Ama aslında ilgi çekici olan pistte zihinsel yükünün artmadığı alanlar. | TED | ولكن ما يثير الاهتمام حقاً هو النظر في مناطق المضمار حيث لا يزيد جهده العقليّ. |
Her seferinde pistte daha iyi gidiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يصبحون أفضل كل مرة عندما يكونون داخل المضمار |
Seviyorum. Cheryl: Aimee oraya gittiğinde pist ve sahaya meraklı olduğunun farkına vardı, bu yüzden birilerini arayıp, bunu araştırmaya başladı. | TED | أنا أحبها. شريل: عندما ذهبت ايمي هناك، قررت ولأنها نوعاً ما فضولية بخصوص سباقات المضمار أن تتصل بأحد وتسأله عن ذلك. |
Yarış arabalarının fara ihtiyacı yoktur çünkü pist daima aydınlıktır. | Open Subtitles | حسناً , أتعلم , المتسابق ليس فى حاجة إلى أضواء أمامية هذا لأن المضمار دائماً مضاء |
Görünüşe göre 53 numara piste yağ sızdırıyor. | Open Subtitles | يبدو أن السيارة 53 تسرب الزيت على المضمار |
Ben temiz havayı ve saha dışındaki fakirlere bakmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب الهواء النقي والنظر إلى الفقراء بجوار المضمار |
Koşu takımının nabız ölçerlerinden biri değil mi bu? | Open Subtitles | أليس هذا معدل قياس القلب من فريق المضمار ؟ |
pistin dışına çıkıp Ferrari'nin yakıt tankını patlattığında, ... kaybettiği zamanı geri kazanmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول تعويض الوقت الضائع عندما خرج من المضمار. لكي يملأ خزان الوقود. |
Babamın beni okuldan kaçırıp yarış pistine götürdüğü günler hayatımın en güzel zamanlarındandır. | Open Subtitles | من اهم أيام حياتى عندما كان شخص كبير يساعدنى على الهروب من المدرسه ويأخذنى إلى المضمار |
Sen yarış pistinde şampiyonsun. Önemli olan bu. Başka bir şey değil! | Open Subtitles | نعم أنت البطل في المضمار هذا هو المهم هذا لا شيء |
Arkasından pistte koşuşacak minik tavşanlar sıçabilir. | Open Subtitles | و قد يخرج أرانب صغيرة حقيقية من خلف السيارة في المضمار |
Bütün sezondur bu pistte liderlik koltuğunda. | Open Subtitles | لقد كان مسيطراً على هذا المضمار طوال الموسم |
Durun bir dakika, pistte bir şey oluyor. | Open Subtitles | انتظر للحظة، شئ ما يحدث في المضمار. |
Bayanlar, baylar. Bu yeni bir pist rekoru. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، هذا رقم جديد في المضمار |
Eğer pist kurumaya başlarsa, ... yağmur lastiklerinin artık bir avantajı kalmayacak. | Open Subtitles | لو بدأ المضمار بالجفاف فالإطارات الرطبة لن تكون بنفس السرعة |
Maggie Peyton ve Herbie piste geri döndüler! | Open Subtitles | لا أصدق لقد عادت ماغي مع هيربي إلى المضمار |
Ne yaptıklarını biliyormuşum gibi geçen 10 dakikadan sonra tekrar piste çıktım. | Open Subtitles | وبعد عشرة دقائق مِن ادعائي بأنني أفهم ما كانوا يفعلونه عُدتُ إلى المضمار |
Bütün saha bu kazaya karıştı ve sadece altı tur kaldı. | Open Subtitles | المضمار بأكمله قد تصادم و تبقى لدينا فقط ستة دورات |
Koşu alanındaki kamera kayıtlarını getirin. | Open Subtitles | حوّلوا تسجيلات كاميرات مراقبة المضمار لنا. |
- Bu Karl Shindler, Irv. - Orta pistin hakemi olacak. | Open Subtitles | ايرف" هذا "كارل شيندر" سيكون المراقب عند منتصف المضمار |
Yarış pistine gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى المضمار. |
Şu anda yarış pistinde. | Open Subtitles | إنّهُ في المضمار الآن ، يعرض 125 مليون من أجل الخطّة ، الأعمال و الأرضيّة |
Günün bitiminde, hem arabalarımızı hem de pisti biliyorduk. | Open Subtitles | في نهاية اليوم عرفنا المضمار وعرفنا سياراتنا |
Araba, çocukları ve bando grubunu esir aldı... ..ve hepimizi yarış pistinin oradaki eski mezarlıkta sıkıştırdı. | Open Subtitles | السيارة تحاصر الأطفال والفرقه في المقيرة القديمة أعلى المضمار |
- Biraz atletizm müsabakası izledim, ama şuradaki kraliçe arı tüm oyunları izledi. | Open Subtitles | لقد رأيت القليل من الركض في المضمار و الميدان لكن الرئيسة هنا شاهدت كل شيء |
Pekâlâ, partideyken o yeşil rampa şeyini nasıl yaptın peki? | Open Subtitles | حسناً، كيف صنعت ذاك المضمار الأخضر بالحفل؟ |