Bu küçük zırhlı bayan, kalemin kılıçtan keskin olduğunu söyleyerek yazma konusunda beni heyecanlandırıyordu. | Open Subtitles | هذه السيدة المصفّحة الصغيرة كانت تثير حماسي حيال الكتابة وهي تشرح كيف يكون القلم أعظم من السيف |
Ama zırhlı aracın arka kapıları... | Open Subtitles | لكنّ الأبواب الخلفية للسيّارة المصفّحة بطريقها إلى |
zırhlı aracın kapılarını inceledim ve elektronik panel civarındaki tozların içinde çember biçiminde bir boşluk ve alet izleri buldum. | Open Subtitles | لقد فحصتُ أبواب السيارة المصفّحة و وجدتُ فراغ غبار دائري و آثار أداة حول القفل الإلكتروني |
Yani zırhlı aracın bozulmasından tam beş dakika sonra. | Open Subtitles | و هذا بعد مرور خمسة دقائق من سرقة السيارة المصفّحة أجل , أعجز عن الحصول على رؤية واضحة لوجهه |
zırhlı aracın görüntülerini de yakalayamamış olabilir. | Open Subtitles | على الأرجح لم تلتقط صورة للسيارة المصفّحة |
-Ama beraberinde zırhlı aracı durduracak biri olmadan başarabileceği bir iş değil bu. | Open Subtitles | لكن ما كان باستطاعته إنجاز هذا كله بنفسه ما لم يقم شخص آخر بإيقاف السيارة المصفّحة من أجله |
Öncelikle, zırhlı aracın durdurulmasında o silahın kullanıldığı kesin. | Open Subtitles | حسناً , أولاً , لا بدّ من أنّها ما تسببت بإيقاف تلك السيارة المصفّحة |
zırhlı araç trafik ışığında duruyor. Kız tetiği çekiyor. | Open Subtitles | فحين توقفت السيارة المصفّحة قرب الإشارة الضوئية |
zırhlı minibüsün hattından gittiklerini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يمرّون من المكان الذي سلكته الشاحنة المصفّحة |
88'den beri High Eye Güvenlik'in zırhlı araçlarında çalışıyormuş. | Open Subtitles | كان يعمل بالسيارات المصفّحة لدى شركة أمن "هاي آي" منذ عام 88 . |
Araştırmaya devam. Mac. zırhlı araç meselesi olmadık bir boyut kazandı. | Open Subtitles | ماك) , تلك السيارة المصفّحة سلكت طريقاً غير متوقع) |