"المصلحة" - Traduction Arabe en Turc

    • iyiliği
        
    • çıkar
        
    • yararına
        
    • IRS
        
    • menfaati
        
    • çıkarları
        
    • menfaatlerine
        
    Dawn'ın iyiliği için ne gerekiyorsa yaparım. Sen de yapmalısın. Open Subtitles أنا أقوم بما فيه المصلحة لداون كما ينبغي عليكِ ذلك
    Bu doğru, masum yaşamlar çoğunluğun iyiliği için yok olacak. Open Subtitles هذا صحيح، سيموت العديد من الأبرياء في سبيل المصلحة العامة.
    Kamusal çıkar aynı ulusal çıkar da olduğu gibi her zaman aynı değildir. TED المصلحة العامة لا تتفق دائمًا مع المصلحة الوطنية.
    İlk anayasa değişikliğine göre basın, kamu yararına gizli bilgileri yayınlama hakkına sahiptir. TED بموجب التعديل الأول من الدستور، للصحافة الحق في نشر المعلومات السرية إذا كان ذلك لحساب المصلحة العامة.
    Evet. Chicago'daki IRS'de danışman olarak görevliydi. IRS'de mi? Open Subtitles نعم انه مراقب في المصلحة العامة للضرائب في شيكاجو
    İslam'da, bir eylemin menfaati, o eylemin yol açtığı zarara veya zorluğa üstün gelmelidir. TED في الإسلام، يجب أن تغلب المصلحة في عمل ما الضرر أو الصعوبة التي تترتب عنه.
    Hainleri ortaya bulmak için Ulusal çıkarları bahane edip her türlü yola baş vurdular. Open Subtitles استغلوا المصلحة الوطنية لتبرير أيّ وسيلة لكشف المخربين
    Düşünce kontrol programından ben de çok etkilendim, ama asıl özel teşebbüs bu işe karışıp, bu tür şeyleri kendi menfaatlerine kullandıklarında işler sarpa saracak. Open Subtitles كنت أنا أيضاً متأثراً في برنامج التحكم بالعقل لكن الأسوأ من ذلك عندما تتدخل المصلحة الخاصة
    Egonu bir tarafa bırakıp kötü adamı yakalamaya yardım etmek çoğunluğun iyiliği olur. Open Subtitles قد تتحقق المصلحة العامة عن طريق إيثار الآخرين والمُساعدة في الإمساك بالرجل السيء
    Musa... bazen herkesin iyiliği için... ..bazılarını kurban etmek gerekir. Open Subtitles موسي في بعض الأحيان, و من أجل المصلحة العامة يجب أن تقدم التضحيات
    Buna çoğunluğun iyiliği denir. Open Subtitles خمسة ملايين؟ هذا هو ما يسمى المصلحة العليا
    ne zaman dünya hep birlikte çalışırsa birleşmiş dünya insanlığın iyiliği için çalışan bir dünya kimsenin diğerinin emrinde hizmet etmediği bir dünya sosyal katmanlaşmanın olmadığı parası olan seçkinlerin seçkinliğin her çeşidinin dünyadan tamamen temizlendiği bir düzen. Open Subtitles و ذلك عندما يدأت كُلّ الأمم بالعمل سوية. توحيد العالم, العمل من اجل المصلحة المشتركة لجميع البشر
    Birkaç ailenin bundan mutlu olmayacağını biliyorum ama bunun herkesin iyiliği için olduğunu anlamaları lazım. Open Subtitles أعرف أن بعض الآباء لن يكونوا سعيدين لكن يجب عليهم فهم ذلك من أجل المصلحة العامة
    Birleşmiş tek bir kişi olarak herkesin iyiliği için ortak bir noktada buluşuyoruz. Open Subtitles سنكون جميعاً متحدين ونعمل على هدف واحد، المصلحة العامة
    Yaptığım şeyi doğru olduğu için yaptım ve toplumun çıkarı için yaptığım şeylerden kendime çıkar sağlamak için vazgeçmeyeceğim ve durmayacağım. TED فعلت ذلك كي أقوم بالصواب ولن أوقف عملي لخدمة المصلحة العامة فقط كي أخدم نفسي.
    Birbirine eklenip daha fazlayı oluşturan kişisel çıkar. TED الأمر كلّه يحوم حول المصلحة الذاتية وهو أمر يتعاظم بإطّراد.
    Ve diyeceğim o ki, ulusal çıkarlar ve yoksulluk ve iklim değişikliği problemlerini çözme küresel çıkarı uzun vadede tek bir çıkar haline gelir. TED و قد أقول أن المصلحة القومية و ما تطلق عليه المصلحة العالمية في مقاومة الفقر و تغيُّرات المناخ يتفقان معاً ولو على المدى البعيد.
    Bu yüzden, ulusun kalkınması ve diğer tüm hareketleri niyetleri iyi ve halkın yararına dahi olsa, bir avuç adamın ellerindedir. Open Subtitles الذين حتى و إن كانوا أمناءاً و يقصدون المصلحة العامة
    Bunun kamu yararına olmayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles إنهم يشعرون أنه ليس من أجل المصلحة العامة
    Toplamda 2400 dava, hepsi aynı anda IRS'e açıldı. Open Subtitles تم رفع 2400 دعوى قضائيّة ضد المصلحة فى وقتٍ واحد.
    Bazen kamu menfaati uğruna zor kararlar verilmek zorunda. Open Subtitles عادة القرارات الصعبة يتم إتخاذها من أجل المصلحة العامة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus