Hangi ahmak denize su kattı ve yanan Truva'ya bir meşale getirdi? | Open Subtitles | من ذا المعتوه الذي يضيف ماءً إلى البحر أو أن يجلب شعلة لطروادة المشتعلة نارًا؟ |
Pekala, bu kadar gevezelik yeter. Bakalım yanan çöpten hoşlanıyor musunuz! | Open Subtitles | حسناً ، كفانا ثرثرة لنرَ رأيك في القمامة المشتعلة |
Hemen arkasında Treblinka'daki cesetleri yakacak odunlar ki 1942 Kasımı'na kadar çoktan başlamıştı, alevler içinde parlıyordu. | Open Subtitles | وكان وراءه المحارق المشتعلة في نوفمبر 1942 |
Bu "Korkusuz kılıç" larında epey cesur olduğuna eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن رفاقك "السيوف المشتعلة" شجعان. |
Fark varsa Piper, Dudaklar Flaming sizin kulüpte oynuyor. | Open Subtitles | بايبر ، إذا لم تلاحظي ، الشفاه المشتعلة تغني في ناديك |
Çok fazla alevli değil. Kuyruk güzel görünüyor. | Open Subtitles | لا المشتعلة أكثر من اللازم الذيل يبدو جيد |
128 sensor küçük sinyalleri tespit eder, beyin hücrelerinden Ateş yayılırken. | Open Subtitles | 128مجسة تلتقط الإشارات الدقيقة المنبعثة من خلايا دماغي المشتعلة |
Evet, birinin kellesini yanan konyakta servis etmek istemek bana da biraz kıskançlık gibi geldi. | Open Subtitles | حسنا ,تريد راس شخص ما على الطبق مع الكونياك المشتعلة يبدو غيور قليل الى |
Bazıları yanan arzularını dindirmek için küçük kibarlıklar yaparlar. | Open Subtitles | والبعض يخفف رغباته المشتعلة بأفعال عطف صغيرة |
Küçük bir kamyon boyutundaki bu yanan magma topları yaklaşık 8 ton ağırlığındaydı. | Open Subtitles | هذه القطع المشتعلة من الحمم البركانية كانت بحجم شاحنة صغيرة ويصل وزنها حتى ثمانية أطنان |
Ateşi, ekstra alev, alev yanan eşcinsel ateşiyle körüklemenin vakti geldi. | Open Subtitles | إنه الوقت لمحاربة النار بالنار المشتعلة بشدة لـنار الشاذ. |
O yanan oklardan biri dâhi yakınıma düşerse seni kendi bağırsağınla boğarım! | Open Subtitles | لو إقترب مني أياً من تلك الأسهم المشتعلة فسوف أشنقك بأمعائك |
Gerçi yanan kırmızı odayı görünce bir an duraksadım. | Open Subtitles | لكنّ الغرفة الحمراء المشتعلة جعلتْني أفكّر. |
Tüm o hokus pokuslar, sonsuz büyüler, bebek derisiyle kaplı kitaplar, beş köşede alevler, bakirelerin kanının içilmesi. | Open Subtitles | كل هذا الهراء تعاويذ لا تنتهي الكتب المقيدة في جلد الأطفال , النجوم الخماسية المشتعلة شرب دماء العذارى |
Sırada 12. Mıntıka var. Kendisini "alevler İçindeki Kız" olarak biliyorsunuz. | Open Subtitles | من المقاطعة 12 , وانتم تعرفونها باسم الفتاة المشتعلة |
- Nereye gidiyorsun alevler İçindeki Kız? | Open Subtitles | لن تهربي ايتها الفتاه المشتعلة لقد حصلنا عليها |
Şu "Korkusuz kılıç" ı bir görelim. | Open Subtitles | دعنا نرى المدعوون بـ "السيوف المشتعلة" لنفعل؟ |
"Korkusuz Kılıç" takiler nasıl bir işe kalkıştıklarının farkındaydılar. | Open Subtitles | "السيوف المشتعلة" كانوا يعرفون الي كانوا داخلين فيه.. |
Sizler "Korkusuz kılıç" ın üyelerisiniz. | Open Subtitles | أنتم "السيوف المشتعلة"، أليس كذلك؟ |
Flaming Nettle Gouda denilen çok ender ve çok pahalı bir peynirde. | Open Subtitles | لذلك، الجبن مكلفة نادرة جدا دعا المشتعلة القراص جودة. |
Flaming Lips'le birlikte. | Open Subtitles | مع فريق الشفاه المشتعلة. |
Baksana Sauron, senin şu alevli gözünün zaman ve mekânda ileriyi görmek gibi eşsiz bir becerisi yok muydu? | Open Subtitles | مهلا، سورون، لا العين المشتعلة لديها قدرة فريدة من نوعها على الأقران من خلال الزمان والمكان؟ |
Bilemiyorum, 50`lerdeki doo-wop müzik grupları mıyız biz? Çöp tenekelerinin önünde toplanıp Ateş yakıp şarkı mı söyleyeceğiz? | Open Subtitles | أنحن فريق غناء صوتي نقف قرب صفائح القمامة المشتعلة وننشد الأغاني؟ |