| boşanmış ve çocuğunu sadece hafta sonları görecek bir baba olmak için heyecanlandığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أنني متحمس بأنني سأكون الأب المطلّق والذي يرى ابنه في عطلة الأسبوع؟ |
| boşanmış adamların ıstakozunu. | Open Subtitles | لقد تناولت سرطان البحر للرجل المطلّق نعم أصابع السمك |
| Bir Arap'ı canlandırırken veya bir teröristi veya boşanmış bir babayı... | Open Subtitles | وانت تؤدي دور العربي أو الرجل الإرهابي أو الأب المطلّق... |
| İki kez boşanmış. | Open Subtitles | المطلّق مرّتين. |
| Liz, kısa süre önce boşanmış kameramanla bir şeyler içmeye gidiyorum, geliyor musun? | Open Subtitles | ليز)، سأتناول المشاريب مع المصوّر) المطلّق مؤخراً أقادمة؟ |
| Eddie, Stan, ve o boşanmış Garvin'i de dibe çekeceksiniz | Open Subtitles | (إيدى), (ستان) و(جارفين) المطلّق |
| - boşanmış durumdayım. | Open Subtitles | - المطلّق كَمْ أنا كُنْتُ. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 