Üst düzey tabip subaylarımız insani duyguları ayrıştırmak ve yok etmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. | Open Subtitles | طلبتُ من الأطبّاء الاستمرارَ في العملِ على عزلِ المشاعرِ الانسانيّة. |
Melezlenme meydana gelmeden insani duyguları kontrol altına alacağım. | Open Subtitles | سأسيطرُ على المشاعرِ الانسانيّة قبلَ أن يحلّ التكاثر. |
duygular hakkında bir şey bilir misin? | Open Subtitles | هذه حول المشاعرِ. تَعْرفُ أيّ شئَ حول المشاعرِ؟ |
Bütün güzel duygular bir yana ikinizin bu büyük sorumlulukla başa çıkabileceğinizi gösteren bir emare yok. | Open Subtitles | المشاعرِ الجيدهِ، ليس هناك دليل بأَنْكم يُمْكِنُ أَنْ تتعاملْوا مع هذه المسؤوليةِ الهائلةِ. |
Ve genellikle seanslar ilerledikçe bu hislerden kurtulurlar. | Open Subtitles | وعادة تلك المشاعرِ تَختفي بينما علاج يَتقدّمُ. |
Bu hislerden kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أَستمرُّ بالمُحَاوَلَة للتَخَلُّص مِنْ هذه المشاعرِ. |
Oğlunuza duygularını nasıl kontrol etmesi gerektiğini öğretmekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | تُدينون لإبنِكم التعلم كَيفَ يضبط هذه المشاعرِ |
Bana insan duyguları ve onları nasıl yeneceğim hakkında bildiğin her şeyi anlatacaksın. | Open Subtitles | أخبريني بكلّ ما تعرفينه عن المشاعرِ الانسانيّة و كيفيّة هزيمتها. |
Bence, bu duyguları kendimiz için iyi birşeyler yapmaya çalışırken ortaya çıkan içimizdeki şeytan olarak görmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نَنْظرَ إلى هذه المشاعرِ كما أنْ تَكُونَ الشياطينَ ذلك السطحِ عندما نُحاولُ ونَعمَلُ شيءُ جيدُ لأنفسنا. |
Aile duyguları hakkında nasihate ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لَستُ بِحاجةٍ إلى a درس في المشاعرِ العائليةِ. |
duyguları irdele. | Open Subtitles | تعاملْ مع المشاعرِ. |
duyguları irdele. | Open Subtitles | تعاملْ مع المشاعرِ. |
...aşk ya da duygular değil. | Open Subtitles | . . و لَيسَ في المشاعرِ أَو الحبِّ. |
İnsana kendini kaybettiren duygular... hayat boyu kimseye anlatamayacığın duygular... ki bu duygular sana yardım da edebilir... | Open Subtitles | النوع الذي فقط يَخْرجُ مِنْ كَ تحمّلْ وإجعلْك تَحسُّ الذي تَعمَلُ أنت وأنت أبداً مَا كَانَ عِنْدَكَ أي شخص في كَ الحياة لتَعليمك حول تلك المشاعرِ، لمُسَاعَدَتك بتلك المشاعرِ. |
Neden? Birbirimize karşı duyduğumuz hislerden utanıyor musun? | Open Subtitles | التي، أنت خجلان مِنْ المشاعرِ نحن هَلْ عِنْدَنا لبعضهم البعض؟ |
Beni bunu giyerken görmen, derindeki duygularını harekete geçirdi. | Open Subtitles | رُؤيتي لَبستُ مثل هذه تَجْلبُ فوق المشاعرِ العميقةِ. |
Buna göre görevi insan duygularını ve türümüz üzerindeki etkilerini araştırmakmış. | Open Subtitles | و وفقاً لهذا، فقد كانت مهمّتَه دراسةُ المشاعرِ الإنسانيّة التي تؤثّرُ في جنسنا. |
İnsan duygularını bana aşılama çabaların. | Open Subtitles | -محاولتكِ لتأجيجِ المشاعرِ الانسانية بداخلي . |