Gizli El sıkışmasını gösterirdim ama sonra seni öldürmem gerekir. | Open Subtitles | بإمكاني أن أريكِ المصافحة السرية لكن سيتوجب عليّ أن أقتلكِ |
Bir El sıkışma sanki binlerce sivrisineğin ısırışı gibi anlaşılıyor. | Open Subtitles | المصافحة تجعلني كما لو انني لدغت من قبل الاف البعوضات |
Elbette yarayacak. tokalaşma şekillerini falan biliyorum. | Open Subtitles | أكيد سوف ينفع أنا أعرف طريقة المصافحة الخاصة بهم |
Arkadaşlarımızla sokakta karşılaştığımızda ya da bir iş anlaşmasını tamamlarken yaptığımız tokalaşma geleneği, doğrudan Mitraiklerin gizli tokalaşmasından gelir. | Open Subtitles | انها المصافحة العادية لأصدقائنا ' عندما نلتقي بهم في الشارع أو عندما ختم صفقة تجارية |
Senin geldiğin yerde beşlik çakma yok mu? | Open Subtitles | أنتم ليس لديكم المصافحة هكذا من حيثما جئت؟ |
İnşallah gizli Tokalaşmayı beklemiyorsunuzdur, Bay...? | Open Subtitles | اتمنى ان لا تكون منتظراً من اجل المصافحة السرية, سيد... ؟ |
Tokalaşmak da beni mutlu etmiyor. Yavaş yavaş ilerlemeli. | Open Subtitles | ولا تعجبني المصافحة أيضاً ولكن كل شيء بأوان. |
Hepsi ilk El sıkışmaya bağlıdır ve doğal olarak oradan çoğalır. | Open Subtitles | يعتمد الأمر كله على المصافحة الأولى و ينمو تدريجياً من هناك |
Yani eğer epidemi vb problemleri gerçekten çözmek istiyorsanız, bununla başlayalım. Bu fikri edindiğimden bu yana, yüzlerce El sıkmak zorunda kaldım. | TED | لذا إذا أردتم حقًا حل مشكلة الأوبئة وما يشابهها، فلنبدأ بتجنب المصافحة. ومنذ أن توصلت لتلك الفكرة، فإنه يستلزمني مصافحة مئات الأيدي. |
Elmer Gantry ile İsa için El sıkışma, size sonsuz bir yaşam sağlıyor mu? | Open Subtitles | هل يمكنك الحصول على الحياة الأبدية عن طريق المصافحة لأجل يسوع مع ايلمر جانتري؟ |
Sanırım sadece kalpten bir El sıkışma kaldı. | Open Subtitles | أعتقد أنه الآن لم يتبق إلا المصافحة شكراً يا رفاق أعتقد أنه الآن لم يتبق إلا المصافحة |
Yabancılar El sıkışır. Biz burada sarılırız. | Open Subtitles | المصافحة للأغراب فقط نحن هنا نتصافح بالأحضان |
Örneğin tokalaşma gibi, ki bu tüm insanlara göre tokalaşmanın ne olduğuna dair görüşümüzü hep birlikte biçimlendiren farklı tokalaşmaların bir toplamıdır. | Open Subtitles | كما, على سبيل المثال, المصافحة والتي هي بالنسبة لجميع الناس مجموع المصافحات المختلفة |
İyi tokalaşma Kötü tokalaşma.. Sıkı Gevşek.. | Open Subtitles | التي تشكل معا وجهة نظرنا عن ماهية المصافحة الجيدة والمصافحة سيئة |
Sıkı bir tokalaşma ve coşkulu bir nabersinizle devam edeceğim. | Open Subtitles | سأستقر مع المصافحة الجيدة فقط "! و "كيف هي احوالك |
beşlik için iyi bir numaradır. | Open Subtitles | هذا أسلوب جيد من أجل المصافحة العالية |
Tüh ya, beşlik çakmayı çok seviyordum. | Open Subtitles | تباً .. لقد كنتُ أحب تلك المصافحة |
Öyle bir beşlik ki, önceden çaktığımız tüm beşlikleri içine alacak. | Open Subtitles | -أجل وستتضمن هذه المصافحة على كل المصافحات التي صافحناها! |
Sıkıca Tokalaşmayı da unutma. | TED | ولا تنسى المصافحة الجادة. |
Tokalaşmak gibi. | Open Subtitles | يبدو مثل المصافحة |
Bizi Tokalaşırken görürler ama karşıdakinin elini sıktığımızı bilmezler. | Open Subtitles | إنهم يرون المصافحة لأكن بما أننا نعصر يد شخص آخر |
En iyi kartvizit sıkı bir tokalaşmadır. | Open Subtitles | أفضل بطاقة عمل , هي المصافحة بثبات |
Bu kadar sürede elini sıkmaktan daha fazla şeyler de yapabilirsin. | Open Subtitles | بامكانك أن تفعل ما هو أكثر من المصافحة بهذا الوقت |