Dur, biri mutfak penceresinin önünden geçti. | Open Subtitles | الإنتظار، شخص ما فقط مَشى الماضي الذي نافذة المطبخَ. لا، تلك الجاريةُ. |
Duvardaki boyaları kazıdım. mutfak dolaplarını değiştirdim. | Open Subtitles | ووضعت طلاءاً على الحيطانِ جدّدَت إكساء خزاناتَ المطبخَ |
Peniler, beş ve on sentlikler; mutfak masasında. | Open Subtitles | البنسات، نيكل، ودايمات على منضدةِ المطبخَ. |
Sen Mutfağı mı kastettin? | Open Subtitles | تَعْني المطبخَ. |
Mutfağı bir an önce temizlesen iyi olur. | Open Subtitles | أنت أفضل تنظفى المطبخَ الان. |
Belki kahveyi Mutfağa dökmeyebilirim de. | Open Subtitles | حَسناً، أنا من المحتمل لَنْ أَسْكبَ قهوةَ الحدائق في جميع أنحاء أرضية المطبخَ. |
mutfak masasındaki peniler, beşlik ve onluk sentlerden beri işi büyütmüşsünüz. | Open Subtitles | تَتقدّمُ كثيراً منذ بنساتِ، النيكل والدايمات على منضدةِ المطبخَ. |
Hazır çamaşır yıkıyorken, mutfak havlularını da yıkasan iyi olur. | Open Subtitles | طالما أنت تَعْملُ الغسيل، مناشف المطبخَ يُمْكِنُ أَنْ تَستعملَ a غسيل. |
mutfak masasında buldular. | Open Subtitles | وَجدوه هناك على منضدةِ المطبخَ. |
mutfak kamerasını değiştireceğim. | Open Subtitles | أنا سَأَنْقلُ إلى حدبةِ المطبخَ. |
Henry kanı temizlerken mutfak zemininde sosis gördüğünden bahsetmişti. | Open Subtitles | "هنري" تكلم عن رؤية سجق على أرضيةِ المطبخَ عندما كان ينظفها من الدم. |
mutfak çekmecesinde arabanın anahtarları var. | Open Subtitles | هناك فى درج المطبخَ . خذ المفاتيـح |
Ve Lloyd, mutfak sende. | Open Subtitles | لويد، خذُ المطبخَ. |
Bunu mutfak çekmecesinde buldum. | Open Subtitles | وَجدَ هذه في ساحبِ المطبخَ. |
Orası mutfak değil. | Open Subtitles | هذا لَيسَ المطبخَ. |
Ben olsam Mutfağı arardım. - Dolapları mı? | Open Subtitles | سأَبْحثُ في منطقةِ المطبخَ. |
Ben Mutfağı temizleyeceğim. | Open Subtitles | سَأُنظّفُ المطبخَ. |
Mutfağı olduğu gibi bize bırakmışlar. | Open Subtitles | تركوا لنا المطبخَ كما هو |
Peki, hadi Mutfağa gidip onunla ilgilenelim. | Open Subtitles | حَسناً، موافقة، دعنا نَدْخلُ المطبخَ ويَعتني به. |
Mutfağa gitmiştim, kendime bir dilim pasta lamak için. | Open Subtitles | دَخلتُ المطبخَ للحُصُول لنفسي واحد مِنْ الكعكةِ. |
Mutfağa gidip onu meşgul edin! | Open Subtitles | فقط يَدْخلُ المطبخَ ويَبقيها المحتلّة. |
Bardag tezgaha koydugumda, mutfakta muslugun yannda silah gördüm. | Open Subtitles | وعندما أنزلت الكوب رايت المسدس َ، على مغسلةِ المطبخَ بجانب الحنفيةَ. |