Artık bizimle olmasalar da büyük anne ve babanızdan tavsiye istemek ve onların rahatlatıcı sözlerini duymak? | TED | أو لو كان بإمكاننا أن نسأل أجدادنا للحصول على المشورة وسماع تلك الكلمات المطمئِنة بالرغم من أنهم لم يعودوا معنا؟ |
Bu bize ne zaman karar ve içgüdülerimize göre ilerleyebileceğimiz ve ne zaman bunun yerine tavsiye almamız gerektiğini anlamamız konusunda yardım ediyor. | TED | إنه يساعدنا في معرفة متي يمكننا المضي قدمًا في قراراتنا وغرائزنا ومتي نحتاج، في المقابل، إلي التماس المشورة. |
Kısa süre önce profesyonel olmak konusunda benden tavsiye istedin. | Open Subtitles | قبل قليل قدمت إلي طالباً المشورة في أن تصبح لاعباً محترفاً |
Onları eleştirmekten ya da öğüt vermekten kaçınmamız gerekiyor. | Open Subtitles | و ليس علينا فعل أي شيء سوى تجنب إنتقادهم أو تقديم المشورة |
Ya diğer çocukların yanında oluyor... - ...ya da rehberlik ediliyor. | Open Subtitles | فهو إمّا مع باقي الصغار أو يتلقى المشورة |
Müşteri görüşmesi, görünüş danışmanlığı randevu koçluğu. | Open Subtitles | مقابلة عميل، تقديم المشورة وتاريخ التدريب |
Bir daha asla arkadaşlarından tavsiye almama kuralı koydu. | Open Subtitles | وقالت إنها جعلت من قاعدة أبدا أن تأخذ المشورة من صديقاتها مرة أخرى. |
tavsiye köşesine haber demem ben. | Open Subtitles | ويمكنني أن أسمي بالكاد الأخبار المشورة العمود. |
Eğer bu akşam saat 8'e kadar tavsiye köşesini bitirmezsek, Karen kovulacak. | Open Subtitles | كارين ستعمل الحصول على النار الا اذا حصلنا على لها المشورة في العمود بحلول الساعة 8: 00 صباح الليلة. |
Ebeveynler konusunda tavsiye verecek en iyi insan olmadığını kabul etmelisin. | Open Subtitles | أنت لست أفضل شخص ليتم إعطائي المشورة بشأن الوالدين. |
Sen kendi annenle konuşmazken, bana nasıl tavsiye verebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعطيني المشورة عند حتى أنك لا تتحدث لأمك؟ |
Asla. Ben daima benden daha kötü durumda olan birinden tavsiye almayı tercih ettim. | Open Subtitles | رقم ل يفضلون الحصول على المشورة من الناس أكثر من مختلة ل صباحا. |
Biliyorum, ondan yardım etmesini ben istedim ama görünüyor ki, seni umursayan kişi dışında herkesten tavsiye alıyorsun. | Open Subtitles | أعلم .. أنا طلبت منه المساعدة ولكن يبدو لي أنك تأخذ المشورة من الجميع |
Hatta erkek arkadaşını eğitmek için benden tavsiye bile aldı | Open Subtitles | بل إنها طلبت مني المشورة حول العلاج المناسب له |
Haline bak anne gibi davranıyorsun, tavsiyeler getirip, bilgece öğüt veriyorsun. | Open Subtitles | ينظرون إليك, غيتين 'أمك على, bringin 'المشورة, droppin 'يدق بعض الحكمة. |
Ona rehberlik falan mı yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تقدم المشورة له أو شيء من هذا؟ |
Tanıman gereken insanlarla seni tanıştıracağım ve ihtiyacın olan danışmanlığı sağlayacağım. | Open Subtitles | وسوف أعرفك على الناس الذيين تحتاج إلى معرفتهم وأقدم لك المشورة التي تحتاجها |
Bedava bir hukuk tavsiyesi ister misiniz beyler? | Open Subtitles | انظر،اذا كنت تريد بعض المشورة القانونية المجانية، أولاد؟ |
Ve her bir kişiye, buna dayalı olarak tavsiyeler veriyor. | TED | ومن ثم ينقل المشورة لكل شخص منهم بناءً على ذلك. |
Dediğim gibi, bu durumlarda akıl vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أخبرتك بأنني لا أحب تقديم المشورة في هذه الحالات |
Zorunlu danışma, ekstra laboratuar saatleri nakil hastalarıyla gönüllü çalışma. | Open Subtitles | , المشورة الالزامية , ساعات العمل المعملية الاضافية العمل التطوعي مع مرضى الزرع |
Her neyse babacığım. Tavsiyen işe yaradı. | Open Subtitles | على أي حال، يا أبت، عملت المشورة الخاص بها. |
Bir başkan yardımcısının işi başkana, tavsiyelerde bulunmak değilse nedir? | Open Subtitles | ما هي مهمة نائب الرئيس أن لم يقدم المشورة للرئيس ؟ |
Ayinden sonra benden nasihat istedi. | Open Subtitles | بعد طقس طرد الأرواح، طلبت مني المشورة |
Soruşturmanın bilimle ilgili kısımlarıyla alakalı olarak ofise Danışmanlık yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بتقديم المشورة للمكتب حول كل الأمور العلمية المتعلقة بالتحقيق |
Ama sonra buraya dönünce, tavsiyeye ihtiyacım olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | و لكن بعد ذلك ، هنا فى غرفة المرجل أعلم أننى بحاجة إلى المشورة |