Idaho'daki depo yanmadan önce oradan geçen tüm araçların plakalarını aldın öyle mi? | Open Subtitles | إذاً تفحّصت كلّ سيارة مرّت بقرب ذلك المستودع في "أيداهو" قبل احتراقه؟ |
Yaptığın planda Philadelphia'daki depo vardı. | Open Subtitles | المستودع في (فيلي) كان الخطة التي وضعتها، |
Bu karanlıkta ambardan atlamayı düşünmüyorsun herhalde. | Open Subtitles | انت... لا تفكر بجدية وتقفز من المستودع في الظلام؟ |
Swan Sokağı'nda ambardan bozma yaptığın evi hatırlıyorum da tavana yerleştirdiğin yatak ve fıçıdan yaptığın sandalye. | Open Subtitles | أتذكر ذلك المنزل الذي جهّزته فوق المستودع في شارع (سوان) لكن السرير المصنوع من الأشرعة والكرسي الذي صنعته من البرميل |