğimi söyleseydim bana güler miydin? Open Subtitles إذا أخبرتُك بأنّني جِئتُ مِنْ المستقبلِ... ... هَلْ ستَضْحكين؟
    Çünkü Pheobe'nin geleceği görmek için kendi yolunu bulduğunu biliyor: Open Subtitles لأن يَعْرفُ فويب إستحضرَ طريقُها الخاصُ نَظْر في المستقبلِ:
    Evet, belki geleceği değiştirmen gerekiyordur. Open Subtitles نعم، جيّد لَرُبَّمَا أنت إفترضَ لتَغيير المستقبلِ.
    Eğer ekselansları bir kâfire dokunacak olursa, geleceği görme kaabiliyetlerini kaybederler. Open Subtitles إذا سماحته لمْسَّ كافرَا، سيَفْقدُ قدرتَه على تَنَبُّأ المستقبلِ.
    Artık geleceği kendi ellerime almanın vakti geldi, Open Subtitles لقد حان الوقت لوضع المستقبلِ فى يدى
    geleceği söyleme kaabiliyetine ne olacak? Open Subtitles ماذا عن قدرتكَ بالتنبؤ عن المستقبلِ ؟
    İleriye iterse geleceğe geriye çekerse geçmişe gidiyor. Open Subtitles الضغط الأمامي يُرسلُه إلى المستقبلِ... . . الضغط الخلفي، إلى الماضي.
    geleceğe son yolculuğumuz bunu kanıtladı. Open Subtitles سفرتنا الأخيرة إلى المستقبلِ أثبتَ ذلك.
    Calvin'in berber dükkanında, bu müesseseyi lider müesseselerden biri yapacağız, geleceğe doğru yol alan bir torpil gibi. Open Subtitles في دكانِ حلاق كالفين، نحن سَنَجْعلُ هذه المؤسسةِ إحدى المؤسساتِ القياديةِ، مثل a طوربيد يَتحرّكُ نحو المستقبلِ.
    geleceğe bakan, ve sadece gerçeklere itibar eden... Open Subtitles الذي يَتمنّى مُخَاطَبَة المستقبلِ بالحقيقةِ وفقط الحقيقةِ...
    gelecekte de büyük bir şey yapacağımı sanmıyorum. Open Subtitles ولا سَأَكُونُ عَمَلت أيّ شئِ عظيم في المستقبلِ
    gelecekte de büyük bir şey yapacağımı sanmıyorum. Open Subtitles ولا سَأَكُونُ عَمَلت أيّ شئِ عظيم في المستقبلِ
    gelecekte ne olacağını kim bilebilir? Open Subtitles ؟ مَنْ يَعْرفُ ماذا سَيَحْدث في المستقبلِ
    Eğer ölürsek, gelecekte bu tedaviyi yaymak için beslediğiniz bütün umutlarda bizimle beraber ölür. Open Subtitles إذا مُتنا , فربما لن يكون لديكم أمل لنشر هذا العلاج في المستقبلِ الذي سيموت معنا
    Burası Geleceğin metropolisi, gelişmenin zirvesi... Open Subtitles هي عاصمةُ المستقبلِ ذروة التقدّمِ
    Bana gelecekten bahset. Open Subtitles أخبرْني عن المستقبلِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus