Hayır, büyük sorunları çözemememizin sebepleri daha karmaşık ve daha derin. | TED | لا، أسباب أننا لا نستطيع أن نحل المشاكل الكبيرة هو أكثر تعقيدا وأكثر عمقا. |
Bazen, büyük sorunları politik sistemlerimiz başarısız olduğu için çözemeyiz. | TED | احيانا , لا يمكننا حل المشاكل الكبيرة لأن أنظمتنا السياسية تفشل. |
büyük sorunları küçülttüm küçükleri tamamen yok ettim. | Open Subtitles | حوّلتُ المشاكل الكبيرة لمشاكل صغيرة وتخلصتُ من المشاكل الصغيرة |
Yolda bana bu büyük sorunu anlatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إخباري عن المشاكل الكبيرة في الطريق |
Yolda bana bu büyük sorunu anlatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إخباري عن المشاكل الكبيرة في الطريق |
Ayrıca bunun karmaşık, tahmin edilemez işlerde ve büyük problemleri çözmede gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. | TED | وأود أن أعرض لكم أنه أمر مهم جداً للعمل المعقد والذي لا يمكن توقعه ولحل المشاكل الكبيرة. |
Engelli bireylerin şüpheci yaklaşmanızda ve zamanla en büyük problemleri çözmenizde yardımcı olmasına izin verin. | TED | دعوا أشخاص ذوي إعاقة يساعدونكم على توسيع مدارككم، وفي أثناء ذلك، تقومون بحل بعض المشاكل الكبيرة. |
Şimdi, sen bu nedenle büyük sorunlar yaşıyorsanız biliyorum. | Open Subtitles | الآن، أَعْرفُ بأنّك سَيكونُ عِنْدَكَ المشاكل الكبيرة بسبب هذه. |
Ama bana kalırsa, bu derece büyük sorunları çözeceksek bu fikrin hırsını önerebilecek hırstaki insanlardır. | Open Subtitles | لكني أعتقد أنه يجب على الناس .. إقتراح أفكار تنمي طموح هذه الفكرة إن أردنا أن نحل هذه المشاكل الكبيرة |
Bazen büyük sorunları çözmeyi seçmiyoruz. | TED | أحيانا نختار عدم حل المشاكل الكبيرة. |
büyük sorunları teknoloji ile çözemeyeceğimiz doğru değil. | TED | ليس من الصحيح باننا لا نستطيع حل المشاكل الكبيرة من خلال التكنولوجيا . |
Apollo görevi, büyük sorunları çözmede teknolojinin kapasitesi için bir çeşit metafor haline gelmiştir, bu şartları sağladı. | TED | بعثة أبولو، التي اصبحت نوعا من نوع من الاستعارة لفدرة التكنولجيا على حل المشاكل الكبيرة , وفق تلك المعايل . |
Angel Araştırma bürosu, çok ucuza büyük sorunları çözeriz. | Open Subtitles | مكتبتحقيقات(إنجل) لحل المشاكل الكبيرة بأسعار زهيدة |
büyük problemleri çözerdik. | TED | وبالتالي , لقد اعتدنا على حل المشاكل الكبيرة . |
Ve sizse burada boş boş dikiliyorsunuz, bir şey yaptığınız yok tüm büyük problemleri benim çözmemi bekliyorsunuz! | Open Subtitles | وانتم واقفون هنا لا تفعلون شيئا تتوقعوا مني حل جميع المشاكل الكبيرة! |
Büyük sorunlar için aradığımda, yine hoşuna gitmiyor, yani aklını başına topla evlat. | Open Subtitles | حسنا , حين أتصل بخصوص المشاكل الكبيرة لا يُعجبك الأمر أيضا إذن حدد موقفك ' أيها الطفل |