Bu kaşifler güneye doğru bir yolculuğa çıktığında, Etiyopyalı seyyahlar da kuzeye gitmeye başlamıştı. | TED | في الوقت ذاته الذي اتّجه فيه هؤلاء المستكشفون جنوبًا، بدأ الحجاج الإثيوبيون بالسفر نحو الشمال. |
Portekiz kaşifler, krallık için Afrika'yı hızlı bir şekilde geziyordu. Ta ki karışıklık ve diplomasinin birleşmesiyle efsane gerçek olana dek. | TED | جاب المستكشفون الأوروبيّون إفريقيا بحثًا عن المملكة، إلى أن حوّل مزيجٌ من الارتباك والدبلوماسيّة الخرافة إلى حقيقة. |
İlk kaşifler bu acıyı yok etmek için gözlerine kokain sürüyordu. | TED | وقد كان المستكشفون الاوائل يضعون الكوكائين على أعينهم لتخفيف الآلام الناتجة عن تلك الاضواء |
Artık, kâşifler buzun altında saklı olan fakat karadaki dünyaları açığa çıkarıyorlar. | Open Subtitles | يُفصح المستكشفون الآن عن عوالم أخرى تقبع متواريةً أسفل اليابسة الجليدية |
Artık, kâşifler buzun altında saklı olan fakat karadaki dünyaları açığa çıkarıyorlar. | Open Subtitles | يُفصح المستكشفون الآن عن عوالم أخرى تقبع متواريةً أسفل اليابسة الجليدية |
Fakat kısa zaman sonra güneşin tüm izleri yok oluyor ve kışı burada geçiren günümüz bilim insanları ilk Kaşifleri anıyor. | Open Subtitles | لكن قريباً سيزول أيّ أثرٍ للشمس، وسيتذكر علماء اليوم الهاجعين شتاءً، المستكشفون الأوائل |
Teknik olarak, ben ve ekibim kâşifleriz. | Open Subtitles | حسناً , تقنياً , أنا و فريقى هم المستكشفون |
Eski kaşifler haritaların dışındaki bölgelere yelken açtılar, ve bilinen zaman ve sıcaklık kurallarının askıya alındığı bir bölgeyle karşılaştılar. | TED | ولكن المستكشفون الاوائل قاموا بعبور حدود الممكن لكي يجدوا مكاناً تكون فيه قواعد الوقت .. والحرارة شبه متوقفة وعاجزة |
Büyük kaşifler genelde yalnız olur. | Open Subtitles | المستكشفون العظماء وحيدون في أغلب الأحيان. |
Zaman zaman bu harabelerle karşılaşan kaşifler, onlar hakkında fantastik teoriler üreterek, açıklamalar yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | المستكشفون الذين جاءوا من وقت لاخر خلال هذه الانقاض حاولوا توضيح سبب وجودها الغامض بنظريات رائعة |
kaşifler, 2. Bölük'ten hayatta kalanları bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | المستكشفون قالوا انهم وجدوا ناجين من الجمهرة الثانية |
Artık tacirler ve kaşifler dünyanın her yerinde yıldızlara bakarak yönlerini bulabilecekti. | Open Subtitles | يستطيع التجار و المستكشفون الآن أن يبحروا بواسطة النجوم المرئية من أي مكان على الأرض. |
Haydi binin kaşifler. | Open Subtitles | اصعدوا ايها المستكشفون |
kaşifler programı adında bir programımız var. | Open Subtitles | ما لدينا هو برنامج المستكشفون |
Fransa'da Chauvet Mağarası yakınlarında, daha ilkel teknikler kullanan bazı kaşifler, henüz keşfedilmemiş bölmelerin peşinde, araziyi tarıyor. | Open Subtitles | (بالعودة إلى فرنسا بالقرب من كهف (شوفيه المستكشفون يستخدمون تقنيات أكثر بدائية للبحث عن ما يخفي تحت أرضية الحجرات |
Bu efsane yayıldı ve kâşifler efsanenin gerçek olup olmadığını görmek için kuyuyu aradılar. | Open Subtitles | جاء المستكشفون من أنحاء العالم للتحقق من صحّة الأسطورة |
Ama kâşifler kaybolduklarında ne yaparlar? | Open Subtitles | لكن ما الذي يفعله المستكشفون عندما يضيعون؟ |
Amerikan Kaşifleri. | Open Subtitles | المستكشفون الأمريكية. |
Amerika'nın Kaşifleri. | Open Subtitles | المستكشفون الأمريكية. |
Biz şimdi kâşifleriz. | Open Subtitles | نحن المستكشفون الآن. |