Her dakika kavga ederlerdi, ama bunlardan hiçbirisi ciddi değildi. | Open Subtitles | كان هناك بعض المشاجرات أحياناً لكنها لم تكن جديه مطلقاً. |
Ben kavga etmeye bayılıyorum! Eskisi gibi, o zamanlar ne kavga ediilirdi. | Open Subtitles | أحب المشاجرات ذلك يذكرني بالأيام الخوالي عندما كان يتشاجر في الشارع |
Şunlara bakın. Baş belaları, hep kavga peşindeler. | Open Subtitles | انظر إليهم, مسببو المشاكل دوماً يبحثون عن المشاجرات |
Ama konu sorunlar olduğunda, Kavgalar falan. | Open Subtitles | .. ولكن عندما يكون الحديث عن المشاكل .. المشاجرات وغيرها |
Erkek kardeşi ve babasıyla ettiği kavgaları da anlattı mı? | Open Subtitles | هل قال لك عن المشاجرات اللتي كان يدخل فيها مع اخوه ووالده؟ |
-Sen laf dalaşı ve kavgaya aşk mı diyorsun? | Open Subtitles | -أتدعين التخاصم و المشاجرات بالحب؟ |
Dwight Dziak partiden sonra buraya geldi ve aranızda bir tartışma yaşandı. | Open Subtitles | عاد دوايت ديزياك هنا بعد الحفلة ودخلتما أنتما الأثنان بنوعٍ من المشاجرات |
Bütün hava korsanları ve ödül avcıları kavgalarını dışarıda bırakıp gelirler. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أننا جميعا ترك المشاجرات خارج. |
Bugüne kadar pek çok kavga ettim tamam mı? | Open Subtitles | لقد دخلت في الكثير من المشاجرات ، حسناً؟ |
Suzuran'da geçirdiğimiz günleri hatırlıyor musun? O günlerimizde sadece içki ve kavga vardı. | Open Subtitles | هل تتذكر عندما كنت في السوزوران ، كنا نقضي معظم أوقاتنا في تلك المشاجرات الغبية |
Birkaç kavga olayı ama fazlası değil. | Open Subtitles | مثلاً، بعض المشاجرات ولكن ليس شيئ مثل هذا |
İçmeyi, kavga etmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن إدمان الخمر توقفت عن المشاجرات |
Garcia, ailelerini kontrol et ve Charles ile bu adama arasında tartışma veya kavga var mı bak. | Open Subtitles | غارسيا,تفقدي الأمر مع عائلاتهم و تأكدي من وجود أي نوع من المشاجرات او المشاكل بين تشارلز و أولئك الرجال |
Duşta kavga edenlere tazyikli su sıkıp ayırırdım. | Open Subtitles | أنهي المشاجرات في الحمام برشّهم بمياه خرطوم. |
Sana kaç kere kavga etme dedim ben bakayım. | Open Subtitles | ماذا قد أخبرتُكِ بشأن الدخول في المشاجرات ؟ |
Bütün kavga otobüste kimin, nereye oturacağıyla başladı. | Open Subtitles | من النقال الذي املكه يبدوا ان كل المشاجرات تبدأ من قضية مكان الجلوس في الباص |
Güçle, baskınlıkla, saldırganlıkla, vs. ilgili bu araştırmaları yaparken, şempanzelerin kavga ettikten sonra barıştıklarını keşfettim. | TED | الآن أثناء عملية القيام بكل هذا العمل حول السلطة والسيادة والعدوانية وما إلى ذلك، اكتشفت أن الشمبانزيات تتصالح بعد المشاجرات. |
Tamam o zaman, sana kavga nasıl başlar göstereyim | Open Subtitles | حسناً, الأن هذه طريقة بداية المشاجرات |
Kavgalar ve yangınlar izlemesi en zevkli şeyler. | Open Subtitles | إنه لـ صحيح أن الحرائق و المشاجرات هي عادة الأكثر متعة لتراها |
Sen yeni içkiler yapmayı, menüyü ayarlamayı, kavgaları ayırmayı seversin. | Open Subtitles | أنت تحب أن تعد الشراب و ترتيب قائمة الطعام و تفرقة المشاجرات عند البار ذلك هو أنت |