Dört yıl önce Senator John McCain bunu Senato silahlı Kuvvetleri Komitesi'ne teyit etmemi istedi. | TED | قبل 4 سنوات، طلب مني السِنَاتُور جون مكاين أن أدلي بشهادة على هذا للَجنة مجلس الشيوخ للخدمات المسلّحة. |
Uluslararası silahlı çatışmaları referans alıyor. | Open Subtitles | لكن تلك المقالة، كما ذكرت بدقّة، تشير فقط إلى الحروب الدوليّة المسلّحة |
Benim bildiğim silahlı kuvvetlerin hiçbir kolunda yok ama. | Open Subtitles | ليس في أيّ فرع من القوّات المسلّحة التي اعرفها |
Benim bildiğim silahlı kuvvetlerin hiçbir kolunda yok ama. | Open Subtitles | ليس في أيّ فرع من القوّات المسلّحة التي اعرفها |
Bize karşı değil, bizimle çalışan zırhlı araca yapıldı. | Open Subtitles | نعم، ذلك ما كان ضدّنا، لكن خدمة النقل المسلّحة نتعامل معهم. |
Kellemi, silahlı servisler komitesine ulaşıp, sadece sen askeri kaynaklara erişip Ar-Ge çalışmaları yapabilesin diye ortaya koydum, ama sen toplu üretim için gaza basmışsın. | Open Subtitles | وضعت رقبتي للحصول على لجنة القوّات المسلّحة للسماح لك بالدخول إلى المصادر العسكرية والموظفين من أجل نموذج وحيد |
silahlı ekipleri gönderecekler. Bu ne demek, biliyor musun? | Open Subtitles | سيرسلون الشرطة المسلّحة هل تفهم ماذا يعني ذلك؟ |
Saldırı, silahlı soygun ve cinayete teşebbüsten tutuklanmış. | Open Subtitles | إعتقالات بتهمة الإعتداء ، والسرقة المسلّحة ومحاولة القتل |
Burada üç çocuğu olduğu yazıyor, iki kız ve bir erkek. En genç olanı erkek ve fotoğraf yok. silahlı kuvvetler için çalışıyor. | Open Subtitles | يُقال أن لديها 3 أطفال، فتاتان وولد، الطفل الأصغر لم يُصور، خدمَ في القوات المسلّحة |
silahlı çete 9 milyon dolar çaldı. | Open Subtitles | العصابة المسلّحة سرقت ما يقارب 9 مليون دولار |
silahlı kuvvetlerinin yetkili bir kumandanıyla konuşuyor olursun. | Open Subtitles | أنتِ تخاطبين القائد الأعلى للقوات المسلّحة |
Hayatta kalan 20 kişiyi toplayıp silahlı korumaların bekleyeceği Güneş Odası'na yerleştirmeliyiz. | Open Subtitles | علينا جمع الموظفين و وضعهم تحت الحماية المسلّحة في غرفة التشمّس |
silahlı polis. Kıpırdama! Kıpırdama! | Open Subtitles | الشرطة المسلّحة ، ابقوا مكانكم |
Bu Erik. ETA'nın silahlı kanadının bir üyesi. | Open Subtitles | هذا هو (إيريك)، إنّه عضو في "المنظّمة القوميّة المسلّحة الباسكيّة" |
silahlı Kuvvetler Özel Harekat Birliği bölüm 5,kural 4, konu A... | Open Subtitles | قانون القوات الخاصة المسلّحة القسم 5 ، المادة 4 ، الفقرة (أ) |
Bankanın düzenini biliyorum, zırhlı aracın hangi günler geldiğini. | Open Subtitles | عرفتُ جدول المصرف، جدول أيّام قدوم الشّاحنة المسلّحة |
İlk zırhlı kuvvetlerden. Fort Hood'dan.* Daha sonra gelmemi ister misiniz? | Open Subtitles | الكتيبة المسلّحة الأولى، من فورت هود. |