Problem şu ki, şu kapıdan tıpkı ıslanmış bir kedi gibi ağlayarak hemen içeri geri döndüm. | Open Subtitles | المشكلة أنه لا يوجد وقت فهم خلف ذلك الباب يبكون كالقطط ليعودوا |
Problem şu ki; bilinen son adresi elimizde yok. | Open Subtitles | المشكلة أنه لا يوجد آخر عنوان معروف |
Problem şu ki kimse evde çalışan bir ebeveyn olmaya değer vermiyor, ki bu bence büyük bir utanç, çünkü bu büyük işletmeyi yönetmek, benim için yıllık iznini bir sahilde geçirmek gibiydi. | Open Subtitles | المشكلة أنه لا أحد يقدر الوالد الذي يبقى في البيت و هذا حقاً عار , لأنه أساساً ادارة هذا المكان كما تفعل سيكون بمثابة يوم على لشاطئ |